Bora: Bir dakika bir dakika... Ne oluyor? Kim neyi öğrenecek? Biri bir şey söyleyebilir mi artık!
Tuğçe yalvar yakış gözlerle Rüzgar'a bakıyordu anlatmaması için. Ama Rüzgar için işi bu kadar önemliyken yerine başka biri alınması onu çıldırtmıştı.
Rüzgar: Sen mi anlatırsın Tuğçe, yoksa ben mi anlatayım?
Tuğçe ayakları geri gidercesine Bora'ya yaklaştı. Yolun sonu gelmişti artık.
Bora: Tuğçe anlatacak mısın artık! Ne oluyor diyorum!
Rüzgar: Peki anlaşıldı. Ben anlatıyorum. Bu Tuğçe var ya bu Tuğçe hani o çok güvendiğin ortağın? Sana zamananında neler yaptı, seni nasıl arkandan bıçakladı haberin yok tabi...
Bora ağlamaya başlayan Tuğçe'ye çevirdi kafasını. Bora hep sevdiği insanlardan almıştı o darbeyi.
Bora: Tuğçe...
Rüzgar: Dur daha bitmedi. Hani zamanında itibarının zedelenmesine sebep olan, restoranda senin videonu çektiren ve şirketini az kalsın kaybetmene sebep olan kişi işte tam karşında Tuğçe Dikman...
Etrafı sessizlik kaplamıştı. Bora eliyle ağzını kapatırken, Tuğçe hıçkıra hıçkıra ağlarken yere çökmüştü.
Tuğçe: Bora özür dilerim..!
Bora: Allah kahretsin! Allah kahretsin! Sana güvendim... Sana kimseye güvenmediğim kadar güvendim. Karşılığı bu muydu Tuğçe...
Tuğçe: Haklısın çok haklısın...
Bora: Ben senin yüzünden her şeyimi kaybediyordum! Sen bunu bile bile sustun ve hiçbir şey söylemedin! O iğrenç videoyu çekip, beni itibarsızlaştırmaya çalıştın! Üstelik sende o şirketin ortağı olmana rağmen! Neden! Neden yaptın Tuğçe! Neden... Allah kahretsin!
Bora'nın bağırmaları restoranda yankılanıyordu. Bora yere çökmüş olan Tuğçe'yi zorla kaldırdı. Ve Tuğçe'nin direnmelerine rağmen zorla restoranın dışına çıkardı.
Tuğçe: Canımı yakıyorsun Bora. Bak özür dilerim, gerçekten ben bir aptalım. Gözümü hırs bürümüştü. Çok pişmanım...
Bora: Sus! Konuşma! Hani Ada'yı bununla yargılıyordun ya ne oldu? Senin ondan bir farkın kaldı mı Tuğçe!
Tuğçe: Hayır beni Ada'yla bir tutamazsın. O seni o kadar çok kandırdı ki-
Bora: Yeter! Sen iğrenç bir insansın Tuğçe! Hala şu anda bile kendini savunuyorsun ya bravo! Şimdi hayatımdan defolup gidiyorsun ve bir daha karşıma çıkmıyorsun! Şirketle ilişkin kesildi ve ortaklık bitti! Tek bir kelime daha etme! Sakın!
Bora, Tuğçe'nin daha fazla konuşmasına izin vermeden, arabasına binerek restoranı terk etti.
***
Sabah olmuştu. Dün geceden beri Bora ve Tuğçe'nin yemeğe çıkmış olmaları Ada'yı fazlasıyla delirtiyordu. Gece boyunca aklından bir an olsun çıkmamıştı. Acaba ne yaptılar, ne konuştular diye düşünmeden edemedi.
Ada: Ya sevgili oldularsa! Ayyy Allah korusun! Ada şu ağzını hayra aç kızım yaa! Yok artık gerçekten olmuş olabilirler mi! Off ben onları niye yalnız bıraktım ki ya! Şirkete gittiğimde ya başa başa görürsem! O zaman ne olacak! Neyse ben hemen hazırlanıp şirkete gideyim! Koş Ada koş!
Ada heyecanlı heyecanlı giyinip, koşa koşa arabasına atlayıp şirkete koştu. Şirkete geldiğinde korktuğu başına gelmişti. Bora da Tuğçe de şirkette yoktu. Hemen çantasını masasına bırakıp, Selin'in yanına koştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baht Oyunu (15'ten Sonra) #AdBor
FanfictionBaht Oyunu'nu 15'ten sonra kendimce yazarak devam ettirmek istedim. Hikaye Bora'nın Ada'yı istemeye geldiği fakat Ada'dan olumsuz sonuç aldığı yerden sonra devam edecektir. #AdBor #BahtOyunu