5 : bir hediyen daha var

3.1K 387 664
                                    

yemek her ne kadar hyunjin'in babasının laf sokma çabaları ve jeongin'in onu koruma çabalarıyla ilerlesede en sonunda son bulmuştu. Jeongin'e kalsa gerçek yüzünü gösterir ve kesinlikle hyunjin'in babasını rahat bırakmazdı ama çok fazla hyunjinin rezil olmasını istemiyordu bu sebeple elinden geldiğince sakin kalmaya çalışmıştı.

hyunjin'in annesini ve kardeşini fazlasıyla sevmişti. En azından evde normal olan birkaç insan vardı.

kapıda bay hwang hariç diğerleriyle vedalaşssa da bay hwang'a uzaktan bir selam vermişti sadece. Hyunjinle birlikte evden ayrılıp arabaya ilerlediklerinde artık rahat bir nefes vermişti.

"jeongin, babam adına üzgünüm."

"saçmalama asıl üzgün olması gereken o. Ona katlanabildiğiniz için size ödül falan verilmesi lazım."

"kısmen, neyse ki onu fazla görmüyorum. Benim için dediklerinin çok bir önemi yok."

"bir zahmet olmasın, onun dediği gibi birisi asla değilsin. Tanıdığım en mükemmel insan olabilirsin, bazen sana özeniyorum."

hyunjin'in bakışları duyduklarıyla değişmişken, jeongin'e yaklaşmış ve yanağına bir öpücük kondurup geri çekilmişti. Jeongin bu hareket sonrası şaşkınca olduğu yerde kalmış hatta konuşamamıştı.

"bu bir teşekkür hediyesiydi ayrıca, annem pencereden bizi izliyor." jeongin gözlerini evin penceresine doğru çevirmiş ve onları izleyen bayan hwang'a bakıp tekrar hyunjine dönmüştü, "ne yani annen izlemese öpmeyecek miydin?" jeongin ağzından çıkanları tutamasa bile hyunjin hafifçe gülmüştü, "hayır öpecektim. Sadece çok utandığını fark ettim bugün, en azından bu bahane oldu."

"hediyemi sevdim."

"bir hediyen daha var."

jeongin merakla hyunjin'e bakarken, hyunjin arabanın arka kapısını açmış ve paketi alıp geri kapıyı kapatmıştı.

"bu senin hediyen."

hyunjin paketi uzatıp jeongine verdiğinde, jeongin paketi almış ve dikkatlice içine bakmıştı, yüzü şaşkın bir ifadeyi almışken gözlerini hyunjinle buluşturdu, "sen...nasıl?" hyunjin sırıttığında, "o gün alışverişte bunu senin istediğini anlamadığımı düşünme. Bu benim için yaptıklarına karşılık bir hediye." (bölüm sonuna koydum hediyeyi gidin bakın öylegelin😁)

jeongin gülümsediğinde ani bir cesaretle hyunjin'in yanağını öpüp çekilmişti, hyunjin bedeninde baştan aşağı bir yanma hissettiğinde yutkunmuştu. "babalık ya gerçekten teşekkür ederim."

"bunu senin üzerinde görmeyi isterim jeongin." hyunjin'in söylediklerine karşılık jeongin gülmüştü, "elbette görürsün." ikisi birbirlerine gülümserken kendilerini toparlamış ardından sessizce arabaya binmişlerdi.

yolculuk sessiz geçmeye devam ederken araba en sonunda jeongin'in evinin önünde durmuştu, "tekrardan teşekkür ederim babalık." hyunjin elini jeonginin bacağına koymuş, "asıl ben teşekkür ederim." demişti. Jeongin arabadan inmiş eve ilerlerken hyunjin onun içeri girmesini beklemişti. Jeongin içeri girmeden hyunjine dönmüş ve ona el salladıktan sonra hyunjin de el sallamıştı. Jeongin içeri girdiğinde hyunjin derin bir nefes vermişti.

direksiyona koyduğu kollarının üstüne başını koymuş ve biraz duraksamıştı. Jeongin ona cidden bambaşka şeyler düşündürtüyordu. Bu kadar kısa bir zaman dilimi içerisinde böyle şeyler hissetmesi ne kadar doğruydu hiç bilmiyordu.

elbiseyi üzerinde görmek istiyordu.

jeongin o kıyafeti giymişken birlikte başbaşa olmalarını istiyordu.

Red Lights | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin