ep.9

76 10 16
                                    

Çekimler için sıkı diyet yaptığım ve spor yapmaktan bayılacağımı düşündüğüm sancılı birkaç günün ardından kameralar karşısında yerimi almıştım. İlk iki gün meşhur bir derginin çekimleri vardı ve onları atlatmak benim için zor bile değildi.
Ardından gelen günde, şirkete geçmiş ve yakında yenilemem gereken sözleşmem için uzun süren toplantılara katılmıştım. Daha sonra bir reklam çekiminde yer almıştım.
Mola vermeden başka başka işlerle uğraşmıştım.

Bunlar beni o kadar da yormamıştı. Hatta zorlamamıştı bile.
Ancak sık sık, bildirimsiz kalan telefonuma bakmayı bırakmak zordu. Beklentiyle son bir kez daha telefonumu elime aldım. Ancak yine yoktu.

Seokjin ile irtibatı koparmış gibiydik. Son görüşmemizden bu yana sık sık onu düşünmüştüm, ona yeni saçlarımı nasıl bulduğunu sormak istemiştim ama o bana tek bir mesaj bile atmamıştı.
Vakit buldukça ona yazıyordum ama bana geri dönüş yapması olması gerekenden uzun sürüyordu. Ne diyebilirim ki elimden geleni yapmıştım. Resmen peşinden koşmuştum.
Bugün çekimlerin son günüydü ama yanına gidecek hevesim kalmamıştı. O beni umursayana kadar ben de onu umursamayacaktım.
İşim biter bitmez eve gidip dinlenmek istiyordum. Güzel bir film izler, hatta belki pizza yerdim. Günlerdir kendimi aç bırakmama değerdi doğrusu.

"Evet. Güzel. Sakın bozma."

Patlayan flaşlar düşüncelerimi dağıtırken topuklularımın renkli kartondan yapılma arka fonu yırtmaması için özen gösterdim.
Birden fazla kamerayla çalışıyorduk.
Ve farklı açılardan güzel fotoğraflar elde ediyorduk.

"Şimdi de donuk bir ifade istiyorum."

Bunun için uğraşmama bile gerek yoktu.

"Evet. Güzel. Kıyafet değiştiriyoruz."

Elbisemin eteklerinden tutarak kostüm odasına doğru ilerledim. Bir sonraki kıyafetim hazırlanırken saçlarım yeniden yıkanmış, kurutulmuş ve bigudiye sarılmıştı. Makyaj masasına oturup makyajımın yenilenmesini bekledim. Bayan Eum  henüz pek fazla bir şey yapmamışken duyduğum sesle işime olan tüm ilgimi o anda yitirmiştim.

"İnanamıyorum Kim Seokjin çekimlere gelmiş!"  Makyözüm Bayan Eum'a aldırmadan ayaklanmaya çalıştım ancak girişimim onun tarafından kolayca engellendi. Sabırsızca kollarımı çarprazladım. Seokjin buradaysa onu görmem gerekirdi. Daha doğrusu bunu gerekli olduğunu düşündüğüm için değil onu görmek istediğim için yapacaktım.
"Bayan Kim az kaldı, elimden geldiğince hızlı olacağım."
Sevgili makyözüm -ona yaptığım kaprisler yüzünden benden nefret ettiğine eminim- göz makyajımı yapmaya henüz başladığı için işimizin hızlıca bitmeyeceğini biliyordum. İlk defa işimi yapmak, bana bu kadar yorucu gelmişti doğrusu.

"Bitti." Bayan Eum elindeki far paletini masaya koyduktan sonra askılıktaki çantasından bir şeyler almak için arkasını döndüğünde, çoktan bana ayrılan odayı terk etmiştim. Gözlerimi hızla etrafta gezdirdim ama onu göremedim. Yanlış mı duymuştum acaba?

"Bu acele neden acaba?" Diye bir ses duyduğumda topuklarım üstünde arkaya döndüm. Gelmişti! Benim için gelmişti. Gülümseyerek ona doğru yürümeye başladım.
Dünya üzerindeki herhangi birini görmek beni asla bu kadar mutlu edemezdi.

"Gelmişsin. Bana haber vermediğine inanamıyorum." Dedim karşısında dururken. Çocuk gibi heyecanlanmış olmam onu şaşırtmamıştı bile.

"Ne tepki verirsin bilemedim." Dedi elini ensesine götürürken.
"Ama seni görmeyi çok istedim." Ben de, ben de onu görmeyi çok istemiştim. Zaten son günlerde yapmak istediğim her şey onunla ilgiliydi.

"Hoş görünüyorsun. Herkesin dikkatini çekiyorsun." Dedim üstüne bir kez daha şöyle bir bakarken. Beyaz bir tişört ve siyah bir deri ceket giymişti. Bacaklarına oturan siyah kotuyla oldukça ilgi çekiyordu. Seokjin giyinmeyi bilen biriydi, buna şüphe yoktu.

BACK TO YOU | JinsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin