🎭Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen🌸
İnsanı korkusuzluk güçlü yapar sanırdım ama yanılmışım. İnsanı güçlü yapan acıydı. Ezer, yakar, kanatır, kavurur ama günün sonunda sana ayağa kalkmak zorunda olduğunu hatırlatırdı.
Bugüne dek hep güçsüz olduğumu düşünürdüm. Ona karşı susmak zorundayım diye, ona karşı çıkamıyorum diye içten içe kendimden nefret ederdim.
Bunca zulme karşı susup oturmak kolay mıydı? Hayatını cehenneme çeviren bir adamla günün sonunda aynı yatakta uyumak belkide bu dünyadaki en büyük işkencelerden biriydi.
Tüm bunlar oluyorken kendime güçsüz diyerek en büyük kötülüğü ben yapıyordum kendime.
Oturduğum yerden kalkıp ağır adımlarla banyoya girdim. Aynanın karşısına geçip kendime baktığımda yüzümde acı dolu bir gülümseme oluştu.
On yedi yaşımdan beri buradayım. Beş yıl boyunca görmediğim işkence kalmamışken, bu hâle geldiğime şaşırmamak gerekirdi.
Yüzümün çeşitli yerlerinde olan yaralar beyaz tenimde oldukça dikkat çekiyordu.
Bunları hak edecek ne yapmıştım?..
Ya da daha doğrusu bunlar hak edilecek bir şey miydi?
Çeşmeyi açıp yüzüme soğuk suyu çarptım. Kendime gelmeye ihtiyacım vardı. Çünkü biliyorum ki ben kendime gelmezsem, o çok iyi kendime getirirdi...
"Balın!" Diye bağıran sesini duydum. Ne zaman odaya geldiğini bile duymamıştım.
"Kaçtın mı lan yine?!"
Banyonun kapısını sertçe açtığında beni görür görmez yanıma gelip kollarının arasına aldı.
"Gittin sandım."
On dakikada nasıl gidebilirim ki?
Ben ilaç içerken odaya girip tehditler savurduğundan bu yana on dakika anca olmuştur.
"Biliyorum iyi değilsin ama akşama arkadaşıma gideceğiz." Dedi.
Kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Hangi arkadaşına?"
Gerçi bendeki de soru. Neredeyse hiçbir arkadaşını tanımıyorum ki...
"Asya ve Arda'ya. Hani kızları olmuştu ya."
Başımı tamam anlamında salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Kendinden Kurtar
Teen FictionBu konuyla ilgili yazılan diğer kitaplardan oldukça farklı bir son yazılacak. Mental sağlığınız yerindeyse kitaba başlayabilirsiniz...