6.12.19

42 4 2
                                    

144:07:38

Yorgun adımları her daim toplu kalan mutfaktan yatak odasına doğru ilerledi genç kızın. Beklemekle geçen koca bir günü daha bitirmiş, yarın için bedenini dinlendirmeye gidiyordu odalarına.

Evin hiçbir yerinde geçirmediği kadar vakit geçiriyordu odalarında, doğru düzgün yemek yemediğinden mutfak hep temiz kalırdı, salonda televizyon sesi duyulmayalı aylar oluyordu. Chaeyoung sevgilisi olmadan evin içerisinde bir hayalet misali yaşıyordu, ruhunun da bundan pek bir farkı olmadığını biliyordu zaten.

Jisoo'nun en sevdiği pijamalarını geçirdi üstüne, yatağa dahi dokunmadan çalışma masasına yürüdü. Günlüğünü yazmadan uyuyamazdı, sevgilisi her bir gününü bilsin, kalbinin hep onu beklediğini bilsin istiyordu.

Sevgilim Jisoo,

Genç kız tükenmez kalemi elinde öylece duraksadı bir anlığına. Bugün yaşadıklarını ona anlatırken ağlamadan durabilecek miydi bilmiyordu, ama meleğini üzmek de istemiyordu. Jisoo hissederdi, minik sevgilisinin kalbinde olan biteni aynı şimdi olduğu gibi aralarında kilometreler de olsa hissederdi.

Bugün sensiz 359. Günümdü. Birazdan 360. Güne gireceğiz, birkaç dakika kaldı. Sabah her zaman olduğu gibi kitapçı dükkanımıza gittim. Bugün hava biraz daha güzeldi, çok sevdiğin kiraz çiçekleri her yere dağıldılar Jisoo. Dükkana minik iki kız geldi, arkadaşlarmış sanırım. Boyama kitabı aradıklarını söyledi, onlara yardım ettim. Biri diğerinden küçüktü, büyük olan sürekli ellerini tutuyordu. Kardeş de olabilirler, emin değilim. Benimle pek konuşmadan boyama kitaplarını incelediler çünkü.

Onları gördüğümde aklıma bana boyama yapmayı öğrettiğin gün geldi.

Genç kız daha fazla devam edemeyeceğini hissettiğinde bıraktı kalemi defterin üzerine. Gözyaşlarını silip başını ellerinin arasına aldı. Bunu düşünmeye ihtiyacı olduğu anlarda yapardı, ve şimdi de nasıl devam edeceğini düşünmeye ihtiyacı vardı.

"Hadi ama Rosie, çok eğlenceli olacak."

Kızın zihninde önce yankıyla beliren bu anı, gözyaşlarının ardından görüşünü tarumar etmişti şimdi.

"Parmaklarım boya olursa annem kızacaktır unni." dedi endişeli sesiyle minik kız. En yakın arkadaşıyla ufak bir ev buluşması ayarlamışlardı. Anneleri aşağıda oturup sohnet ederken, bu mini ikili Jisoo'nun odasında tehlikeli işlere bulaşmayı planlıyordu. Annelerinden gizli pastel boyalarla boyama yapmak.

Chaeyoung henüz beş yaşındaydı ve boyama kitaplarını sadece annesiyle birlikte kullanabiliyordu. Kendisi kullanmaya kalktığında parmaklarını da boyuyordu çünkü.

Jisoo bu yıl ilkokula başlamıştı, ve minik arkadaşına resim dersinde öğrendiklerini öğretmek istiyordu. Güzel boyama yapmayı öğretmek istiyordu ona.

"Endişelenme Rosie, ben ellerini yıkamana yardım edeceğim. Böylelikle annen anlamayacak, tamam mı?"

Minik Rosie bu teklif karşısında sevinmiş, başını sallayıp arkadaşına sıkı bir sarılma vermişti. Eğer annesi parmaklarını temiz görürse boyama yaptıklarını anlayamazdı ki. Böylelikle ona kızmazdı.

İkili pastel boya kutusuna heyecanla bakarken, yaptıkları bu ufak kaçamağın son olmayacağını biliyorlardı.

Kelebeğin kanatlarını en sevdiği pembeye boyayan minik Chae'ye Jisoo elinden tutarak yardım ediyordu. Chaeyoung çok uslu davranıyor, unnisinin sözünden çıkmıyordu. Böylelikle ikisi de harika bir bahçe çizimini boyuyorlardı.

"Çok güzel boyamışsın Rosie!" dedi Jisoo minik kızın gülümseyen yüzüne bakarak. Kız aldığı iltifatla daha da sevinip kıkırdadı, oturdukları ufak masadan kalkıp arkadaşına sarıldı. Chaeyoung böyleydi işte, sevincini gülerek, sevgisini sarılarak belli ederdi.

"Teşekkür ederim unni, seni seviyorum." kız hatıralarından süzülen bu cümleyi eksiksiz tamamladı. O günleri hatırlamak dahi kalbini hem yakıyor, hem de özlemle dolmasına neden oluyordu.

Kendini zorlayıp kalemi tekrar ellerine aldı, buram buram onunla dolu anılarını yoksaymayı deniyordu şimdi.

Döndüğünde boyama yapar mıyız unni? Çok özledim benimle boyama yapmanı çünkü. Söz ellerimi de yıkarım, hatta bana yardım edersin yıkamamda. Böylelikle annelerimiz bize kızmazlar, anlamazlar çünkü gizlice boyama yaptığımızı.

Çabuk dön, olur mu Jisoo? Boyama kitaplarımız ve en sevdiğin mor kalem seni bekliyor çünkü.

En çok da ben bekliyorum seni. Bilmek ister misin bilmiyorum ama en çok ben istiyorum dönmeni.

minik cezayir menekşen.

petite pervenche,, | chaesooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin