...
İçeri giren Akif kısa hoş geldin muhabbetinden sonra Sevgi annenin ısrarıyla annesinin yanına koltuğa oturmuştu.
"Kübra var mı görüştüğün birisi?"
Kübra bu soruyu beklemediği için şaşıran yüz ifadesiyle Sevgi anneme baktı. Ben şu anlık olayları izliyor, yüz ifadelerini ölçüyordum.
Kübra biraz utanarak ve çekinerek cevap verdi.
"Yok Sevgi teyze,"
Sevgi anne içindeki sevinci dışarı yansıtarak gülümseyen yüz ifadesiyle kafasını salladı.
"Sen ne okuyordun Akif?"
Kübra, Akif'e yönelttiği soruyla Sevgi anne de biraz geri çekilmiş ve ikisinin arasındaki muhabbeti dinlemeye karar kılmıştı, benim gibi.
"Ben de abimin yolundan gidiyorum, asker olacağım!"
Gururla söylediği cümlede, gözlerinin ışıltısı paha biçilemezdi. Sevgi anne iki evladının da asker olmasına hep gurur duymuş, arkalarında durmuş destek olmuştu. Fakat Alparslan göreve gidince yollarını gözlerken içindeki üzüntüyü gideremiyor ve mahvoluyordu.
"Anladım,"
"Sen ne okuyorsun?"
"Ben de okul öncesi öğretmenliği okuyorum."
"Öyle mi? Küçükken de hep öğretmenlik isterdin."
Akif'in hatırladığı küçük detayla, Kübra, elmacık kemiklerinden yanaklarına doğru kızarmış ve gülümsemişti.
"Evet çok şükür hayallerimi gerçekleştirdim."
Eğlenceli muhabbete ben ve Sevgi anne sonradan da olsa katılmıştık. Keyifli geçen anlarımızın ardından Kübra geç olmadan gitmek için kalkmıştı. Akif ise bankada işinin olduğunu ve yol üstünde Kübra'yı da bırakacağını söylemişti. Kübra ne kadar itiraz etse de en sonunda kabul etmişti.
"Maşallah Kübra'ya ne kadar büyümüş."
Sevgi anne ile Akif gittikten sonra ikimize kahve yapmıştım. Kahvelerimizi alıp bahçeye çıkmıştık.
"Evet, aşırı hanımefendi."
"Çok karışmam normalde Akif'in işlerine, hayatına normalde ama,"
Elindeki kahve fincanını ortada bulunan büyük üstü camlı olan sehpanın üzerine koydu ve heyecanla bana baktı.
"Çok isterdim ikisinin olmasını,"
"Evet ikisi hoş olurdu ama Akif'in kendi hayatı."
Sevgi anne üzgünce kafasını salladı.
"Alparslan gelmeyecek mi?"
"Bilmiyorum ki konuşmadım,"
"Babanla gitmiş işe hayatta bırakmaz Alparslan'ı,"
Gülerek onayladım Sevgi annenin söylediklerini. Aklıma gelenle hızlıca elim cebimde olan telefonuma gitti ve Büşra'yı aradım. Kısa bir çalıştan sonra telefon açıldı.
"Alo,"
"Alo Hafsa,"
"Nasılsın Büşra?"
"İyiyim canım, asıl sen nasılsın?"
"İyiyim ben de çok şükür, "
"Çok sevindim. Ne zaman geliyorsunuz kız vallahi özledik Elif'le, hemen gelin!"
"Bilmiyorum, Alparslan ile daha konuşmadık bu konuyu,"
Alparslan geldiğinde bu konuyu iyice konuşmanın iyi olacağını düşündüm ve düşüncelerimi aklıma not ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHDE VEFA
Fiksi UmumAhde Vefa: Verdiği sözde durma ••• Yalnız, her zaman çevresinden kötü ithamlar duyan, gittiği her yerde kendini sığıntı hisseden... Buna rağmen annesinin babasının öğrettiği gibi dimdik, yıkılmaz olan Hafsa'ydı o. Yetimha...