Poker Face /MewGulf

31. Bölüm

Akşam üzeri başlayan yağmurun hafta genelinde devam edeceği meteoroloji birimleri tarafından ön görülüyor. Oldukça şiddetli oluşu beraberinde fırtınayı da getirebileceğinden dolayı vatandaşların önümüzdeki günlerde dikkatli olmaları gerektiği uyarıları yapılıyor.

Yağmurun aniden bastırmasının ardından kaza haberleri de gecikmiyor. Şehrin kuzey yönündeki büyük kavşakta, kaygan zeminde, sonu ölümle biten bir kaza meydana geldi. Direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü arabanın bariyerlere çarpıp takla atarak yan şeride geçmesine neden oldu. Sürücü ve yanındaki yolcusu ağır yaralandı. Sağlık ekipleri hemen müdahale etmesine rağmen iki genç adam olay yerinde hayatını kaybetti.

Zor geçecek önümüzdeki birkaç günde tüm vatandaşlarımızı dikkatli olmaları yönünde tekrar tekrar uyarıyoruz. Umarız benzer haberleri daha fazla gör-

Adam, radyoyu kapatıp haber spikerinin cızırtılı sesini susturdu ve arabanın içinde sessizliğin hakim olmasını sağladı. Evin önüne geldiklerinde anahtarı çevirip arabanın kontağını kapatmıştı. Yan koltukta uykusuna devam eden çocuğa bakıp içini çekti. Ceketini çıkarıp uyuyan çocuğun üstünü örttü. Kendi vücut ısısı yüzünden hâlâ sıcak olan kumaş parçasını küçük olanın çıplak bacaklarına sardı. O sırada uyuyan kişinin göz kapakları titreşti.

"Geldik mi?"
Uyku sersemi boğuk sesi arabaya yayıldı. Adam ona gülümseyip onaylayan mırıltılar çıkardı. Bacaklarının altından ve sırtından tutup küçük olanı kucağına çekti. Arabadan eve giden yol boyunca çıplak ayakları yere değmesin diye esmer çocuğu kucağında taşıdı. Zaten diğerinin de taşınmaktan yana şikayeti yok gibi görünüyordu. Kollarını sıkıca kaslı bedene dolamış, uykulu kafasını erkeksi parfümün yoğun olduğu boyun girintisine saklamıştı.

Veranda kapısına ulaştıklarında tahta zeminde birbirine sokulmuş iki köpeğin yanından geçtiler. Kürkleri yağmurdan ıslanmıştı. Sahiplerinin geldiğini gördüklerinde yattıkları yerde kuyruklarını salladılar. Suppasit içeri geçip kapıyı arkasından kapatana kadar tüy yumakları koşturup sıcak evin içine daldı. Suppasit'in bacaklarına çarpıp geçtikleri için kucağında esmer çocuğu taşıyan adamın olduğu yerde sarsılmasına neden oldular.

Yerdeki ıslak pati izlerini gören Suppasit salona doğru koşan iki köpeğin arkasından seslendi.
"Hey! Çamur içinde kalmışsınız! Sakın koltukların üstüne çıkmayın!"

Köpekler saatler önce sönmüş olmasına rağmen sıcaklığını korumaya devam eden şöminenin önüne kıvrıldılar. Suppasit salonun önünden geçerken kısaca ikisine de göz atıp yatak odasına yöneldi. Kana diğerinin kucağında taşınmaya devam ederken az önce yaşananlara tatlı tatlı gülüyordu. Suppasit her zaman köpekleri ile atışır, sanki onları insanlarmış gibi azarlardı. Kana da bu durumu hep komik bulurdu.

Banyoya girdiklerinde Suppasit küçük olanı kucağından indirdi.
"Bebeğim sen şimdi ılık bir duş al. Ben hızlıca çiftliği kontrol edip geleceğim. Eğer gece yağmur yağarsa hayvanlara bir şey olmasın."

Kana alnına kondurulan öpücükten sonra başını sallayıp Suppasit'i onayladı. Adamın figürü banyo kapısından çıkıp görünürde kaybolona kadar arkasından baktı. Kıyafetlerini çıkarırken aynadaki görüntüsü ile göz göze geldi. Dudakları bir gülümseme için kıvrılırken aklına gelen fikir ile heyecanlandığını hissetti. Hemen kendini duşa kabine atıp temizlenmeye başladı.

Suppasit dışarıdan geldikten sonra kendini sırt üstü yatağın üstüne bırakıp birkaç dakika soluklanmaya karar verdi. Fakat bu amacına ulaşamadan banyo kapısının aralandığını belirten gıcırtı sesi duyuldu. Kana'nın zarif vücudu üzerindeki bornozla birlikte yavaşça kapının arkasından süzüldü.