16-Zevk Veren Dokunuşlar

11.7K 891 390
                                    

Gesaffelstein, The Weekend -Lost In The Fire

Gesaffelstein, The Weekend -Lost In The Fire

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

╭═════════♡═╮

"Eğil."

Odysseus'un sert sesiyle Ege korkuyla kendisine denileni yaparken arka camın, kurşun yüzünden kırılması ile küfür savurdu nefret meleği.

Arkadan gelen iki araba kurşunlar yağdırırken Ege'nin korku dolu çığlığı ile öfkeyle harmanlanmış siyah gözlerini saniyelik, gözlerini sıkıca kapatmış vücudu korkuyla titreyen minik bedene çevirdi.

İnsansı yollarla bu adamlardan kurtulmak imkânsızdı.. Sahilden ayrıldıkları zaman peşlerine takılmaları ile başlamıştı bu kovalamaca.Saniyeler öncesine kadar sadece takip ediyorlardı ama şimdi kurşunlar ile konuşmaya başlamışlardı.

Odysseus'un siyah gözleri altın sarısı bir hal alırken dikiz aynasından iki siyah arabaya baktı. Bunu yaptığı için muhtemelen ceza alacaktı ama umrunda değildi önemli olan Ege'nin zarar görememesiydi.

Tünele girdiklerinde etrafı kontrol eden kameralar bozuldu ve siyah arabanın biri havaya uçtu.. Diğer arabadaki şöför ne olduğunu anlamayarak panik yaparken kontrolü kaybederek duvara çarptı. Odysseus'un gözleri eski haline dönerken bu boşluğu fırsat bilerek gaza abandı ve izlerini temelli kaybettirdi...

Arabayı tenha bir yere çektiğinde hala aynı haldeki bedene "Ege." Diye seslendi sakin bir sesle ama Ege'nin kulaklarını kapatmış halde titreyerek ağlamaya devam etmesi endişelenmesine sebep olurken koltukta biraz yan dönerek ellerini kızarmış yanaklara koydu. Minik bedenin başını yavaşça kaldırarak baş parmağı ile ıslanmış göz altlarını okşadı. "Ege aç gözlerini.. Güvendesin artık. "

Ege gözlerini titrek bir nefes vererek açarken ne olup bitmişti hiçbir fikri yoktu. Odyss ona eğil dediğinden beri sadece gözlerini kapatmış, sevdiği adama bir şey olacak korkusu ile ağlamıştı.. Ne ses duymuştu, ne bir şey görmüştü, zaman durmuştu sanki.

Odysseus zor nefes alan Ege ile arabadan inerken minik bedenin olduğu tarafa geçti. Kapıyı açarak çocuğun kemerini çıkardı.. "Güzelim sakinleş. "

Ege derin nefesler alırken ellerini ,çömelen adamın omuzlarına koydu. "S-sana.. B-bir şey olacak d-diye çok.. Korktum. "

"Bana bir şey olmaz Ege.. Önemli olan sensin. "Odysseus yumuşak yanakları avuçları içerisinde tutarken ,Ege gözlerini kapatarak derin nefesler aldı sakinleşmek için. "Bela mıknatısı gibiyim.. " Diye fısıldadı kısa süre sonra. ".. Okulda zorbalar, dışarıda kötü adamlar... Senide yanımda belaya sürüklüyorum. Ya bir şey olsaydı sana? Ben ne yapardım? "

Odysseus derin bir nefes verdi. "Bela mıknatısı değilsin Ege.. Burada bir bela mıknatısı arayacaksak o ben olurum. "

"Seninde başına.. Çok kötü şeyler geliyor değil mi? " Diye sordu Ege ,adamın geçmişini çok merak ediyordu. Odysseus başını olumlu anlamda sallarken gözlerinin kararması ile dengesini kaybetti arabaya tutunurken Ege'nin endişeli sesi kulaklarına boğuk bir şekilde ulaşıyordu, gözlerini kapatarak başını sertçe salladı.. Az önce yaptığı şeyden dolayı böyle olmuştu. Bu kadar güçsüz değildi ama cezalı olmasına rağmen birilerine bilerek zarar vermeye devam ettiği için cezalandırılıyordu ve böyle devam ederse muhtemelen zincirlere vurulacaktı.

PENUMBRA (BxNONBINARY) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin