Eline dolanan nemli bukleyi kadının kulağının arkasına sıkıştırırken gülümsüyordu. Duymak istediklerinden fazlasını duymuş, dokunmak istediklerinin ötesine gitmişti bu gece. Elinin uzun dalga boyunca kaymasını gözleri ile takip etti. Artık özgürce dokunabilir, sevebilir hatta koklayabilirdi. Saç tutamına yaklaşarak derin bir nefes çekti içine. Sonra daha yukarıya çıkarak başka bir soluk daha aldı ciğerlerine. Derinden gelen kokuyu duyumsamak adına kapanan gözleri ile kavuştuğu anın tadını çıkarıyordu.
Huzurlu bir şekilde duran geniş çehreye daldı yeşiller. Biraz sonra elindeki tutamı bırakarak gözlerini açtı ve ona baktı adam. Gözlerini birazdan açacakmış da uyanacakmış gibi hissediyordu Seher. O kadar güzel , o kadar hayal ötesiydi ki onun için! Ne bu kadar cesur olmayı ummuştu ne de bu anın bu kadar büyüleyici olmasını. Kafasını eğerek gülümsedi kadın. Fakat az sonra tutamlarından ayrılan el çenesine yerleşerek bakışları elin sahibine çevirdi. Birbirine kavuşan gözler tekrar dudaklara düştü. Özgürleşen ruhlar birbirine karışmak için buluştu tekrar.
Sakince birbirine dokunan dudaklar artan baskılarla yoğun bir öpüşmeye döndü. Seher'in elleri bulundukları yerden adamın göğsüne tırmandı tekrar. Yaman'ı daha da sertleştiren hareketlerinden bihaberdi Seher. Elleri henüz adamın omzuna varmışken sırtındaki ve boynundaki baskıyla kendini Yaman'a yapışık buldu. Siyah midi eteği uyluklarından yukarı sürtünen adamın bacakları sayesinde diz üstüne kadar sıyrılmıştı. Üst kata dağılan baharın sert rüzgarları bacaklarına sertçe vurarak üşütüyordu. Dudakları Yaman'ın istilasına geç kalırken hissettiği soğuklukla bacaklarını adamın üst bacaklarına doladı. Bacakları ile yaptığı ufak sürtünmelerin asıl amacı ısı kazanmakken adamı yaktığının bilincine duraklayan dudaklardan firar eden sert nefeslerle anladı. Şimdi o da yanıyordu. Duyduğu utanç yanaklarını kızartırken daha yoğun hissettiği istek vücudunu yakıyordu.
Yaman duraklayarak alnını Seher'in alnına yasladı. Soluklanmaları ciğerlerini yorarken dayanamadı ve bir elini kadının bacağına koyarak eteğin ucunu çekebildiği kadar çekmiş ve diz boyuna ancak getirebilmişti. Eli kadının dizinde kaldı ve birkaç kere hafifçe sıkıp bıraktı.
Tutkusuna hiçbir zaman köle olmamış adamdı Yaman. Oysa şuan iradesi bir köşeye çekilmiş vücudunun zevkle dolmasına izin vermişti. Aldıkça fazlası için çırpınan vücudu yabancıydı ona. Bu his, bu tutku hiçbir zaman Seher ile olduğu kadar güçlü olmamıştı. Bacaklarının arasından hala çekilemiyordu kadının. Mantığının ve tutkusunun olduğu savaşta kalmıştı adam. Kadının sırtından çekti diğer elini, masanın kenarına yaslayarak küçük bir adım attı geriye. Mantığına sığınmaya çalışıyordu mevcut olan son iradesiyle. Kabarmaya başlayan organını uzaklaştırmasıyla da kadının dizindeki elini de aldı ve kadının diğer tarafındaki boşluktan masaya yasladı.Başını ağırca indirerek yenilgiyle kadının omzuna yasladı. Bu yenilgi, bu teslimiyetti onun için. Seher'e tutsak olduğu aşikardı. Sevgisiyle, özlemiyle, tutkusuyla ona teslim oluyordu işte.
Seher'in ellerinin omzundan hafifçe çekildiğini hissetti. Kafasını sağa çevirerek burnunu kadının boynundan gelen kokuya daha fazla yaklaştırdı. Hiç ayrılmak istemiyordu adam. Saniyeler ilerlemeseydi de sonsuz bir yaşamda Seher ile bu anda kalsaydı. Dünyadaki her şey durabilirdi. Zamanda kısılı kalmanın getirdiği özgürlükle kadının istediği her yere giderler, her şeyi yaparlardı. Ona gecenin karanlığında parlayan yıldızları, denizin üstüne düşen ayın yansımasını ve uçsuz bucaksız suların karanlıkla harmanlanınca buluştuğu rengi gösterirdi. Karanlığın sakladığı güzellikleri gösterirdi ona. Karanlığın içindeki ışığının o olduğunu en iyi böyle anlatabilirdi böylece ona.Aniden kafasını kaldırdı. Seher'in duraksamasına izin vermeden elini aldı tekrar avucuna ve parmaklarını birbirine doladı.
"Görmeni istediğim bir şey var. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ
Fanfiction" Seni çok bekledim ben. Hasretim yeni değil. Seni yaşayayım desem, yetmez ki ömrüm." "Seni aramışım ben hep; kokunu, sesini, bakışını... Artık bırakmam. "