Öğrendiklerim beynimde şok etkisine neden olmuşken bir de Rüzgar her gece evimin önüne gelip kapıda bekliyordu. Cesaretimi toplayıp çıkmak istiyordum ama bir türlü olmuyordu.
Zor günler geçiriyorduk ikimiz de.
Kapının sesiyle dusuncelerimden ayrıldım. Odadan çıkıp kapıya ilerledim."Kim o?"
"Berfu benim aç kapıyı konuşalım, kaçarak hiçbir yere varilmiyor ben bunu çok geç anladım."
Uzun bir aradan sonra Ruzgar'ın sesini duymak içimi kıpır kıpır etmişti. Ama bu bile cesaretimi toplayıp kapıyı acmami saglamiyordu.
"Ordasin biliyorum ."
Kendimi toparlayıp kapıyı açtım. Bunu yapmak bile ellerimi yakıyor, gözlerimin dolmasına neden oluyordu.
Onunla göz göze gelince yüzüm nasıl bir hal aldıysa kendini kastı."Benden korkuyorsun?"
Soru sorar gibi söylemişti bunu. Sesimi toparlayamadigim için kapıyı açık bırakıp salona yürüdüm. Çok geçmeden kapının kapanma sesi duyuldu. Içimden lütfen gitmiş olsun derken benim arkamdan salona girdi.
"Ne desem bilmiyorum ya da nasıl başlasam."
Derin bir nefes aldı. Sanki tüm dünya bu ani bekliyormuş gibi sessizdi."Öncelikle benden korkma. Geçmişim kötü olabilir ama kendimi toparlamaya çalışıyorum. En azından deniyorum ."
Sona doğru sesi kisilmisti."Konuşmak istemiyorum. "
Söyleye söyleye bunu soyleyebilmistim. Aklımda uçuşan onca soru varken ben sadece bunu söylemiştim.
Yerinden kalkıp önümde diz çöktü."Gözlerinde ki korkuyorum görüyorum. O da böyle bakardı bana."
Söylediği kişinin Güneş olduğunu anlmamak imkansızdı."Ona zarar vermek hiç istemedim. Ama..."
"Ama mi? Gencecik bir kızın hayatını bitirdin!"Ellerimi tutmuştu.
"Beni affetmesini istedim yemin ederim istedim ama o kaçmayı seçti ben bu acıyla yasayamiyorum zaten"
Söyledikleri hiçbir fikrimi degistirmiyordu.
"Merak etme röportajı yayimlamayacagim"
"O umrumda değil sadece beni kötü biri olarak görme. "
Yerinden kalkıp bana arkasını döndü. Derin bir nefes aldım cigerlerim yanıyordu.
"Bir insanı nefsi ele geçirdiği zaman gözü hiçbir şey görmüyor. Beni affet demem sana ben onu sadece Gunes'e söyledim. Sonuçta sen benim gözümde hiçbir seysin ""O zaman burda ne arıyorsun ?"
Yüzünü bana çevirip konuşmaya başladı.
"Sadece belki ilerde keşke dememek için burdayım."
Benim konusmayacagimi anlayınca devam etti.
"Mutlu olmak benim gibi günahkâr biri için bile bir hak. Bende bunu hak ediyorum."
" sen hak etmiyorsun." Fısıltı gibi söylediğim bu cümle bedeninin kasılmasına neden olmuştu.
"Tek bir hata için böyle mi diyorsun?"
"Tek bir hata mı? Yaptıklarına dön bak senin yüzünden masum biri öldü. Onu sen öldürdün Rüzgar!"
"Hayır sen sadece buna inanmak istiyorsun ama onu ben oldurmedim. "
Gözleri dolmuştu.
"Acı çekiyorum görmüyor musun? Bana katilsin deme. Değilim."
"Evimden gider misin?"