S.D bölüm 5

67 3 4
                                    

Multi:Waffleci kaba jojuk

Bölüm şarkısı: Mark Ronson ft. Bruno Mars-Uptown Funk

Olum votelemek o kadar zor mu ya.Eğer yeteri kadar vote gelmezse daha uzun süre yb atmam. Birde okuyosunuz madem fikrinizi belirtin. Neyse turşulu günler...

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

Üniversiteye gitmeden önce üstümüzü değiştirmek için evlerimize dağıldık. Ben anahtarı kapının deliğine sokmak için uğraşırken kapı aniden açıldı ve içeriye doğru topalladım. Kafamı kaldırdığımda tanımadığım bir adam bana kocaman olmuş gözlerle bakıyordu. Benim de ondan pek farkım yoktu. Adam zengin birine benziyordu. İşimiz olmazdı bunlar gibilerle. Elimi kapının kolundan çektim ve sırtımı dikleştirdim. Kaşlarımı çatarak anneme baktığımda boynu kızarmaya yüz tutmuş, saçları dağılmış ve makyajı akmıştı. İkisine de küçümser bakışlarımı bahşetip yukarıya odama çıktım. Alışmıştım artık. Evliyken bazen eve erkek atıyordu ama boşandıktan sonra günde 3 öğün yemek yer gibi eve erkek atmaya ,gecelerinde eve gelmemeye başladı. Her ne kadar birbirimizi sevmesekte onun kızıyım ve istemeden de olsa oturup sinirden kollarımı yolup, ağlıyorum. Bi keresinde bu duruma benzer bi olaya karşılaştığımda anneme hesap sormuştum. Oda bana'sen kimsin'demiş tokat atmıştı. Yaşadığım şokun etkısi ile bir elimle yanağımı tutarken diğer elimle yerdeki parke desenlerini okşuyordum.Beni yerden ise eve attığı adam kaldırmıştı. O an ki çaresizlik öyle bi koydu ki bana. Yani beni yerden annemi beceren adamın kaldırması ve anneme bağırması. Kapıdan çıkarken bana acır gibi bakması. Gözlerimi kapatıp birkaç saniye boyunca bekledim. Gözümü açar açmaz yanağıma doğru inen gözyaşımı yastığa sildim ve yavaş hareketlerle ayağa kalktım. Dolabın önüne geldiğimde kapının yanında duran saate baktım. Dışarıda hava çok soğuk değildi ama sıcak da değildi. Bordo renkli bir kazakla altıma siyah kışlık şortumu giydim saçlarımıda dağınık bir topuz yaptım mı tamamdır. Hızlıca makyajımı tazeledim ve siyah botlarımı elime alıp aşagiya indim.Kafasını dergiye gömmüş olan annem kafasını kaldırdı.Kısa bir süre gözgöze gelip bakışlarını tekrardan dergiye yönlendirdi.İnsan bi nereye diye sorar dimi? Kapının önüne gelip ayakkabılarını giydim ve ceketimi elime aldım. Tam kapıyı çekiyordu ki içerden'Geç kalma' diye bir ses duydum. Kapıyı gürültüyle çarpıp ordan uzaklaştım ve hemen arabamın olduğu mahalleye ilerlemeye başladım. Geç kalma mıymışmış. Ona ne? Sanki çok da umrundayım.Arabamı görünce anahtarlarımı çıkardım. Tam sürücü koltuğunun kapısını açmıştım ki gözüm bir arasokağa takıldı. Biraz daha dikkatli baktığımda tanıdık bir simayla karşılaştım. Emin olmak için gözlerimi kıstım ve evet o-ordaydı. Ne işi vardı ki burada. Elime kağıdı sıkıştırıp gittiğinden beri hiç görmemiştim. Bu sefer daha iri gözüküyordu. Sanki vücud çalışmış gibiydi. Yüzünün bazı yerlerinde çizikler vardı ve sakalları biraz uzamıştı. İkimiz birbirimize dik dik bakarken göz kırpmayı unuttuğumu ve nefesimi de tuttuğumu fark ettim. Gözlerimi kapatıp yanma hissinin geçmesini bekledim. Yavaşça gözlerimi araladığımda babam yoktu. Bu sefer gözlerimi tamamen açıp etrafa bakındım. Evet yoktu gitmişti. Bu da ne demekti şimdi. Hala kapının açık olduğunu fark eder etmez kendimi arabanın içine attım. Anahtarı kontağa sokup arabanın çalışmasını bekledim ve navigasyonumu Damlanın evine ayarladım.

-Vay şefersiz.

-Aynen öyle Deniz nerde üniversite ye gidecektik hani?

-Aksama doğru gelecekmiş. İşi çıkmış. Yağmur sende sıkma artık canını gel dışarı çıkalım.

-Tamam makyaj malzemelerin nerde?

Damla turuncu renkteki makyaj çantasını bana doğru fırlatıp kendisini dolabın önüne attı. Damlayı cidden seviyorum ama babam hakkında benden daha çok tanıyor gibi olması sinirimi bozuyor. Oysa babamı sadece birkaç kere görmüştü ve muhabbetlerininde olduklarını sanmıyorum. Babam konusunu ne zaman açsam Damlayla Denize hep geçiştirmeye çalışır dikkatimi dağıtırlar. Galiba aile hayatımı dinlemeyi sevmiyorlar. Gözlerimi Damladan çekip kucağındaki makyaj kutusuna diktim. Turuncu. En sevdiğim 2. Renk. Bunu ona doğum gününde ben almıştım. Aynanın önune geçip koyu bir makyaj yapmaya başladım.

SON DEFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin