Aralarındaki çekimi gizlemeyecek kadar cesaretli, bir adım bile yaklaşamayacak kadar korkak iki insanın hikayesi..
~
Hogwarts'ın Bilinmeyenleri - 5 Yıldız.
Ya da gizlenenleri mi desem..?
Aslında çoğu kişi biliyordu bizi, bir zamanlar gazetelerde adı...
Hırs 70K 🎉 Bunun şerefine uzuuun bir bölüm yazdım.. Yorum atmayı ve oy vermeyi unutmayın ❤️🔥
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Revenge is a dish best served unexpectedly and from a distance - like a thrown trifle.
(İntikam, beklenmedik bir anda ve uzaktan yenen bir yemektir; atılmış önemsiz bir şey gibi.)
Dumbledore Valencia, Draco ve Blaise üçlüsüne ceza verip binalarından puan kırmıştı. Hatta Blaise "yalan söylediği" için iki kat cezalıydı.
Üçlü Dumbledore'un ofisinden çıkarken Tom kapıda onları bekliyordu, Valencia asık yüzüyle Draco'nun omzuna sertçe vurup beklemeden ilerlemeye başladı. Tom ortada beklenmedik bir durumun olduğunu anlamıştı, gözleriyle önce burnundan solan Jones'u sonra kaşları çatık sert ifadeli Malfoy'u süzdü. Ardından Valencia'nın hızına yetişmek için büyük adımlarla peşinden gitti.
"Ne oldu? Buldunuz mu? Bir şey mi dedi Dumbledore? Biliyor mu?" Soru yağmuruna tutulan Valencia daha da hızlanmıştı. Draco'ya çok gıcık olmuştu, Dumbledore'un yanında kolye konusunu açıp ortalığı karıştırmıştı. Kendince intikam alıyordu. Neyin intikamıysa?!
"Bilmiyor ama bulamadık. Bulması an meselesi. Parşömeni ya da mektubu, her neyse! Onu odasına almamış tabii. Kesin Slughorn'un ofisine yolladı." Tom adımlarını kesmeden Valencia'yı takip etmeye devam etti.
"Slughorn'mu? Onun ne ilgisi olabilir ki?"
"İlgisi yok bence, Dumbledore kendi ofisinin tahmin edilebilir olduğunu anlayınca Slughorn'un ofisine gönderilmesini istemiştir."
"İyice baktınız mı? Çekmecelere, kitap aralarına?"
"Baktık. Kısa süre içinde sinirli olsam bile dikkatlice baktım, hiçbir şey yoktu. Tabii her zaman küçük bir ihtimal vardır ama hislerim Slughorn'un ofisinde diyor. Mantıklı zaten." Tom'un çatılmış kaşları gevşedi yüzünü serbest bıraktı ve parlayan gözleriyle daha anlamlı bir şekilde Valencia'ya baktı. Çıkarken Draco'nun omzuna vurduğunu fark etmişti.
"Neye sinirlendin?" Tom Valencia'nın özel alanını işgal ediyormuş gibi hissetti ama merakına yenik düşmüştü.
"Hiçbir şeye. Boşver." Valencia ilerlediğinde bu sefer Tom durdu ve arkalarından gelen Draco ve Blaise'i bekledi. Yanlarına Pansy'de katılmıştı, o da heyecanla olanları soruyordu. İlk defa Tom ve Pansy olayların dışında kalmıştı.
"Valencia nerede?" dedi Pansy Tom'a dönüp.
"Az önce gitti."
"Slytherin Ortak Salonuna gitmiştir, bizde oraya gidelim. Zaten yağmurdan sırılsıklam olduk ama özellikle siz üçünüz tüm yağmuru yediniz."
Blaise ıslanmış önüne düşen bir kaç saçı çekip çenesini olabildiğince sıktı. Draco yüzünden ekstra ceza almıştı hemde durduk yere. Kıskançlığını yanlış yerde göstermişt bu da herkese patlamıştı.
