Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Draco lütfen bırak gidelim."
Sessizce fısıldamıştım.
"Yapamam Diana."
"Babamı öldürecek Draco. Lütfen!"
Draco iç çekmişti.
"Dirseğinle karnıma vur elimdeki asayı al."
Dirseğimle biraz ser vurmuş olacaktım ki Draco dizlerinin üstüne düşmüş ellerini karnına sarmıştı. Elindeki asalarını alırken sessizce özür dilemiştim. Benim hareket ettiğimi gören Ron'lar onları tutanlarla dövüşmeye başlamışlardı. Hepsine sersemlettikten sonra Draco'ya döndüm.
"Beni sersemlet dikkat çekerim."
"Teşekkür ederim Draco."
Draco omuz silmişti,yere oturmuştu.
"Saçlarımı bozma lütfen."
Onun bu haline kıkırdamış sersemletmiştim. Bahçeye çıktığımızda Harry ve Hermione ile karşılaştık.Harry bizi gördüğünde şaşırmıştı.
"Nasıl kurtuldunuz?"
"Draco yardım etti."
Ron Draco'nun yardım etmesine şaşırmış bir şekilde konuşmuştu.
"Evet şaşırtıcı şekilde Malfoy iyilik etti."
"Evet Londora'ya nasıl gidiyoruz?"
Luna sakin bir sesle konuştu.
"Uçarak!"
****
Tuzağa düştük babam yoktu her şey kehaneti almak içindi yoldaşlık gelmiş ölüm yiyenlerle şavaşıyorlardı. Duvarın altından babam ve Harry ,Malfoy ve başka bir ölüm yiyenle düello ediyorlardı. Harry karşısındaki ölüm yiyeni yendiğinde babamın sesini duydum.
"Çok iyi James!"
Babam Malfoy'u etkisiz hale getirmişti. Kırmızı bir ışık babama deymiş arkaya doğru sendeleyerek perdenin içinde geçmişti. Harry bağırmaya ağlamaya başladığında Remus'un kollarındaydı.
"BABA!"
Koşarak perdenin arkasına baktım babamı görürüm diye ama yoktu.
Bellatrix'in sesini duydum kahkaha atıyordu.
"Sirius Black'i öldürdüm!"
Babam öldü mü?
Harry Remus'un kollarından kurtulup Bellatrix'in peşinden gitti. Dizlerimin üstüne düştüm ağlayarak yere vuruyordum.
"BABA!"
Sinir krizi geçiriyordum biri kollarımdan tutup bana sarıldı. Remus olduğunu gördüğümde elimi beline sarıp ağlamaya başladım.
"Remus! Babam gitti!"
Remus başımın üstüne bir öpücük bırakmıştı bana daha sıkı sarılmıştı, sonra kendimi Remus kollarına bıraktım.
****
Gözlerimi hastane kanadında açtım. Üstümdeki örtüyü atıp ayağa kalktım kapının yanında aynada kendime baktım gözlerimin altı mosmordu, ölü gibiydim. Hastane kanadından çıkıp yatakhaneme gitmek istiyordum.
"Diana!"
Harry'in sesini duyduğumda durdum,arkamı dönüp Harry'e baktım benden farksız durmuyordu.
"İyi misin?"
Kıkırdamış sonra gülmüştüm.
"Babam öldü benim, sen gelmiş iyi misin diyorsun."
Sesimi yükseltmiştim. Harry kafasını eğmiş iç çekmişti.
"Ben-"
Elimle durdurdum.
"Ne diyeceksin ben söyleyim benim yüzümden diyeceksin."
"Diana!"
"Yalan mı Harry, babam senin yüzünden öldü. Sen gördüğün rüyanın gerçek olup olmadığını anlamadığın için benim babam öldü!"
Ağlayarak Harry'in omuzlarından ittirmiştim. Harry'e haksızlık ediyordum. Benim kuzenlerim vardı ama onun kimsesi yoktu.
"Babam vardı benim Harry... İkimizinde Sirius dan başka kimsesi yoktu."
Ağlayarak Harry'in boynuna sarıldım.
"Şimdi birbirimizden başka kimsemiz kalmadı Harry Potter."
Geri çekilip Harry'in yüzünü avuçlarımın içine aldım.
"Asıl ben özür dilerim seni suçlamamlıydım."
Harry kafasını iki yana salladığında gözünden akan damlayı parmağımla sildim.
"Ağlama Harry olan oldu giden gitti. Biz önümüze bakmalıyız artık bakanlık da kim olduğunu bilirsinin geri döndüğünü biliyor. Şavaş yakın Harry."
***
Ortak salona gittiğimde Draco ve Pansy'i gördüm. Onlar beni görünce ayağa kalktılar.
"Sirius'u kurtardınız mı?"
Draco'nun sorusuyla gözlerim dolmuş ama buruk bir şekilde gülümsemiştim.
"Babam öldü Draco."
Draco hızla yanıma gelip sarıldı, Pansy de yanımıza gelip ikimize birden sarıldı. Geri çekilip gözlerimi sildim.
"Draco babanda oradaydı büyük ihtimalle tutuklandı."
Draco üzüntüyle iç çekmiş koltuğa gidip oturmuştu. Yanına geçip oturdum başımı omzuna koyduğumda elini omzuma attı. Başıma bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. Diğer tarafta oturan Pansy elimi tutmuştu,elini sıkıca tuttum. Ne kadar diğerleri bu iki kişiye kötü deselerde onlar benim dosttum, kardeşten öteydiler.
