Multi:Yağız is home
Bölüm şarkısı:mettalica- the unforgiven
Biraz zaman oldu gibi.Arkadaşlar fikirlerinizi belirtin çünkü hikayeyi silebilme ihtimalim var. Fikrinizi yorumlayın.
*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*
Elimdeki bilmem kaçıncı turşu kavanozunun sonuna geldiğimde suyunu içip masanın üzerine bıraktım. Midem şimdiden ekşimeye başladı. Öğk. Yanımda uyuyakalmış Yağızı ve kafasında dolaşan sineği görünce kıkırdamadan edemedim. Sineğin gitmesi için elimi saçlarının üzerinde gezdirdim. Kafamı kaldırıp saate baktığımda sabaha karşı 6 olduğunu gördüm ve supernatural ı kapatıp masanın üzerine bıraktım. Bayılıyorum şu diziye ya. Kollarımı yukarıya kaldırıp esnedim. Daha doğrusu çalıştım.Daha fazla hareket edemeyince kollarımı belime sardım ve gözlerimi kapattım.
Kucağımdaki hareketlilikle gözlerimi hafifçe araladım ve kafamı sağa sola hafifçe salladım.Off sırtım çok kötü ağrıyo. Kafamı dizlerime çevirdiğimde Yağızın at kafası dizlerimde ağırlık yapıyordu. Pencerey baktığımda havada hafif turuncu ve kırmızılık vardı ve ohaa güneş batıyo. Kaç saattir uyuyorum ben be? İyice ayıldığımı düşünüp ayağa kalktım aynı anda da Yağız kafa üstü yere düştü. Çok kötü düştü. Bayaa fena düştü. Madem o kadar kötü düştü peki ben niye anırarak gülüyorum ve Yağız yerde hareketsizce yatıyo. Gülmemi kesip ayağımın ucuyla Yağızı dürttüm. Cevap gelmeyince hızla yere çömdüm ve elimle dürtmeye başladım. Kafasını çevirip ellerimin arasına alıp hafif tokatlar attıp ve adını bağırıyordum.
-Yağız? Yağız iyi misin? Aç gözlerini hadi. Yağız?Bak Yağız beni korkutuyorsun.
Cevap gelmeyince kafamı yüzüne eğdim ve nefes alıp almadığını kontrol ediyordum ki bi anda Yağız ın "Böööğğğ" diye bağırmasıyla ödüm bokuma karıştı. Ondan sonrasınıhatırlamıyorum.
Burnumun direğini sızlatacak kadar keskin bir kokuyla ve yanaklarıma inen acıyla yüzümü buruşturdum. Gözlerimi açtığımda kocaman sırıtan Yağızı ve elindeki soğanı gördüğümde yattığım yerden yavaşça doğruldum. Sakin harektelerle Yağızın tam karşısına geçtim ve yüzlerimizi hizaladım. Gözlerimi kısıp ona"seni mahvedicem" bakışlarımı atarken Yağız sadece gözlerini kocaman açıp"napcan"diyordu sanki. Hiç beklemediği bir anda sertçe tokat attım. Salak beni ne kadar korkuttuğunun farkında mıydı acaba? Yağızın kafası yana çevrilmişti ve yüzünün şaşkınlığından bunu beklemediği belliydi.Kaşlarını çatıp baş parmağıyla dudağından akan kanı sildikten sonra yukarıya baktı ve gözlerini kapatı. İşte o zaman burdan kaçmam gerektiğini anladım ve topuklarımı kıçıma vura vura odadan çıktım. Hızlıca merdivenleri inerken hangi odaya girdiğmi bilmiyordum Sadece kapıları açıp arkamdan kapatıyordum. Biraz ilerledikten sonra kapattığım kapının tekrar açılıp evi gümletecek kadar çarparak kapatması geliyordu kulağıma. Kendimi bir anlık skobi duu da hissettim. Onlarda sürekli bir odadan diğerine geçiyorlardı. Ahh Fred. Yakışıklı.Son kapattığım kapının açılıp serte kapandığında hayallerimden kurtuldum ve yavaşça arkamı döndüm. Ölürsemde onurlu ölmeliyim dimi. Yağız bana piç smile yapıp üzerime doğru gelirken ben titrek adımlarla geriye doğru gidiyordum. Arkamda ne olduğunu bilmeden. Yağız bana büyük bir adım attığında bende büyük bir adım geriye attım. Yağızın yüzü anında değişirken elini bana doğru uzattı.
-Yağmur daha fazla geri gitmek istemezsin.
-Niye?
-Dinle sen beni bir adım daha geri gitme!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DEFA
ChickLitberaber güleceğimiz, beraber üzüleceğimiz birinin hikayesi bu... Yağmur un hikayesi... Sizce yağmur babasının tacizlerine son verdirebilecek mi? Ya Poyraz ın Yağmur a duyduğu öfke arasında aşka rastlarsa? bu hikayenin kötü çocuğu hem de o iken. Dam...