Emin kızı gördüğü halde yine gidiyordu.
Ben: Emin kardeşim geri dönsene, kız karşında görmüyor musun ?
Emin: ...
Eminden cevap yok . Hâlâ yavaş yavaş eve doğru gidiyor. Bu anlamsız, az önce kaçıyorduk bu şimdi ona doğru gidiyor.
Selin: Emiiin , nereye gidiyorsun.
Emin: ...
Bu çocuk niye cevap vermiyor. Niye bizi duymuyor. Kız bir şeyler fısıldıyor gibi . Buna bir şeyler diyor sanırım . Emin kızın yanına varmadan, korksamda Emin'in yanına koştum. Göz bebekleri büyümüştü bunun . Bi tokat attim. "KENDİNE GEL EMİN " diye bagirdim. Bu sonunda kendine geldi.
Emin: Ha noldu Mert. Niye vuruyorsun bana.
Ben: Oğlum ,eve doğru yürüyorsun sana sesleniyoruz bizi duymuyorsun en önemliside karşında o küçük kiz duruyor sen yürümeye devam ediyosun.
Emin: Oha bunlardan hiçbirini hatırlamıyorum.
Evin önündeki kız büyük bir çığlık atarak kayboldu tekrar.
Artık biz bunca olaydan sonra köyden nasıl çıkıcaz onu düşünüyorduk. Aynı zamanda yürümeye devam ediyorduk. Yolun Az ilerisinde bir grup çocuk ip atliyordu ve bizim kaçtığımız kızda aralarındaydı. Hep birlilte ip atlarken 2 cümleyi şarkı haline getirip söylüyorlardı.
"İşte yolun sonu. "
"Doğdu öldü bitti."
Sürekli bunları tekrar edip ip atlıyorlardı.
Selin: Bu ne tür bir şarkı. Köyden çıkıp eve gitmek istiyorum nerden gidicez Mert.
Ben: Bilmiyorum. Çok uzaklaştık.
Emin: Geldiğimiz yoldan geri dönelim , buluruz.
Ben: O yol bu yol işte.
Selin: Başka çıkış vardır mutlaka.
Ben: Var ama çok uzak.
Selin: Olsun gidelim yeterki eve dönelim biz.
Çocuklar şarkı söyleyip ip atlarken biz yolumuzu değiştirdik yürüyerek çıkışı arıyorduk. Bu garip şeyler ne anlama geliyor? Yoksa gerçekten köy cinli mi ? Ozaman da efsane gerçektir diye düşünürken yol ,köyün mezarlığına geldi. Hem gece hemde bir sürü garip olaydan sonra korkudan burdan geçmemizi zorlaşıyor.
Selin: Mert mezarlığa geldik nasıl geçicez burayi ben gecemem bu korkuyla.
Ben : Evet bende geçemem ama kurtulmak için yapmamız lazım.
Emin: Geçiceksek hiçbirimiz arkada kalmasin yan yana yürüyelim.
Ben: Tamam hadi yavaş yavaş geçelim de kurtulalım.
Yapıcak bir şey yok . Önümüz mezarlık arkamızdaki yolda ip atlayan küçük çocuklar var.Hepimiz kol kola girdik yavaş yavaş yürüyoruz.Bir yandan korkup bir yandan da bir şey var mı diye etrafa bakınıyoruz. 5 dk boyunca yürüdük mezarlığın girişinden bayağı da uzaklaştık. Etraftan sesler geliyordu . 3 ümüzde o korkuyla koşmaya başladık ki yine o çocuklar karşımızda ama bu sefer ip atlamıyordular . Yavaş yavaş üstümüze geliyorlar ve şarkılarını söylüyorlar.Bu nasıl olabilir? Onlar arkamızdaydı ve şarkı hâlâ aynı .
"Doğdu öldü bitti. İşte yolun sonu. Burdan kaçış yoktur."
Şarkı yine çok garip.Biz onları aldırmadan koşmaya devam ettik. Koşarken Emin'in ayağı taşa takıldı ve yere düştü. Emin'in ayağı düşünce burkulmuştu.
Ben: Emin, Kardeşim hadi az kaldı.
Emin: Ayağım burkuldu Mert basamıyorum, acıyor.
Ben: Selin bana yardım et taşıyalım Emini.
Emini sağdan ben soldan Selin tuttu. Seke seke yürüyordu ama yavaşta olsa ilerliyorduk yinede. İlerde bir ışık parlıyordu. Sonunda yüzümüz güldü , işte çıkış. ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Köy
HorrorBir efsane , sıradan bir gün , 3 meraklı kahraman ve GİZEM DOLU BİR KÖY.