Bölüm Otuz Üç; 'Kayahan Kanı'

4 1 5
                                    

Özlediniz mii, ben bölüm atmayı özledimmm. Sınavlar ödevler bir de yeni giriştiğim küçük işletme işleri falan derken çok fazla uzak kaldım buradan, eskisi gibi haftada bir bölüm atmaya çalışacağım ama finaller gelmek üzeree, umarım her şeye yetişebilirim.

İyi Okumalar!

Bölüm Şarkısı; Kaan Boşnak;Bırakma kendini

Bölüm Otuz Üç;"Kayahan Kanı"

"Cihangir dur!" Adam kolunu tutan parmaklardan rahatlıkla kurtulup bir kaç adım daha attı ve belindeki silahı çıkartıp yerde diz çökmüş Cevher'in kafasına yasladı. Parmaklarının arasındaki soğuk metali kullanmak için hiç bu kadar istekli olmamıştı adam. Parmakları silahı o kadar sıkı tutuyordu ki parmak boğumları beyazlaşmıştı. 

Cevher'le göz göze geldi. Cevher Cihangir'in göz bebeklerindeki kaynayan öfkeyi gördüğünde güldü yavaşça. Cihangir ise gözlerini bir an olsun adamdan çekmeden konuştu. "Karım nerede? Tek bir kez soracağım Cevher. Yemin ederim beynini dağıtmak hayatım boyunca yaptığım en zevkli şey olacak." Cevher'in göz bebekleri korkuyla titredi. Dediklerinde ne kadar ciddi olduğunu göz bebeklerinde görüyordu çünkü adamın. 

Telaşlı bir şekilde Sidar'a çevirdi bakışlarını. "Öldürecek beni bir şey yap." Sidar dişlerini sıkıp bakışlarını Cihangir'e çevirdi yavaşça. Cihangir omzunun üzerinden adama döndüğünde havada birleşen gözleri ikisinin de tek bir isteği olduğunu gösteriyordu zaten. O yüzden umursamadan mırıldandı Sidar. 

"Vera'ya zarar gelirse bunu herkesten önce ben yapacağım baba. Nerede söyle." Cevher ağız dolusu bir küfür savurup bu sefer sert kayaya çarptığını anlayarak kafa salladı yavaşça. 

"Güney intikam almak istediğini söyledi, babasından. Bende yardım ettim. Nereye gitti, Vera'yı nereye götürdü bilmiyorum. Benden yardım istedi, bende babası olarak ona bir yardımım dokunsun istedim sadece." Cihangir dişlerini sıkıp silahı adamın kafasından çekerken alaycı bir şekilde konuştu. 

"Baba sevgin gözlerimi yaşarttı orospu çocuğu. Şimdi bu baba sevgin yüzünden bir daha güneş ışığı görmeyeceğinden emin olacağım." Cihangir burnunun ucuyla Tilki'ye işaret ettiğinde Tilki kafa sallayıp Cevher'i kelepçeli ellerinden tutarak kaldırdı ve götürdü. Salonda sadece bir kaç kişi kaldığında Cihangir derin bir nefes verip bakışlarını diğerlerine çevirdi. Hepsi ne yapmaları gerektiğini bilmiyor bir şekilde Cihangir'e bakıyorlardı. Sorun şuydu ki bu sefer adam da ne yapması gerektiğini bilmiyordu. O yüzden yorgun bir şekilde kenardaki sandalyeye oturdu ve gözlerini kapatırken mırıldandı. 

"Kamera.. sokaktaki kameralara bakmalıyız. Nereye gitti-" Sidar adamın sözünü kesip kafasını iki yana salladı. "Çok geç olur. Kameralara bakmak için izin çıkartmalısın. Ben hallederim bulma işini. Olay bulmak değil ama Cihangir biliyorsun." Adam gözlerini aralayıp bakışlarını Sidar'a çevirdiğinde yavaşça kafa salladı. Olay bulmak değildi. Vera yerine kimi seçeceklerdi. Olay buradaydı. Güney intikam almak istiyordu. Ve alacağı intikamla Vera'nın bir alakası olmadığından emindi adam. Geriye Acar ve Sidar kalıyordu. Güney anlaşma yapmaya çalışacaktı. O zaman, eğer ellerinde bir çözüm yolu olmazsa, kimi seçeceklerdi? 

"Vera hamile." Adamın dudaklarından dökülen kelimelerle odadakilerin bedenleri dondu. Hepsi şaşkınlıkla Cihangir'in yüzüne bakarken Sidar dudaklarını birbirine bastırıp yanaklarını şişirdi ve kafasını iki yana salladı. 

Cihangir ise titreyen ellerini saçlarının arasına daldırıp geriye çekiştirirken bakışlarını Sidar'dan bir an olsun çekmedi ve sertçe yutkunup titreyen sesiyle fısıldadı. 

TANIK (DURAKLATILDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin