Çıkış

290 15 3
                                    

Sonunda yüzümüz güldü. işte çıkış. Bu sefer eminim ki çıkacağız bu lanet köyden. Emini Selinle birlikte çıkışa götürdük. O anda ne olduysa Hepimiz birden şaşırdık .

Ben: A... Ama burası çıkış olmalıydı , öyleydi zaten, ne oldu ya?

Emin: Nerede çıkış, eve gidiyorduk hani ?

Selin: Bende çok şaşırdım, az önce köye girdiğimiz yol vardı ama şimdi yok .

Döndük dolaştık yine aynı yere geldik. Yol gözümüzün önünde aniden değişti fakat fark edemedik bile. Bu nasıl olabilirdi hiçbir şey bilmiyorduk ve şaşkındık.

Ben: Şimdi ne yapacağız başladığımız yere döndük, çıkış kayıp.

Selin: Mert, bence yinede biz ilerliyelim yapacak bir şey yok.

Emin'e hala yürümesi için yardım ediyorduk. Ayağı hâlâ iyleşmemişti. Biz çaresiz ve umutsuz bir şekilde yolda ilerliyoruz. Garip ama bu sefer de bir yaşlı amca gördük. Bize doğru yaklaştı ve adres sordu. Bomboş köyde ne adresi acaba?

Yaşlı amca: Evladım bakar mısın? Şu kağıttaki adrese nasıl giderim?

Kağıdı aldım elime . Bir kağıda bakıyorum bir adama. Kağıt bomboş ama adam kağıttaki adresi soruyor. Biraz korktum ve adama kağıdı sordum.

Ben: Amca kağıt boş, bir şey yazmıyor ne adresi?

Yaşlı Amca: Oğlum, sende benden körsün ya ehehehe , bak işte yazıyor.

Beni birden korku sardı. Adam hem bir garip konuşuyor hemde kağıda aniden yazı getirdi. Kağıt aynı kağıt. Kağıdı ellerim titreyerek tutuyor. Okumaya çalışıyorum ama olmuyor. Ben korkudan okuyamıyorum. Biraz kağıda baktıktan sonra korkudan bilmiyormuş gibi yaptım.

Ben: Yok amca bilmiyorum başkasına sor. 

Ben: *fısıldayarak* Selin, Mert koş abi nereye kadar koşarsan koş.

Diğerleri dediğime uyup bayağı  koştular. Bir yerde yorulduk ve durup dinlendik. Adam yine karşımızda adres soruyor. Ben de adama yüksek bir tonla bağırdım.

Ben: LAN Bİ GİT BAŞLATMA ADRESİNE , DÜŞMÜŞÜZ CANIMIZIN DERDİNE SEN HÂLÂ ADRES DE.

Bağırdıktan sonra biraz pişman oldum gibi. Sonuçta normal bi köyde değiliz ve adam şimdi birden önümüze çıktı.

Yaşlı Adam: Bunu unutmayacağım. Çok pişman olucaksın , çok.
Dedi ve sonra adam  -kötü adam gülüşü gibi- güldü ardından tekrar kayboldu.

Adam diyceğini dedi kayboldu. O an Çok sert  rüzgarlar esmeye başladı . Neye uğradığımızı şaşırdık. Biz rüzgardan korunmaya çalışıyoruz. Bu rüzgar tutunacak yerimiz olmasa bizi uçuracaktı. Neyseki çok uzun sürmedi ve bir ferahlık geldi içimize.

Emin: Oh be abi , ne rüzgarmış dayanamıyordum askalsın.

Selin: Aynen ya nerdeyse uçuyoduk kurtulduk.

Ben: Neyseki geçti, rahatladık falan diyoruzda baksana Selin şurdan gelen ne ?

Selin: Off! Bitmiyor , bitmiyor, bitmiyor

Biz tam rahatladık derken karşıdan çok parlak bir şey bize doğru geliyordu. Biraz daha yakına geldiklerinde farkediliyordu. Bunlar o kızın birsürü kopyası gibi bir şey. Kızlar koşarak geldi etrafımıza . Yine koşarak etrafımızda daire çizdiler ve en sonunda çember oluşturup bizi ortasına aldılar. Bunlar hafif hafif gülmeye başlıyorlar . Ne kadar seslerini yükseltiyorlarsa etraf okadar parlıyor ve etraf en sonunda bembeyaz oldu. Birbirimizi göremiyorduk. Gerisinde ne oldugunu hatırlamıyorum. Etraf sadece bembeyaz olmustu . Simdi de sadece uyandım ve etrafimda hiç kimse yoktu. Yalnız başıma bu kocaman sonsuz köyde bir başıma kaldım. Ayağa kalktığımda kolumda bir iz olduğunu farkettim. Dikkatlice bakınca 1'e benziyordu Bunun ne anlama geldiğini bilmiyordum ama ben umursamadım. Korkuyordum ve diğerleri de yok. Diğerlerini aramaya çıktım. Onlara sesleniyordum ama ne bir ses ne bir kıpırtı , hiçbir şey yok.

Ben: SELİN. EMİN . NERDESİNİZ YA NOLDU SİZE NERDESİNİZ, GELİN LÜTFEN ABİ . SELİN , EMİN NEREYE KAYBOLDUNUZ.

Selin ve Emin' den cevap  yoktu. Sanki yer yarılmış içine girmişlerdi. Aslında olabilir. Bu köy normal değil. Çaresiz bir şekilde oturdum . Elimden hiçbir şey gelmiyor, çok yorgunum. Belkide öldüler. Belki bütün köy gibi onlarıda öldürdü. Böyle düşüne düşüne çok kötü hissetmeye başladım ve ağlamaya başladım.

Ben: Çok çaresizim anasını ya. Ne olurdu ki şu an Selinin yaşadığını bilsem. O bile yeter benim için. O bile...

Kalktım ayağa ve yürümeye başladım. Onları bulacağıma inanıyordum. Yaşadıklarınıda öldüklerini de bilmiyorum. Yaşama ihtimalleri var sonuçta.

"Ben onları bulacağım. Ona bir kere sevdiğimi söylemeden pes etmeyeceğim" diye söylenerek yavaş yavaş yürüyorum.

Gizemli KöyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin