17 : bana dokunmana ihtiyacım var

3.1K 250 237
                                    

"bu hayatta en sevdiğim şey yılbaşı zamanları."

seungmin yılbaşı için hediyeleri süslerken, minho ağzındaki baklayı çıkarmaya çalışıyordu. Arkadaşlarına kendi aralarında parti olacağını söz vermişti ama sözünü tutamamıştı ve şimdi bunu nasıl açıklayacağı konusunda bir fikri yoktu.

"dördümüz eğleneceğiz."

seungmin tekrar konuştuğunda minho yerinde doğrulmuş ve derin bir nefes vermişti, "sanırım dördümüz değil." minho'nun söylediği sözle hediyelerle uğraşan üçlü aniden ona baktığında minho iyice gerilmişti, "niye öyle bakıyorsunuz aniden ya?' seungmin hediyesini masa üzerine bıraktığında, "minho başkasına söz vermedin değil mi?" demişti.

yılbaşı günleri dördü hep birlikte olurdu ve bu gelenek haline gelmişti. Bu geleneğe en çok seungmin önem verirdi. Şimdi seungmin'in bakışları minho'yu daha da korkutmuştu.

"yeji bizi davet etti ben de kabul ettim."

seungmin aniden ayağa kalktığında işaret parmağıyla minho'yu göstermişti, "geleneğimizi bozdun!" minho panikle ayağa kalktığında itiraz edercesine başını sallamıştı, "hayır, hayır bozmadım. O an unuttuğum için öyle söyledim yemin ederim." seungmin sinirle arkasındaki yastığı alıp minho'ya fırlattığında minho hemen yastığı yakalamıştı, "seungmin gerçekten özür dilerim."

"konuşma benimle sakın."

seungmin kollarını birbirine dolayıp koltuğa oturduğunda jeongin lafa atlamıştı, "gitmiyoruz minho." minho yalvarırcasına jeongin'in koluna tutuğunda, "nolur bu sefer daha eğlenceli girelim yılbaşına! Kalabalık olmayacak zaten. Yeji, Ryujin, biz ve jisunglar." seungmin tekrar ayaklandığında, "jisung için bizi sattın!"

"saçmalıyorsun!"

"ben gelmiyorum!"

seungmin sinirle jeongin'in odasına kendini kapattığında minho derin bir nefes verdi, "çocukca davranıyor." jeongin ona terslercesine baktığında, "seungmin'in özel günlere ne kadar değer verdiğini biliyorsun."

minho derin bir nefes verdiğinde, "bu sefer farklı olsun istedim sadece. Kalabalık değil zaten tanıdığımız kişiler. Burada dört duvar arasında nereye kadar eğlenebiliriz?"

felix ayağa kalkıp seungmin'in yanına gittiğinde uzun uğraşlar sonucu küsmüş olan çocuğu ikna etmeyi denemişti. Yoğun ısrarlarıyla seungmin ikna olup odadan çıktığında minho'nun suratına bakmıyordu, "sadece felix ve jeongim için geleceğim." demiş ve kendi hediyesini kucağına almıştı. Minho pişman olmuşcasına seungmin'e bakarken seungmin oralı bile olmamıştı.

sanırım yılbaşına küs gireceklerdi.

...

ryujin, jeongin'i gördüğünde koşa koşa yanına gelmiş ve üstüne atlamıştı, "üstündekilerin sana yakışacağını biliyordum." jeongin aslında böyle giyinmeyi düşünmüyordu. Evden çıkmadan önce ryujin onu aramış ve neredeyse dakikalarda dil dökmüştü. En sonunda jeongin kabul etmiş ve üstündekileri giymişti.

(bolum sonuna bakin gelin)

minho koltukta balonunu şişirmeye çalışan jisung'u gördüğünde sinsice gülümsemiş ve yanına gitmişti, "balon şişirmeyi beceremiyorsun. Yaşlanmışsın nefesin yetmiyor." jisung sabır dilercesine minho'ya baktığında, "her yerde olmak zorunda mısın? yılbaşına bile seninle giriyorum." demişti.

minho güldüğünde elinde bir balon almıştı, "ne demişler, yılbaşına nasıl girersen öyle devam edermiş. Yılbaşına benimle gireceğine göre ne yapmak istersin?" sinsice jisung'a yaklaştığında jisung, eliyle minho'nun dudaklarına hafifçe vurmuştu, "defol." minho tekrar gülerken çekilmiş ve elindeki balonu şişirmeye başlamıştı.

Red Lights | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin