Dünya'nın Kuralı

6. Bölüm " Kaybedilen Kontrol "

Güç, intikam, kan, ölüm, ölüm ve ölüm! Kafamda sadece bunlar var. KAN, DEHŞET, KAOS! Bir türlü kafamdan çıkmıyorlar. Ne- Neden! Başım dönüyor. Focalor benden uzakta görünüyor. Bana gelmekle uğraşmıyor bile. Yada hayır. Bana doğru mu geliyor? Kafam acaip dönüyor. Yine mi ölüyorum? Kafamda böyle düşüncelerle ölemem. Ay-! Bogazimdan kavradığı gibi beni kaldırdı:

- Kayra. Demek adın Kayra. Ne büyük birisin ne de ilahi. Sadece iyilik yaptın. Bana karşı. Bundan sonra benim hizmetkarımsın. Emirlerime itâat ediceksin.

- Pü (tükürme) ! Se- senin gibi biri için çalışmaktansa ölmeyi tercih ederim. Aa. Doğru. Bir anlaşma yaptık değil-!

Yine mi kan kusuyorum! Ğeh.. Nefes almam güçleşiyor üstüne üstlük Focalor boğazımı sıkıyordu. Göz kapaklarım kapanıyordu. Siyah, karanlık. Siyahdan dahada koyu. Kapkaranlık. Yeniden kapkaranlık. Bir dakika. Yerde bir ıslaklık hissediyorum. Ya- Yaşıyorum. Ama vücudum kendi isteğiyle hareket ediyor. Bu üzerinde yürüdüğüm. KAN?!?! Yine nereye düştüm. Öldüm mü? Yoksa Focalor'un biryerinde miyim? Ve o ses:

- Hoşgeldin Kayra... Benim güzel yuvama hoşgeldin. Biryerlerin sıkıştığında buraya gelmeyi fazla alışkanlık haline getirmesen iyi olur. Eğer bu kilidi kırar, bozarsan. Sana unutulmaz bir güç veririm. Benim. Cehennem İnfazcısı. Artık öğrenme vaktin geldi. Ben bir İblisim! Senin kılıcın aslında bir iblis. Aslında senin kılıcın demek biraz hatalı olur. Bana dokunur dokunmaz nedense senin içine bir kısmım hapsoldu. Aç bu kilidi. Daha fazlasını sonra öğrenebilirsin...

Hey! Bir dakika! Vücudum kendiliğinden hareket ediyor. Dur! O kilidi açma. Hey bekle. Hayır. HAYIR! Dur. Neden sözüm geçmiyor. Ölmek üzere olduğumdan mı? Ya o kilidi açarsam. Sonucunda kötü bir şey mi olucak? Vücuduma söz geçmiyordu. Hayır işte. Kendiliğinden hareket ediyordu. Sırtımda Cehennem İnfazcısı yani kılıcım belirdi. Zaten kılıcın içinde değil miyim? Kafam çok karıştı. Yoksa o kılıçla kilidimi mi kıracağım. Vücudum yavaş yavaş kilide doğru yaklaştı. Kılıcı iki eliyle tutup havaya kaldırdı. Kılıçtan garip ışıltılar yükselmeye başladı. Ve vücudumu engelleyemiyorum. Anlaşılan kurtuluşum yok. Artık ne olucaksa olucak. Umuyorum pişman olmam diyerekten bizzat ben kırdım o kilidi. Kilit aniden parlamaya başladı. Bir ışıltıya dönüşüp içime girdi. Kocaman bir kafes kapısı açıldı. İçinden o. DEHŞET VERİCİ GÖRÜNTÜSÜYLE ÇIKTI. Kanlar içinde bir iblis. Her tarafı kan. Ve-!

- ĞHAHAHAHAHA! Kayra! Buraya kadarmış... Güzel bir hizmetka-!

- Kapa. Kapa Çeneni. ĞRAAAAAA!

Bana noluyor böyle. Saldırıyorum. Görebildiğim tek şey saldırmak. Tek bir darbem bile ona büyük zarar veriyor.

- Geber! Geber! GEBER! GEBER! GEBEER! GEBERRR!!

- ĞAAA! Ğeh ğeh ĞRAAAAA!! Ne Ne oluyor! Sen öldün! Sen bittin! Senin gibi BİR VELET Nasıl olurda sadece basit bir kılıç-! O ! O KILIÇ! Ola-!

Kan! Kan görmek bana mutluluk veriyordu! Öldür! SADECE ÖLDÜR! Kan! Daha fazla kan görmek istiyorum. DAHA! DAHA FAZLA! Ne oluyordu bana! KAN ve ÖLÜM dışında başka bir şey düşünemiyordum. Öldürmeliyim. Ben dünyaya bunun için geldim. Öldürmek için. ŞEYTAN UĞRUNA ÖLDÜRMEK İÇİN!

- Ölüceksin! Senin kaderinde ölmek var FOCALOR! Şeytan bana bunu söylüyor! SEN ÖLÜCEKSİN!

- Bu kadar kolay değil!

Evrimini mi tamamlıyor. Büyük bir kapışma olucak gibi. Ağzımın suları şimdiden akmaya başladı. HAHAHAHAHA! İşte bu! Dehşet! Kaos! Ölüm korkusunu tat! TAT! Çok yakında bu tadın içinde yok olucaksın HAHAHAHA!!