Red Lights | hyunin

19 : seni seviyorum

"beni şaşırttın."

hyunjin, jeongin ile ayarladığı randevu için jeongin'in evinin önüne gelmişken jeongin'in söylediği cümle onu güldürmüştü çünkü normal halinden biraz farklıydı.

öncekilerin aksine hyunjin, arabasıyla değil de motoruyla jeongin'in evinin önündeydi. Normalde giyindiği resmi halinden daha çok sportif giyinmişti.

"senin için biraz gençleştim."

hyunjin'in sözlerine karşılık jeongin yavaşça omzuna vurmuştu, "her halinle iyisin babalık." jeongin göz kırpmışken motordaki kaskı alarak kafasına geçirmişti. "bugün babalık demek yok jeongin."

"anlaştık hyunjin."

ikili motora bindiklerinde hyunjin motorunu çalıştırmış ve nereye gittikleri hakkında bir fikri olmayan jeongin kollarını hyunjin'in beline dolamıştı.

hyunjin süratle motorunu sürerken jeongin ona daha da sıkı sarılmıştı ama yaptıkları hızla aşırı eğleniyordu. Kalbi çıkacak gibiydi ve daha önce bir motorda bu kadar hız yaptığını hatırlamıyordu.

hyunjin gelmeleri gereken yerin önünde durduğunda jeongin yaşadığı adrenalinin ardından derin bir nefes vermişti.

"nasıldı?"

"mükemmel."

hyunjin motorundan indindiğinde kaskını çıkarmış ve jeongin'in inmesine yardım etmişti. jeongin'de kaskını çıkarıp motorun üzerine bıraktığında geldikleri yere bakmıştı.

"buz pateni mi?"

hyunjin başını salladığında kolunu jeongin'in omzuna atmıştı, "eğlenceye hazır mısın?'

jeongin sırıtmıştı. "bahse varım, buz pateni yapmayı bile bilmiyorsun." hyunjin yüzünü ekşitip "ne? elbette biliyorum. izle ve gör." dediğinde jeongin gülmemek için dudaklarını ısırmış ve sadece başını sallamakla yetinmişti.

...

"aptal!"

jeongin gülerken düşmemek için demirlere tutunduğunda kalçasının üzerine düşmüş hyunjin sağ eliyle kalçasını tutuyordu.

"galiba kalçam kırıldı."

jeongin gülerken hyunjin'e yaklaşmış ve dikkatlice onu kaldırmıştı. "abartma istersen."

hyunjin kalçasını ovarken jeongin hâlâ ona gülmekle meşguldü. "madem buz pateni bilmiyorsun neden geldik? canın acıdı işte." jeongin hyunjin'in elini tutarken endişelendiğini biraz belli etmişti.

"sana ayak uydurmak ve eğlenmeni istedim."

jeongin gülümserken elleriyle hyunjin'in yanaklarından tutmuş ve birkaç saniyeliğine dudaklarını dudaklarıyla birleştirip geri çekilmişti. "yerim seni aptal. gel hadi ben sana öğreteceğim ama düşersen mızmızlanmak yok."

hyunjin onaylarcasına başını salladığında jeongin tekrar hyunjin'le ellerini birleştirmişti. hyunjin bir yandan jeongin'in elini tutarken diğer yandan demirlere tutunuyordu.

"yere doğru bakma çok paniklersin."

"ya düşersem?"

"düşmeden öğrenemezsin zaten."

jeongin hyunjin'in elini demirliklerden çektiğinde iki eliyle hyunjin'in belinden tutup ona destek olmuştu. "hadi arkanda ben varım korkma."

hyunjin derin bir nefes verip yavaş yavaş hareket etmeye başlamıştı. İnsanlara çarpmamak için sakince ilerliyordu. "jeongin bak sakın beni bırakma tamam mı?"