D-8

652 66 87
                                    

Aşk çok garip bişeydi,kapını çat diye çalıyor,ansızın giryordu hayatına. Ergenliğe yeni girdiğimde gereksiz totemler yapar,kendim için garip eğlenceler arardım. Mesela o zamanlar kaleyi içten fetheticez lafını çok duymuştum bir süre sonra da babam ölmüştü. Çocukken parkta tanıştığım bir çocuğun bana hediye ettiği taş mesela onu her yere götürürdüm. Eğer o gün yanımda tutmazsam o günüm şanslı ilerlemezdi. Sorsanız o çocuğu tanıyor musun diye net bir şekilde hayır cevabını verirdm.

Uyandığımda saatin öğlen sularına geldiğini fark ettim. Garip bir rüya görmüştüm. Onun adrenalini ile kan ter içinde kalmıştım. Rüyamda Jay Hyung ile iskele de öpüşmüştüm. Üstelik sarhoştum da. Ama olaylar hiç böyle ilerlememişti. Cenazeden sonra Jay Hyung beni eve bırakmış,eve girer girmez bende hemen uyumuştum. Sanırım bir süre rüya görmek istemiyordum. Hep böyle olurdu ne zaman çok ama çok fazla üzülsem aşırı gerçekçi rüyalar görür etkisinden çıkamazdım bir türlü.

Kendime gelmek için en acilinden kendimi duşa attım. Sıcak bir su hep iyi gelirdi bedenime,en önemlisi de ruhuma. Rüyam o kadar gerçekçiydi ki bir an böyle bir an yaşadığım kuşkusuna girmedim desem yalan olurdu.

Duştan çıkıntıktan sonra giyinip aşağıya indim. Annem daha kalkmamıştı bununda avantajı ile kahvaltıyı hazırlamaya başladım ama buzdolabında bırakılan notu görmüştüm. Annem anlaşılan sabaha kadar uyanıktı ve sonrasında işe gitmişti notuna baktıktan sonra her zaman ki gibi çöpe atıp kendime az da olsa bişeyler hazırlamaya giriştim. Çok aç hissetmediğim için evdeki hazır waffleları ısıtmış ve portakal suyu sıkmıştım kendime. Keyifsiz bir şekilde onları bitirdikten sonra canım bişey yapmak istemediği için odama geri döndüm. Odama geldikten sonra dünkü kıyafetlerimin berbat kokusu çıksın diye makinaya atma kararı vermiştim ceplerinde bişey olup olmadığını anlamak için karıştırdığımda bir bıçak bulmuştum.

Bu imkansızdı ellerim tüm gün cebimde gezmiştim o gün sadece ağacın orada ve Jay Hyung'un arabasında ellerim orada değildi yanlış hatırlamıyorsam. Ama o zaman Jay Hyung'muydu anonim hayır imkansızdı. Anın heyecanından dolayı terlemiştim ve titremeye başlamıştım. O an fark etmesemde oturduğum yatağımdan kalkmış odamda tur dönmeye başlamıştım. Dünü en incesine kadar düşünmeye başladım. Jay Hyung'un koymuş olması imkansızdı araba boyunca eli hep elimdeydi üstelik ağacın orda da bir eli sırtımda diğer eli yanağımdaydı.

En sonunda kendimce bir teori bulmuştum ama bulmuş olmak bir kanımı donduruyordu. Tahminimce bunu yapan Jay Hyung değildi. Ama şüphelerimi onun üstünden çekmediğim gerçeğini de değiştirmiyordu. Biri ben uyurken evime girmiş ve bunu yapmıştı. Ama annem nasıl duymamış olabilirdi,muhtemelen o evden gidince veya bugün duşa girdiyse o sıra eve girmişti. Camdan girmiş olabilme ihtimaline karşı gözlerimi camda gezdirdim ama herhangi bir zorlama gözükmüyordu. Yani aslında anomim belki de bir kaç saat önce dibimdeydi ama benim ruhum bile duymamıştı. Titreşimde olduğunu sandığım telefonumdan yüksek seste ses duyunca yerimden zıplamıştım. Arayan Sunoo'ydu hemen beklememesi için telefonu açtım.

"Sunoo'm nasılsın kendime çok kızıyorum senin yanında da olamadığım için." telefonda o kadar aceleci konuşmuştum ki hasta olan arkadaşımı korkutmuş bile olabilirdim."Kendini suçlama Jungwon-ie benim de hata payım var hastalığımın nüksettiği dönem ikimizinde birbirimize dayanması gereken dönemdi. Dün çok kötüydüm orda olmak o kadar çok isterdim ki onu çok özlüyorum." ikimizde ağlamaya başlamıştık ben yatağımın yanına çökmüş ağlıyordum o ise muhtemelen hastane yatağında ağlıyordu.

İkimizde konuşmanın sonuna kadar birbirimizi yatıştırmış ama başaramamıştık, en sonunda Sunoo hemşirelerin geldiğini söyleyip kapatması gerektiğini en yakın süre de tekrar arayacağını söyleyerek kapatmıştık telefonu. Yerimde öylece oturmuş yeri izliyor arada tavanı izliyordum. Çok yanlız hissediyordum,çok berbat hissediyordum,çok aşık hissediyordum ve çok daha fazlası. Bu kadar üzüntümün arasında Jay Hyung'a aşık olmak herşeyin tadı tuzu olmuştu. Orada ne kadar durdum bilmiyorum kapının çalması ile kafamı odamın kapısına doğru çevirip ayağa kalktım.

Swimming Pool | JayWonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin