Sabah çok erken kalktım. Bugün yeni okulumdaki ilk günümdü. Teog sınavını başarıyla tamamlamış, hep istediğim koleji tutturmuştum. Saçımın ön kısımlarını maşa yaptıktan sonra arka kısımlarını düzleştirdim. Hafif makayaj yaptım.
Annemle babam çalışıyorlardı. Çoktan işe gitmişlerdi. Kahvaltıyı tek başıma yapmaktan nefret ederdim. Bu yüzden kahvaltı yapmadan çıktım. Okul biraz uzaktı.
Metroya binip okula gittim.
....Sonunda okula vardım. Okul ammada büyükmüş ya... Şaşkınlıktan ağzım açık kaldı. Ben okula bakarken birinin beni sarsmasıyla irkildim.
-Selam ben Samet.
-Selam.
Biraz soğuk davranmıştım daha ilk günden. Ama çocuk çok yakışıklıydı.
-Ben İnci.
-Sınıfına baktınmı? Hangi sınıftasın?
-Hayır bakmadım.
-İstersen berber bakalım.
-Olur.
Ne olurmu? Of kendimi kaybettim ya. Daha okula geleli on dakika oldu. Yaptığıma bak.. Neyse şimdi gelemem diyemem..
Yavaşça okula girdik. Listede adımı aradım. Buldum! 9-H.
-Ben buldum. 9-H
-Gerçektenmi. Benimkide 9-H!
Hayır! Aynı sınıftamıydık şimdi. Kendimi zorlayarak gülümsedim. Sonra arkamı dönüp sınıfa girdim. Pesımden geliyordu. Rastgele bir sıraya oturdum. Umararım yanıma oturmazdı. Bana doğru ilerledi ve arkadaki sıraya oturdu.Yarım saat sonra ders başladı. Derse odaklanamıyordu. Bütün olanları gözden geçirdim. Okula geldim, okula bakarken ben Samet dedi, beraber okula girdik, aynı sınıftayız...
Herşey çok hızlı olmuştu. Bir ara çaktırmadan arkama bakmaya çalıştım. Birden Samet'le göz göze geldik. Hafifçe gülümsedi. Önüme geri döndüm.
Zil çaldı. Hiç arkadaşım olmadığı için sap gibi dışarı asla çıkamazdım. Napıyım sınıfta oturdum. Samet'de dışarı çıkmadı. Sürekli ona bakıyordum. Bir dakika, ben niye ona bakıyordum? Sanki biraz etkilenmiştim. Hayır ya! Ne etkilenmesi? Off galiba gerçekten ondan etkilenmiştim.
O da bana bakıyordu. En sonunda yanıma gelip oturdu.
- Nerede oturuyorsunuz?
Ne biçim soruydu ya? Hem onane! İnci kendini toparla! Gerçekten safım ya..
-Ankara'da.
Ohaa!! Ağzımdan o kadar saçma bir kelime çıkmıştiki.. Şimdi nasıl düzeltecektim?
Birden gülmeye başladı.
-Ciddimisin?
Hala gülüyordu yaaa...
-Ya şaka yapayım dedimm..
Uydurduğum yalana ben bile inanmamıştım.
-İyi
Hala gülüyordu. Son çare olarak konuyu değiştirmeye çalışmalıydım.
-Sen nerde oturuyorsun?
-Ankara'daa..
Yaaa!! Hala gülüyor. Birde benimle dalga geçiyor.
-Neyse ben kantine ineyim. Çok susadım.
Aslında hiç susamamıştım. Ama rezil olmaktan iyidir.
Hızlıca aşağıya indim. Bir dakika! O da peşinden geliyor!
-Sen niye geliyorsun?
-Hiç, susadım.
Boşver İnci takma. Seninle resmen dalga geçiyor.
Ama gülüncede çok tatlı oluyor. Bu çocuk galiba benim başımın tatlı belası olacaktı. Ama olsun galiba bende onunla vakit geçirmekten keyif alıyor gibiydim...Arkadaşlar bu tarz ilk defa kitap yazıyorum. Bazı yerler kötü olmuş olabilir. Beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkür ederim.