Saatlerce o arabada sessizlik içinde oturmuşlardı. Öyle ki Suppasit'e yapılan ağrı kesicinin etkisi yavaştan geçiyor ve yara sızlamaya başlıyordu. Yine de omzuna yaslanmış çocuğu rahatsız etmeye kıyamıyordu.
Kana mırıltı gibi çıkan sesiyle konuşmaya başladığında hissettiği tüm duygular ses tonuna yansımıştı. Mutluluk, rahatlama, hüzün, belirsizlik, pişmanlık...
"Artık özgürüm değil mi?"
Suppasit bir iç çekip dudaklarını küçük olanın alına bastırdı.
"Olması gerektiği gibi."Kana'nın gözleri doldu. Minik bir damla Suppasit'in ceketine düştü.
"Teşekkür ederim... Beni özgür bıraktığın için..."Suppasit sağlam eliyle Kana'nın yanağını sildi.
"Asıl sen beni özgür bıraktın Kana. Beni sıkıştığım boşluktan kurtardın. Sen olmasan intikam ateşiyle yanan ruhum oradan oraya savrulmaya devam edecekti. Sen o ateşi söndürüp yerine çiçekler ektin."Kana dolu dolu gözlerle kıkırdadı. Suppasit'in göğsüne hafif bir tokat vurdu.
"Suppasit! Elinin ortasına delik açtılar sen hâlâ bana kur yapmaya çalışıyorsun."
Sonra tüy gibi dokunuşlarla kan lekesi olmuş sargının üstünde gezdirdi parmak uçlarını.
"Çok acıyor mu?"Suppasit başını iki yana salladı. Bir gülümseme ile içi gittiği yavru köpek gözlerine baktı. Dolgun dudakların kenarına bir öpücük kondurdu.
"Hiç acımıyor."Kana gülerken kirpiklerini kırpıştırdı. Karşı tarafın dudakları bu sefer gülen ağzının üstüne kapandığında minik kıkırtılarını Suppasit'in ağzına doğru bıraktı. Geri çekildiklerinde gülümsemesi biraz hüzünle kırıldı.
"Suppasit senin ne kadar paran var?"Suppasit hafif bir iç çekişle yarım ağız güldü.
"Sanırım artık hiç yok."Kana huzursuzca oturduğu yerde dikleşti.
"Bütün paranı benim için mi harcadın? Suppasit şimdi ne yapacaksın? Bu kadar çabuk kabul etmene gerek yoktu. Ben o kadar paraya değmezdim."Suppasit'in kaşları hızla çatıldı ve adamın memnuniyetsizliği suratına yansıdı. Kana'nın kolunu sertçe yakaladı.
"Senin söylediğini kulağın duyuyor mu? Ne demek değmezdi? Sen o paranın katlarcasına eş değersin Kana. Hayır! Sen eşsizsin! Kendini küçümsemene dayanamıyorum. Artık özgürlüğüne kavuşmuş birisi olarak kendine saygı duymayı öğreneceksin. Senden daha önemli hiçbir şey yok. Anlıyor musun?"Kana usulca başını salladı. Suppasit onun kolunu bırakmadan kendine doğru çekip yeniden omzuna yaslanmasını sağladı. Kana diğerinin hararetli kalp atışlarını bu yakınlıktan duyabiliyordu. Yine de Suppasit'in ona verdiği değer karşısında mahcup hissetmekten kendini alıkoyamıyordu.
Suppasit tek elini direksiyona koyup üstünde gezdirdi. Direksiyonun ortasına işlenmiş pahalı markanın amblemine dokundu baş parmağı ile. Kafasını eğip Kana'ya gülümsedi.
"Belki hâlâ biraz paramız vardır.".............
Her şeyin rayına oturması için en az bir hafta geçmesi gerekti. Önce Suppasit arabasını sattı. Son model araç oldukça yüksek bir para getirisi sağladı. Sonra emlak sitelerini tek tek araştırıp istediği gibi bir yer buldu. Ama bu yeri Kana'ya söylemedi. Esmer çocuğa bir sürpriz yapmayı planlıyordu.
Arabadan elde ettiği para şimdilik yeterli gelmiş olsa da ilerisi için başka bir kaynağa ihtiyaç duyacaklardı. Bu yüzden Suppasit yeni evlerine çok uzak olmayan bir yerde iş görüşmelerine katıldı. Nihayetinde bir şirketin grafik tarasım işine kabul edildi. Bu iş için şirket Suppasit'e evden çalışma izni vermişti. Sadece haftada bir kez şirkete uğrayıp rapor vermesi gerekiyordu.
Kana bunu öğrendiğinde Suppasit adına resmen havalara uçmuştu. Kendisi de bir işe girip yardımcı olmak isteğini söylediğinde Suppasit onu güzel bir dille reddetmişti. Kana'ya hâlâ bir ev satın aldığını söylememişti ve esmer çocuğun iş hayatına atılmak yerine önce yeni evlerinin tadını çıkarmasını istiyordu. Çünkü Suppasit biliyordu ki Kana evi gördüğü an mutluluktan bayılacaktı.
Eski arabasının yerini tutmasa da Suppasit şimdilik iş görecek bir araba daha satın aldı. Temel ihtiyaçları için alışveriş yapıp yola koyulduklarında Kana ufak bir geziye çıktıklarını sanıyordu. Hayatının kalanını geçireceği yuvasına gittiğinden habersizdi.
Arabanın tekerlekleri çakıllı yola girdiğinde Kana uykusundan sarsılarak uyandı. Suppasit arabayı durdurduğunda bile Kana hâlâ bayık gözlerle önlerinde uzanan boş arazilere bakıyordu. Uykudan çatallaşmış sesiyle sorusunu direksiyon başındaki adama yöneltti.
"Nereye geldik?"Suppasit arabadan indikten sonra ön taraftan dolaşıp Kana'nın kapısını açtı ve esmer çocuğu belinden yakalayıp kendine çekti. İkisinin saçları rüzgarda dağılıp birbirine karıştı.
"Evimize geldik güzelim."Kana'nın kaşları kafa karışıklığı ile çatıldı. Bakışlarını kocaman tarlada gezdirdi. İleride ufak bir ev figürü çarptı gözüne. Tahta ve tuğla yapılı hoş bir çiftlik evi gibi duruyordu. Etrafı uzun zamandır kimsenin uğramadığını belli edercesine yabani otlarla kaplıydı. Çevresini saran beyaz çitler vardı. Dışında ise uçsuz bucaksız yemyeşil arazi.
Kana'nın gözleri doldu. Düşünceler zihninde hızla şekillendi. Onların evi... Kocaman bir çiftlik... Küçükken teyzesinin çiftliğinde geçirdiği ve asla unutamadığı o günün hatırası...
Yaşlar daha fazla baskıya dayanamayıp yanaklarından süzüldü usulca. Ağzından fırlayan mutluluk dolu hıçkırıklar ile Suppasit'e döndü. Hızla atılıp adama sarıldı. Kollarını öyle bir sıkı doladı ki Suppasit'in soluğu kesildi bir an.
Suppasit yumuşakça gülerken kendi gözleri de dolmuştu. Kana'nın pıt pıt çarpan kalbini hissedebiliyordu kendi göğsünde. İşte o zaman anladı, hayatında verdiği en doğru karardı bu.
Kana gözyaşları içinde geri çekilip hızla dudaklarını birleştirdi. Ağlamaktan ıslanmış dudakları Suppasit'inkilerin üstüne kapandı. Kısa bir öpücük sonrası parlayan gözler ile sevdiği adama baktı.
"Suppasit teşekkür ederim. Seni çok seviyorum."Bu sefer Suppasit uzanıp bir öpücük çaldı ondan. Sonra avuç içleri ile kuruladı küçüğün suratını.
"Ben de seni çok seviyorum bebeğim. Mükemmel gözükmüyor biliyorum ama zamanla daha iyi hale getireceğiz. Birlikte... Burayı ikimizin yuvası yapacağız."Kana başını sallayıp onu onayladı. Suppasit'in dudaklarından yeni bir aşk öpücüğü çalmadan önce mutlulukla fısıldadı.
"Bizim yuvamız..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Poker Face /MewGulf
FanfictionSuppasit hilekar bir kumarbaz. Yaşadığı ülkenin dört bir yanında herkesi dolandırıp kazandığı paraları amaçsızca harcıyor. Kana müşterisi çok olan bir clubda direk dansçısı. Onu izlemek için gelen çok insan var. Zarif vücudu ve kıvrak hareketleri il...