7 : seni üzmeyeceğim

3.1K 344 313
                                    

jeongin hissettiği hafif titremeyle üzerindeki yorganı iyice üzerine çekmiş, sıkıca sarınmıştı. Gözüne gelen güneş ışıkları onu rahatsız ettiği için pencereye arkasını dönmüş, hissettiği bedene sokulmuşken işittiği kıkırdama sesini duyunca bir süre idrak etmeye çalışmıştı.

jeongin tek gözünü açmış ardından diğerini de açmıştı. Karşısında gördüğü kaslı gövdeyle iyice şaşırmıştı. Gözlerini birkaç kez kapatıp açmış ardından başını hızla yukarı doğru kaydırdığında onu izleyen hyunjini görünce iyice şaşırmıştı.

"oha babalık senin bu kadar kasın mı vardı?" hyunjin onun birlikte yattıkları için şaşırdığını zannederken jeonginin kas konusunda şaşırdığını fark edince kendisi şaşırmıştı.

jeongin doğrulduğunda elleriyle gözlerini ovalamıştı, hyunjin hâlâ onu izliyordu ve jeongin hakkında fark ettiği ilk şey sabah uyandığında uyku sersemi oluyordu.

"çok soğuk ya..." hâlâ kendi kendine mırıldanıyordu ve hyunjin gülmeden duramıyordu.

hyunjin onun bedenini tutup kendine çektiğinde jeongin bu refleksle hafif bir çığlık atmıştı. Hyunjin jeongini kolları arasına almış ardından üstlerini iyice örtmüştü. "şimdi üşüyor musun?"

"hyunjin."

"sen bana hyunjin deyince gerildiğimi hissediyorum."

"beni umutlandırmaktan başka bir şey yapmıyorsun."

jeonginden duyduklarıyla hyunjin şaşırsa da jeongin hyunjin'in kolları arasından çıkıp ona doğru dönmüştü, "bak beni yanlış anlama ama sonuç olarak ikimiz de gideceğinin farkındayız. Sen gittiğinde burda kalacak olan benim zaten. Birbirimizin düzenini bozmamıza gerek yok." hyunjin jeongin gibi doğrulduğunda inkar etmişti, "saçmalıyorsun birbirimizin düzenini neden bozalım?"

jeongin derin bir nefes vermişti, "gece sağlam kafayla konuşamadım belki de ama ben böyle şeylere gelecek birisi değilim. Üzülmek istemiyorum."

"jeongin ben seni üzmeyeceğim." jeongin başını sallamıştı, "elbette beni isteyerek üzmezsin ama bir şeyleri anladığımızda ya ikimiz de aynı şeylere sahip olmazsak?" hyunjin anlamsızca ona bakarken jeongin sözlerine devam etmişti, "sen istemezsen ve ben istersem? o zaman ne olacağının farkında mısın?" hyunjin bir şey diyememiş sadece gözlerini kaçırmıştı.

"bak işte bunun cevabını ne sen ne ben biliyoruz. Ben senin seks için yatak arkadaşın olabilecek birisi değilim."

(kardes sen night bus okumamıssın anlasılan)

"jeongin ben öyle bir şey demedim."

"dedin demiyorum zaten. Ama daha ne olacağına karar vermehen birisine göre yaptıkların normal değil." bir süre sessizlik olduğunda jeongin tekrar konuşmuştu, "bak ben senin için her zaman burdayım ama emin ol benimle oynanmasına izin verecek kadar aptal değilim. Canım yanarsa ben de yakarım."

jeongin bacaklarını yataktan aşağı uzatınca yerdeki kıyafetlerini alıp üzerine geçirmiş ayakkabılarını eline alıp odadan çıkmıştı.

hyunjin ortaya bir küfür bırakmışken saçlarını geriye doğru atmış ve jeongin'in sözlerini bir süre sindirmeye çalışmıştı.

...

jeongin savaş alanına dönen evden anca çıktığında arkadaşlarını defalarca aramış ama hiçbirine ulaşamamıştı. Büyük ihtimal koca evde bir yerlerde ya da başka bir yerde çoktan sızmışlardı. Bu sebeple arkadaşı ryujin'i aramış ve müsaitse arabasıyla onu almasını istemişti. Ryujin arabasıyla jeongin'in attığı adrese geldiğinde jeongin hemen arabaya binmiş ve bir an önce sürmesini istemişti.

Red Lights | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin