Geçmişte Tokyo Manji Çetesinden kendi isteğiyle ayrılan Hanagaki Takemichi, gelecekte prestijli şirketlerin birinde çalışmaya başlamış ve kendine güzel bir hayat kurmuştu. Ancak bir sabah yolları, eski çetesinden arkadaşı, şimdi ise Bonten üyesi ola...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
RINA
2009
Önce duvardaki saate, sonra da kolumdakine baktım. Sınıftaki saat 5 dakika ilerideydi.
Dudaklarımı büzüp önümdeki defteri kapattım. Bunu normalden biraz sesli bir şekilde yapmış olmalıydım ki dersin hocası kafasını kaldırdı. Garip bir şekilde göz göze gelmiştik, sesin benim masamdan geldiğini anlamıştı.
"Sonraki paragrafı neden okumuyorsun Rina?" dedi.
Bütün gözler bir anda bana çevrildi. "T-tamam.." diye mırıldadım isteksizce, "Uhh.."
Tam da o esnada çalan zille birlikte sınıftakiler büyük bir gürültü kopararak ayaklandı. Bense olduğum yerde çökmüştüm. Başımı kitabıma yaslayıp derin bir nefes aldım, şanslı günümde miydim?
Kafamı kaldırdığım gibi kalkıp eşyalarımı toparlamaya başladım. O sırada dersin hocasının beni göz hapsine aldığının da farkındaydım. Farkında değilmişim gibi yaparak kapıya doğru ilerledim.
Ayaklarımı sürüye sürüye dışarı çıktım. Sınıf kapısının hemen karşısındaki pencerelere doğru ilerleyip sırtımı yasladım. Bütün sınıfların boşalıp öğrencilerin dağılmasını izlerken hocanın çıkışını beklemeye başladım.
O sırada yan sınıftan tanıdığım iki kişi göründü. Mikey beni anında fark ederek el salladı, "Rina-chan~"
Gülümseyerek başımla selam verdiğim sırada hocamız sınıftan çıktı, "Rina. Seninle uzun zamandır konuşmak istiyordum."
"Tabi sensei, nasıl isterseniz." dedim ellerimi önümde bağlayarak. Mikey ve Draken hala oldukları yerde duruyorlar, benim olduğum yöne doğru bakıyorlardı.
"Fark ettiysen uzun zamandır notlarında düşüş var."
"Eskiden çalıştığını, çabaladığını biliyordum ama artık sanırım onu da yapmıyorsun."
Kafamı hızlıca kaldırdım, "Hayır, öyle değil.." diyip sustum. Kimi kandırıyordum ki?
"Nasıl? Neden olduğunu bana anlatmak ister misin?"
Sensei konuşmaya devam ederken omzunun üstünden arkasındaki Mikey ve Draken'e baktım. Draken o sırada koridordan geçen birini tutup çekiştirdi. Sonra da kulağına, sinirli bir yüz ifadesiyle bir şeyler söyledi. Ben tam da burada senseiyle konuşuyorken kavga mı çıkarmaya çalışıyordu?
