- Efendim, Mihriban.
- Uff çok kotu şeyler oldu.
-Ne oldu.?
- Biz Emre'yle ayrıldık.
-Ne niye?
-Simdi anlatamam bulusalımmı?
-olur.Ne olmuştu? Daha dün gül gibi gecınen çift bugün ayrılıyor.
Hemen üstümü gıyınıp bana mesaj attığı kafeye gittim. Mihriban gözü yaşlı oturuyordu.
-mihriban iyimisin?
Bana ağlayarak sımsıkı sarıldı. Çok duygulanmıştım. Benim çocukluk arkadaşım çok üzülmüştü.
-anlat bana.
-Ya hiçbirşey bilmiyorum. Sürekli en ufacık şeyden bile kavga ediyoruz. Bana çok ağır sözler söylüyor İncı.
Tekrar gözyaşlarına boğulmuştu.Nasıl teselli edeceğimi bilemiyorum. Gözyaşlarını sildim. Ağlaması kesilmişti. Bana sımsıkı sarıldı.
-iyi ki varsın.
-sende iyi ki varsın.*********
Eve geldiğimde kendimi yatağa bıraktım. Mihribanın yanında telefonuma bakamamıstım.
2tane mesajı....
"Aşkım Emre'yle mihriban ayrılmış duydunmu?"
Haaahh kesin Emre anlattı. Başka kim anlatacak ki?"Kanka Ankaraya geliyorum.. "
Ne!! Sümeyye ankara ya mı gelioooo??!! Ohh Sümeyye benim kankamdır babasının isi yüzünden başka bir şehre taşınmak zorunda kalmıştı.
*******Saat 13.30 olmuş bile.. Sümeyyenin uçağı ne zaman gelcekki? Saatime baka baka yürümeye başladım. Ve gümmmm!! Yerdeyim.
-pardon.
Kafamı yavaşça kaldırdım. Sarışın yeşil gözlü bir meteor! Dilim tutlmuştu sanki.
Bana gülerek bakıp elini uzattı.
-Kalkmana yardım ediyimmi
Hala bi şey diyemiyordum. Elimi havada kalmış olan eline uzattım. Beni kaldırdı.
-Te-tesekkur ederim.
-Önemli değil.
Toparlanmaya başladım. Üstumu cırpıp çantamı yerden aldım.
-bir yere mi gidiyorsun.?
-Yook arkadaşımı bekliyorum
-İyi bakalım. Hadi baybay! Haa bu arada yürürken saate değil önüne bak.
Pis pis sırıttı. Ve gitti.