Dans gösterisi sonlanırken Kana zar zor dikkatini toplayıp selamını verdi. Alkış ve tezahürat sesleri sağır ediciydi. Kana'nın gözleri bir saniye bile kalabalığın içindeki siyahlı adamdan ayrılmadan sahne arkasına doğru geri geri adımladı.
Dansçılar soyunma odasına gitti. Arkadaşlarından bazıları üstlerini değiştirirken Kana'ya yaklaştı.
"Kana iyi misin? Sahnede bir an takıldın."
Kana yanına gelen baş dansçı kadına gülümsedi. Cevap vermek için ağzını açmıştı ki soyunma odasını inleten kalın ses herkesi yerinden sıçrattı.
"KANAWUT! O SAÇMALIK DA NEYDİ ÖYLE?"
Kırklı yaşlarında iri yarı club sahibi yüzü öfkeyle çarpıklaşmış halde odaya daldı. Kana'ya doğru ilerlerken diğer dansçılar korkup kenara çekildiler. Club sahibi çocuğun az önce giydiği sweatshirtün yakasına yapıştı.
"Sahnenin ortasında apışıp kalmak ne demek?! Sen beni rezil etmeye mi çalışıyorsun? Senin yüzünden müşteri kaybetmeyi göze alır mıyım sanıyorsun?"
Kana korkudan titredi. Konuşurken kekeledi. "Ö-özür dilerim e-efendim. Dikkatim d-dağıldı. Çok y-yorgunum o y-yüzden..."
Adam onu yakasından sarstı. "Ne dikkat dağılması, ne yorgunluğu! Zırvalayıp durma! Bir daha olursa seni derhal sahneden alırım ve bu clubdaki konumunu değiştiririm. Arka odalarda birilerinin her gece orospusu olursun!"
Çocuğun yakasını bıraktı ve geldiği gibi hışımla çıktı odadan. Gulf ağlamamak için derin derin nefes alıp verirken odanın içindeki diğer dansçılara baktı. Hepsi gözlerini kaçırıp ona arkalarını döndüler. Kana'ya üzülmüş olsalar bile yanında duramazlardı çünkü patronun öfkesini kendi üstlerinde istemiyorlardı.
Kana çantasını alıp başı eğik bir şekilde hızla odadan çıktı. Karanlık koridordan geçip arka çıkış kapısına doğru ilerledi. Hâlâ ağlamamak için direniyordu. Bir an önce eve gidip kendisini yatağına atmak istiyordu.
Koridorun yarısındayken köşeden fırlayan karanlık bir gölge onu arkasından kucakladı. Kana çığlık atmak için ağzını açtı ama büyük bir el ağzına örtüldü.
"Sakin ol bir şey yapmayacağım."
Derin erkeksi ses Kana'yı titretti. Sonra adamın ter, sigara ve alkol karışmış parfümünün kokusu doldu burnuna. Karnında garip bir hareketlenme oldu. Adamı koklayınca gevşeyen vücudu onu saran güçlü kollar tarafından daha sıkı kucaklandı.
"Aferin sana. İşte böyle iyi bir çocuk ol. Özür dilerim seni korkutmak istemezdim ama kaçıp gitmeden yakalamam gerekiyordu."
Adam Kana'nın bağırmayacağına emin olup elini ağzından çekti. Kulağının dibinde mırıldanan erkeksi sesin sahibini görmek için Kana yüzünü arkaya çevirdi. Soluğu kesildi. Az önce azar yemesine neden olan yakışıklı surat tam karşısındaydı.
"Sen..."
Suppasit sırıttı. Çocuğun pembeleşmiş yanağını okşadı. "Evet güzellik. Benim. Adım Suppasit."
Kana adamın yumuşak okşayışları ile bir an gözlerini kapattı. Tekrar açtığında Suppasit'in suratı kendisininkine daha yakın duruyordu. Adam yiyecekmiş gibi dudaklarına bakıyordu.
"Benim adım Kana. Ama beni neden yakalaman gerekiyordu?"
Suppasit onu kollarında döndürdü ve sırtı duvara gelecek şekilde duvarla kendisinin arasına kıstırdı. Kana heyecanla soluk soluğa kaldı. Suppasit'in tek eli şortun çıplak bıraktığı baldırını avuçladı. Diğer eli çocuğun ince belini sıkıca kavrayıp havaya kaldırdı. Kana adamın omuzlarından tutunarak parmak uçlarında dikildi. Yüzleri aynı hizaya geldi. Suppasit'in sık ve sıcak nefesleri Kana'nın yüzüne vurdu. Adam burnunu Kana'nın suratında ve boynunda gezdirip onu koklamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Poker Face /MewGulf
FanfictionSuppasit hilekar bir kumarbaz. Yaşadığı ülkenin dört bir yanında herkesi dolandırıp kazandığı paraları amaçsızca harcıyor. Kana müşterisi çok olan bir clubda direk dansçısı. Onu izlemek için gelen çok insan var. Zarif vücudu ve kıvrak hareketleri il...