Morgan'ın sanrıları!

250 23 20
                                    

Yıl 1995

Musa iğde kokusunun genzini yakıcı etkisinin tesiri altında ve müthiş kalabalıklar arasında tefekkür halinde kalarak kendi iç aleminde henüz 15 yaşında iken inzivaya çekile dursun, Morgan'ın Lincoln ile ilgili tahayyül derecesindeki fikirleri, pratikte çatırdamaya başlamıştı bile.

17 yaşına gelen Lincoln fikirde ve sanatta donuk ve silik bir karaktere dönüşmüştü. Hayatı Lincoln üzerinden analizler yapmak ile geçen Morgan oturduğu koltuktan kalkıp küçük ama entelektüel yazarlara ait kütüphanesine doğru ağır adımlarla ilerliyordu. Tam o sırada ev telefonunun çalması, Morgan'ın tüm vücudunun oraya yönelmesini sağlamıştı

Morgan ve Sophia'nın telefon görüşmesi

Sophia; Merhaba. Ben Roanoke Kolej müdürü bayan Sophia. Bay Morgan ile mi görüşüyorum?

Morgan; Evet. Ben Morgan. Buyurun bayan Sophia.

Sophia; Oğlunuz Lincoln hakkında sizinle yüz yüze görüşmek istiyorum bay Morgan

.

Morgan; Bayan Sophia, eğer Lincoln okul idare yasasına etik olmayan bir tavır sergiledi ise böyle bir şeyin tekrarlanmayacağı konusunda sizi temin edebilirim.

Sophia; Hayır bay Morgan. Lincoln ile ilgili bazı endişelerim var. Bu endişelerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

Morgan; Mesele tam olarak nedir bayan Sophia?

Sophia; Lincoln'ün okul tiyatrosunda rol aldığı karakter hakkında sizinle görüşmek istiyorum. Bu konu ancak yüz yüze konuşulabilir. Eğer yarın müsaitseniz sizinle görüşmek isterim.

Morgan; Bu konu benim için çok önemli. (Morgan'ın gözü duvarda ki asılı saate çarptı) Saat henüz 14:27 Eğer sizin için de uygunsa yarım saate kadar orada olabilirim.

Sophia; Memnun olurum bay Morgan görüşmek üzere.

Morgan hiç vakit kaybetmeden hazırlanırken, Sophia' nın, "Lincoln ile ilgili bazı endişelerim var" sözü hem kendisini tedirgin ederken hem de eşini kaybettiği günden bu yana ilk defa kendisi dışında birisinin Lincoln için endişeleniyor olması, Morgan'ın karmaşık bir duygu yaşamasına geçit veriyordu. Tüm bunları yolda giderken düşünebilecek kadar vaktinin olduğunu hatırlayan Morgan, bayan Sophia'nın yanına bisiklet ile gitmeye karar vermişti. Çünkü siyahi sınıf, beyazların kullandığı otobüse binemiyor ve siyahilere tahsis edilen ve beyazlar için kullanılması tedavülden kaldırılan yürüyen paslı demir nitelikli vasıtalar hem çok geç sefer düzenliyor hem de bu araçların siyahi sınıfı ötekileştirmek amacı ile varlığını devam ettirmesi Morgan'ı rahatsız ediyordu. Ayrımcılığın olduğu yerde özgürlüğün olmayacağına inanan Morgan, Özgürlük heykelinin sadece bir nesne olmaktan ibaret olduğunun kanısına varmak ile kalmıyor sanki ona bir balyoz darbesi sallayınca ahlaki ve insani açıdan etik olmayan tüm Amerikan normlarının, o heykel ile birlikte yerle bir olacağına inanıyordu. Çünkü Morgan'a göre Amerika'nın özgürlük heykeli inşa etmesi, ahlaksızın, toplumsal bir ahlak yasası kaleme alması gibiydi! Üstelik Morgan için Özgürlük heykelinin elindeki meşalenin temsil ettiği şey sanki insanlığı aydınlığa çıkaracak bir meşale değil de, mitolojik masallarda bahsedilen cehennemden alınmış ve sırf siyahileri ateşe vermek için o heykelin eline tutuşturulmuş, irice bir kibrit parçası gibiydi.

Bisikleti ile evinin sokağından ana caddeye giriş yapan Morgan, Lincoln 'ün okul tiyatrosunda rol aldığını kendisine hiç bahsetmemiş olması her ne kadar canını sıkmış olsa da, bir sanatçı yetiştirme ve bir toplum inşa edebilme teorisi bir anda tekrar yeşeriyordu. Evet Morgan için Lincoln eğitim hayatında ne yapmış olursa olsun, okul tiyatrosunda bir karakteri canlandırma başarısı, onu af etmek için tek geçerli kıstas olacaktı. Halbuki Morgan, Lincoln' ü 15 yaşına gelene kadar gözlemlemiş ve onun ne sanatsal faaliyetler icra edebilecek bir kabiliyetinin bulunduğunu ne de fikir de çözümlemeler yaparak, bir politikacı olabileceğine dair hiç bir izlenimi olmamıştı. Dolayısıyla son iki yıldır Lincoln' ü gözlemlemeyi bırakan Morgan'ın şimdi tüm hayalleri tekrar canlanıyor gibiydi.Evet Morgan sosyolojik meseleleri neşter darbesi ile budayabilecek bir tabip değildi ama sosyolojik tahlillerinde ki hata payının eser miktarda oluşu, Lincoln' ü sanatçı olarak yetiştirme teorisini sanki destekler nitelikteydi. Morgan'ın tekrar yeşeren umutları onun bisiklet kullanmayı yeni öğrenen bir çocuğun coşkusunda olduğu gibi hızlı pedal hareketleri uygulayarak bayan Sophia' ya doğru ilerlemesini sağlıyordu. Fakat Morgan'ın Lincoln üzerinde yapmış olduğu hatalı tahlillerin de ki en büyük yanılgısı, tüm unsurları, yapmış olduğu tahlile dahil etmeyi unutmuş olmasıydı. Bir yemek yaparken bile o yemeğin içine ana malzeme niteliği taşıyan herhangi bir unsurun dahil edilmemiş olması o yemeği aslının dışına çıkarır ve aslının dışına çıkan şeyin ise aslına irca edilmesi pek hayli güç olur. İşte Morgan'ın, Lincoln ve tiyatro meselesine dayalı yapmış olduğu tahlile dahil etmeyi unuttuğu şey Bayan Sophia' nın "Lincoln için endişeleniyorum" sözü olmuştu. Bayan Sophia 'nın odasının önünde bir an olsun hatalı bir tahlilde bulunduğunun farkına varan Morgan, tüm özgür faaliyetlerden muaf tutulmuş bir siyahi köle teslimiyeti içinde olduğunun ve kapıyı çalıp bayan Sophia'nın odasına girmekten başka bir çaresi kalmadığının farkına varmıştı.

SAVAŞIN SENFONİSİ  LİNCOLN ile MUSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin