Matemde Kalan Düşler

1. Bölüm " Kızıl Gölge"

Bu hikaye içinde ki güçün farkında olan bütün kadınlar için.

Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Gerçekler ile bağdaştırılamaz

                 1. Bölüm
            " Kızıl Gölge"

           Sia - Unstoppable
          Sia - Never Give Up
          Hamza sarsu - kızıl

Cehennemden taşan kızıl gölgenin izleri var ruhumda.

Bir alaca daha şafak söktü, kızıl bir gölgeye.
Fokur fokur kaynadı kızıl gölgenin ateşi. Yok etmek için ayı. Gökyüzünde asılı kaldı bütün umudun renkleri.

Alacakaranlık bir kışın ortasında gökyüzünde yankılandı, ölümün senfonisi . Sonra sesiz bir nini gibi duyuldu

Karlar yağdı ve üşütü

Yağmurlar yağdı ve ıslattı

Sevgi geldi ve geçti

Acılar geldi ve yaktı... Kelimeler vurdu ve cümleler sustu. Riyakar Sözler duyuldu uzaklardan... Mattemde kaldı güzel cümleler.

Bu güneş aldanıcı her zaman ısıtmaz seni. Kış ortasında doğduğu gibi.

Karşımda sık uzun çınar ağaçları var. Uzaktan kuşlar ve kurt sesleri karışmış ulugultuları duyuluyor. Sesler ormanlığın derinliğinde geliyor.Kaldığım yerden epey uzaktan. Ağaçların kurumuş yapraklarından aşağıya yeni yağmış Karlar dökülüyor. Şafak sökmek üzere gökyüzünde kızılık hakim. Güneşin gelişini hazırlıyor kendini kızıl gölgeler. Benim nefes alış verişlerim duyuluyor etrafta . Onlarda rüzgarın uğultusunda karışıyor.

İnce uzun parmaklarımın arasına sıkıştırdığım sigaramdan bir nefes çekip etrafı izlemeye başladım. O sırada karşımda ki ormanda bir haraketlilik oldu. Şiddetli bir rüzgar esmeye başladı ve ağaçları köklerinden çıkarmaya yeminli gibi hiddetle salamaya başladı saniyeler içinde.
Ağaçlarda kalan son bir kaç kuru yapraklarda yerlere döküldü. Verenda da oturduğum üçlü koltuk rahatsız etmeye başladında. Sırtımı geriye yaslayıp rahat bir pozisyon aldım. Ondan önce ayakkabımın açık bağcıklarını bağladım. Etrafta korumalar dışında kimse yok. Bu gün sakin bir gün olacak gibi. Siyah spor ayakabımla yere ritmik bir şekilde durup. Aklımda düşünceleri yok etmeye çalışıyorum. Parmaklarım arasında küllenen sigaranın külünü önümde ahşap masanın üstünde ki beyaz külüğe döktüm.
Yarısı bitmiş sigarayı tekrar dudaklarımla birleştirdim. İçime derin bir nefes aldıktan sonra gri dumanı özgürlüğe bıraktım. Beyaz tanelerini arasına gri duman bulaştı. İki saat önce duran kar kendini tekrar belli etmek ister gibi yağmaya başladı. Fakat o kadar şiddetli değil.

Duygusuzca yağan kara takıldı bakışlarım. 7 yıldır başımı alıp gitmek istiyorum ama bunun imkansız olduğunun farkındayım.

Üzerimde ki mont artık beni ısıtmaya yetmediği için bitten sigaramı küllükte söndürüp, küçük adımlarla verendadan çıkıp içeriye girdim.
Evin sıcaklığı hemen sardı bütün bedenimi parmağımla burnuma dokundum adeta buz kestiğini yeni fark etmiş gibi irkildim. Sonra hızla toparlanıp adımlarımı koridorun sonunda ki kış bahçesine yönetim. Hızlı sayılabilecek şekilde yürüyümeye başlamıştım ki bizimkilerin sesi duyuldu. Buraya kadar geldiğine göre sesleri yine birbirlerini yiyorlar. Kış bahçesinin kapısına vardım da hepsinin şöminenin etrafında otururken buldum. Buğra 'nın kızgın sesi yankılandı.