Selamm. Nabersiniz?? Tamam tamam konuya giriyorum. Bazı arkadaşlarım yeni bölüm için vote sınırı koy diyorlar. Ben daha erken olduğunu düşünüyorum. Bir de sizin fikrinizi alıyım dedim. Ne dersiniz?? Sizin fikirleriniz beni için önemli ;) Bu arada yeni bir hikaye yazıyorum. Bir Ashton Irwin hikayesi. Daha yeni başladım. Bölümlerimi yazıyorum. İnşallah biraz çoğalınca yayınlamaya başlayacağım. Neyse yine çok konuştum. Kendinize iyi bakın canlar :) :D
Betty'den ¦)
"Ne! Korkudan sana sarıldı?? -Kahkahalar-Bi de sonra itti ?? -Yine bir kahkaha-Ve sana burda ne işin var dedi ha??"dedi bilmem kaçıcı kahkahasını atarken. Sandalyede arkasına yaslandı ve karnını tutarak gülmeye devam etti. Ben ise sadece kollarımı göğsümün altında bağlamış somurtuyordum.
"Eğer biraz daha gülersen çatlayacaksın Connor!" ciddiydim. Eğer biraz daha gülerse ortadan ikiye patlayacaktı.
"Çok komik ama. Yaptıklarını hayal ediyorum da.. Tanrımm.. Bu çok komik!" dedi kafasını iki yana sallarken. Daha sonra Tris'e dönerek devam etti "Dostum. Gülmeden nasıl durabildin??"
"Aghh! Yeter. Ben gidiyorum!" dedim. Ayağa kalmış gidiyordum ki James hemen atıldı. "Nereyee! Daha kahvaltı etmedik!"
"1.si: Daha fazla buna dayanamayacağım" dedim Connor'u göstererek. Sonra tekrar James'e döndüm ve ekledim. "2.si: Zaten kahvaltı hazırlamaya gidiyorum. Görüyorum ki sizden bi hayır yok"
Ben giderken James de ayağa kalktı. "Evet." dedi ellerini birbirine sürterek. "Baylar bayanlar. İlk günümüzün böyle geçmesini istemeyiz demi?? Connor artık gülmeyi kestiğine göree.. Herkes iş başına. Connor. Sen etrafı topla.Tris kalk ve bir işe yara! Brad elindeki telefonu bırak artık ve bize yardım et!"
Herkes iş başına koyuldu. Brad ve Connor içerde James, ben ve Tris de mutfaktaydık.
"Eveeet. Ne yapıyoruz??" Tris'in sorusuna "Bilmem" diye cevap verdi James dudağını büzerken. "Aslındaa.. Krep yapmaya ne dersiniz?? Çok güzel yemek yaptığım söylenemez ama sizi zehirlemem çocuklar merak etmeyin." Söylediğim şeye kıkırdadılar.
"Tamam. O zaman ilk öncee..Sanırım malzemeleri bulmamız lazım."
"Ah hayır ilk önce markete çıkmamız lazım. Dolabın dolu olacağını sanmıyorum James."
"Ahh.Tabi yaa.. Daha yeni gittiler. Tabi ki boştur dolap." dedi elini anlına vururken.
Onun bu haline kıkırdadım."Imm. O zaman Tris ve ben markete gidelim. Sen de biz gelene kadar kap kacak bul." (Yabacı kızın cümlesine bunu yazan ben ^_^ )
"Tris mi??" dedi sanki kimse ona Tris demiyormuş gibi.
"Evet. Ne oldu ki?? Bunu arkadaşlarının sana kullandığını sanıyordum??" dedim onun gibi.
"Evet de bunu senden duymak biraz şeyy..'"
"Ney??"
"Güzel.. Yaniii.." elini dudaklarına götürdü. Düşünür gibi yapıp "Havalı.."dedi hızlıca. kafasını onaylarcasına sallarken. Kıkırdadım kafamı umutsuzca iki yana sallarken.
"Hadi Tris hadi.. Oyalanma zamanı değil." dedim. O da beni dinleyerek mutfaktan çıktı.
&&&&&&&
Önümdeki kapıyı iterek markete girdim. Gelene kadar beni gülmekten öldürmüştü. Gerçenten. Onlar hakkında pek fazla bir şey bilmesem de onun komik eğlenceli ve her zaman gülebilen bir tip olduğunu çözmüştüm. Tam da benim tipim. Sanki Charter'dan sonraki ruh ikizimi bulmuş gibiydim.