18 | hoşuna gidiyor mu ?

3.3K 261 251
                                    

"bacaklarını biraz daha ayır."

jeongin titreyen bacaklarını hyunjin'in belinden indirip bacaklarını iki yana daha fazla ayırdığında hyunjin bir kez daha içine girmişti.

jeongin'in mecali kalmamıştı. Her şey o kadar hızlı gelişmişti ki nefes nefeseydi ve yaşadıklarını tarif edemiyordu. Hyunjin onun her ayrıntısını aklına kazımış, vücudunda öpülmedik yer bırakmamıştı.

jeongin kollarını hyunjine uzatmıştı, jeongin'in hareketiyle hyunjin ona yaklaştığında jeongin kollarını hyunjin'in boynuna sarıp derin bir öpüşme başlatmıştı. Hyunjin kalçasını oynatıp jeongin'in içinde hareket etmeye başladığında jeongin, hyunjin'in dudaklarına doğru inlemişti.

sesli bir öpücükle hyunjin dudaklarını jeongin'den ayırdığında nefes nefese hızını daha da arttırmaya başlamıştı.

"daha da hızlı ol lütfen." jeongin titreyen, muhtaç sesiyle hyunjin'e yalvarırken hyunjin durmuş ve soluklanmıştı, "bebeğim canının daha fazla acımasını istemiyorum." jeongin ellerini hyunjin'in yanaklarına götürüp gülümsediğinde, "canımın acısını umursasaydım şu an senin altında ağlıyor olmazdım babalık." hyunjin dudaklarını ısırdığında jeongin'in içinden çıkmıştı, "bunu sen istedin bebeğim."

hyunjin doğrulup jeongin'in bacaklarını omzuna aldığında aşağı eğilip deliğine yaklaşmıştı. Jeongin başına gelecekleri anladığında derin bir nefes almıştı ama saniyeler içerisinde hyunjin dilini jeongin'in deliğine soktuğunda jeongin aniden başını geriye doğru attığında yüksek sesle inlemişti, "hyunjin!"

hyunjin dilini gezdirmeye devam ederken jeongin ağlamaya başlamış ve elini hyunjin'in saçına götürüp hafifçe çekiştirmişti, "devam et, devam lütfen!" hyunjin parmaklarını jeongin'in baldırlarına bastırdığında jeongin büyük bir iz çıkacağından emindi.

hyunjin dilini hareket ettirdikçe jeongin daha çok çıldırıyordu. Dilini çıkarıp tekrar giriyor, jeongin'in nefesinin kesilmesini sağlıyordu. Dilini tekrar çıkarıp deliğini emmeye başladığında jeongin'in bacakları titriyordu. Hyunjin emmeye devam ederken bir yandan sırıtıyordu. Jeongin'in yalvarması onun o kadar hoşuna gitmişti ki hareketlerini daha da zorluyordu.

"hyunjin, lütfen dur! dayanamayacağım."

hyunjin dilini çıkardığında jeongin derin bir nefes verip bacaklarını indirmişti. Gerçekten titriyordu ama zevk alıyordu.

hyunjin, jeongin'e yaklaştığında boynuna eğilip öpücüklerini bırakmaya başlamıştı. Her ne kadar yalvarması hoşuna gitse de şu an sakinleşmesini istiyordu, "biraz daha sakin ol, gece uzun." jeongin güldüğünde hyunjin başını kaldırmış ve yüzyüze gelmelerini sağlamıştı. "beni hafife almamayı öğrenmelisin." hyunjin jeongine anlamamışçasına bakarken jeongin hyunjin'i yana doğru itip kucağına çıkmıştı.

"ben yalvarmam jeongin."

jeongin dudaklarını ısırırken hyunjin'in boynuna kendi izlerini bırakmaya başlamıştı. Bir yandan ısırıyor ve dilini gezdiriyordu. Hyunjin başını geriye doğru attığında jeongin aşağılara doğru inmeye başlamış, köprücük kemiklerinden göğüsüne kadar her yerine izlerini bırakmıştı ve başını hafifçe kaldırdığında eseriyle gurur duymuştu.

jeongin, hyunjin'in kasıklarına geldiğinde hyunjin derin bir nefes vermişti.

"yapmayacaksın değil mi?"

"sakın saçlarıma dokunmayı düşünme babalık yoksa ellerini bağlamaktan çekinmem."

hyunjin konuşacakken jeongin'in aniden onu ağzına almasıyla tutulmuştu. Başını geriye doğru atıp elini kaldıracakken jeongin kolunu tutmuş ve buna izin vermemişti.

Red Lights | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin