on altı

863 131 89
                                    

3 gunde 2 bolum alisik degiliz boyle islere 🥳🏋‍♀️

oy vermeyi ve yorum yapmayi unutmayin lutfen optum iyi okumalar <33

4 eylül 2017

Çocuk kafasını binanın duvarına yaslarken derin bir nefes aldı, siren seslerinin giderek daha da yaklaştığını duyabiliyordu.

Titrek bir nefes verdi. Yaslandığı binanın duvarı ile resmen bütünleşmişti. Eski püskü evler ile dolu bir çıkmaz sokaktaydı. Birazdan yakalanacağını ve kaçacak yerinin kalmayacağını iyi biliyordu.

Polis arabasının ışıklarının sokağa doğru vurduğunu gördüğünde sırtını dikleştirdi, her şey bitmişti.

Kaçmak için son bir hamle yapmaya hazırladığında arkasındaki binadan küçük bir gıcırtı sesi duydu, kafasını çevirdiğinde ilk katın penceresinden ona şaşkın gözlerle bakan kahverengi saçlı bir çocuk gördü.

"Hey! Burada ne yapıyorsun?"

Çocuk kısa bir süre penceredeki çocuğun yüzüne baktı ve burukça gülümsedi.

"Az önce birini öldürdüm, bana yardım eder misin?"

2021

Jisung uykusunun zil sesi ile ikinci defa bölünmesiyle mızmızlanarak ayağa kalktı, sarsak adımlarla odasından çıktı.

Zilin sesi sıklaşmaya başladığında kaşlarını çattı, yüksek sesten dolayı uykusu iyice açılmaya başlamıştı. "Geldim be!" Kapıya doğru bağırdı.

"Jisung!" Changbin'in sesini duyduğunda olduğu yerde durdu. Aramasına dönmeyi unuttum.

"Changbin?" Kapıyı açtığında karşısında ona sinirle bakan Changbin'i görmesiyle kaşlarını kaldırdı. "Noluyo am-" Changbin sertçe Jisung'u itip içeri girdi. "Neredeydin sen?" Jisung kapıyı kapatırken şaşkınca adama döndü. "Ne?"

"Neredeydin diyorum?" Jisung alaylı bir şekilde güldü. "Marsta." Changbin'in ifadesinin değişmediğini görünce isyan edercesine üzerindeki pijamaları gösterdi. "Görmüyor musun üzerimi, nerede olabilirim?" Changbin kaşlarını çattı.

"Seni ilk aradığımda biriyle konuşuyordun." Jisung ellerini göğsünde bağladı. "Ee?" Changbin derin bir nefes verdi. "Kiminle konuşuyordun? Telefonuma neden dönmedin?" Jisung omuzlarıni silkti. "Bir arkadaşımla görüşüyordum. Şarjım bitince de şarja takmaya üşenip direkt yattım." Changbin ikna olmadığını belirten bir bakış attı. "Hangi arkadaşmış bu?" Jisung ters bir şekilde Changbin'e baktı. "Sanane?"

Changbin kaşlarını çattı. "Ne demek sana-" "Neden buraya geldin?" Jisung Changbin'in lafını böldü. Changbin duraksadı, Seungmin'den bahsedemezdi.

"Changbin?" Jisung beklentiyle adama baktı. Changbin başını iki yana salladı. "Yalnızca telefonunu açmayınca bir şey olduğunu düşündüm. Çevremiz bu aralar tekin değil. Chan fazla meşgul, işini düzgün yapmıyor." Aklına gelen ilk şeyi söyledi. Jisung tereddütle adama baktı ama daha sonrasında boşvermeye karar verdi. Zaten uykuluydu, etrafında olan biteni analiz edecek hali yoktu.

"Yaa!" Abartlılı bir heyecanla Changbin'in durduğu yere doğru ilerledi, elini adamın yanağına doğru uzattı. "Sen beni merak mı ettin? Yerim seni!" Changbin Jisung'un elini havada yakalarken yüzünü buruşturdu. "Yarrağımı yersin Jisung. Dokunma."

Jisung elini geri çekerken esnedi, Changbin'e kapıyı gösterdi. "Ee beni gördüğüne göre git artık o zaman." Changbin hafifçe başını iki yana salladı. "Hayır, burada uyuyacağım." Jisung omuzlarını silkti. "İyi."

obsession ' hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin