-6- ANNE

342 7 2
                                    

...

Hava cıvıl cıvıldı sonbahar mevsimine göre güneşli ve sıcaktı derin nefes alıp, girişte ki taştan kapının üzerinde ki yazıya kısa bir bakış attı

'Tokmak Tepe Kabristanlığı'

Boynunda ki gri çizgili şalı saçına sararak adım attı.
Leo ve burada ki görevlinin gösterdiği tarife göre aradığını buldu.

Beyaz eskimiş mezarlığa uzaktan baktı bir süre.
Üzerinde ki çiçekler kurumuştu, baş kısmında bir zeytin ağacı vardı.
Yavaşça yaklaşıp ayak dibinde durup, derin nefes aldı.

Turna Tepeli Mirza
10.04.1982-14.06.2000

"Doğum tarihlerimiz hemen hemen aynıymış belki yaşasaydın..." durakladı.
"Beraber kutlardık." dedi sessizce

"Ben Elenora yani Sırma, kızınım biliyorsun zaten."

Çekingenliğini azda olsa atmıştı, mezar taşının kenarına oturup elini toprağa attı.
Parmak ucundan vücuduna yayılan elektirik gibi uyuşmayla hafif titredi.

"Seninle ilk temasım toprağa değilde yüzüne dokunmuş gibi his ettim çok garip." Dedi gülerek.

"Normal de çok duygusal değilim ve kolay etkilenmem kızma ama" diyip bir anlık sinir dalgası geçirdi.

"Dün o türk askerinin annesi bana öyle şevkatli davranmasaydı gelmeyecektim."

Az ileride kabir ziyaretine gelen aileye baktı.
Kadının elinde bir kitap büyük ihtimal dua okuyordu.
Kendisi de müslümandı ama fatiha suresi harici dua bilmiyordu.

"Bana çok iyi baktılar ama eğer aklın kaldıysa ve huzursuzsan öncellikle mutlu ol ama kocan ve ailen olacak kişiler değil."

İlk defa annesiyle dertleşiyordu ama bunun farkında değildi, sesi titremeye başlamaştı.

"Beni sen hayatın pahasına korudun ama kocan kızını korumayı bile istememiş."

Gözünden bir damla yaş akınca, göz devirip elinin tersiyle silip gülümsedi.

"İyi ki o korkak adam bana sahip çıkmamış çünkü şuan mükemmel bir ailem var. Çok mükemmel bir babam ve birbirinden muhteşem beş kardeşim var."

Ailesini anlatınca kalbi ısınmaya başladı gözlerinin önünden abilerinin, babasının ve süsen'in yüzü geçti.

"En büyük abim John, çok zeki onun sayesinde fizik ve matematik derslerim hep yüksekti ondan sonra ablam süsen..."

Derin nefes aldı süsen'in acısı hiç geçmiyordu kalbinden.

"O da senin gibi melek oldu çok özlüyorum onu artık kimse benim saçımı örmüyor neyse phillip var ortanca abim beni çok seviyor okulda bana karışanları hep döverdi şimdi de öyle onu da çok özledim. William ailemizin uslanmaz çapkını benim oyun arkadaşım şimdi de benimle beraber yaşıyor."

Bir an durakladı mezar taşına baktı mahçup bir ifadeyle.

"Sıkılmadın değil mi?Nasıl bir ailem olduğunu bilmeni istedim gerçi sen sıkılamazdın değil mi öyle bir özelliğin kalmadı, kıskanmadım değil yani şuan" dedi kıkırdayarak.

Sırtını mezar taşına yaslayıp, ayaklarını kenarına uzattı.

"Tanrım saygısızlık yapmak istemem ama burada ki kadının koynunda oturmaya ihtiyacım çok var." diye içinden dua etti.

"Neyse Bill var benim ikiz erkek kardeşim, şaşırma hemen o da benim gibi küçük bir bebekken annesi öldürülmüş babam onu da bizim gibi alıp büyüttü ve herkese bizim ikiz olduğumuzu söyledi."

ELENORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin