Gelen sesle arkama hızla döndüm.
Yine burdaydı. Gözlerimi kırpıştırdım.
Elimi anlıma koyup başka tarafa döndüm. Ardından tekrar ona döndüm."Senin burda ne işin var?!"
Yüzündeki gülümsemesini piç bir şekle dönüştürdü. Tamam sakin olmalıyım o sadece bir tanrıça.
Ya da daha fazlası... Kendine gel Mia.
Sözünü unutma aşık olmak yok.
Ama kesmek var bu ayrı mesele."Odam da ne aradığını sorabilir miyim?"
Kafasını arkaya çevirip baş parmağıyla lavabomu gösterdi. Ve yere yığılan çamaşır sepetini.Ve yerdeki pembe südyenimi!
Koşarak yerdeki südeyenimi duş kabinine fırlattım. Sapık olduğuna kanıt getirmeliyiz."Pembe rengini pek sevmem. Beni etkilemek için Mavi rengini kullanmalısın Sonel."
Göz kırptıkdan sonra odamdan çıktı.
Odamdan çıktı! Benim odamdan! Babam! Ben de arkasından hızla çıktım. Nerdeydi bu muşmula suratlı sıçan? Çok iyi benzetme yaptım susar mısınız lütfen? Lavobadan çıkan babamı görünce şirince gülümsedim.
İlk defa bu kadar sıcak davranmalıyım. Gerçi onların bana karşı tutumu iyi değil ama olsun."Babacım. Sen salona geç, ben sana kahve yaparım."
Kafasını iki yana salladı. Bir şeyi de onaylasa şaşarım. Ölün hepiniz!
Bebek gibi davranan bir babaya sahibim sakın benden düzgün bir kafa beklemeyin. Saygılar.Babamın yanından geçtikten sonra alt kata indim. Berkay Playstation oynuyordu. Katıksız mal. Hande de laptobu işgal etmişti. Burda olmadığına göre nerdeydi bu çocuk?
Kafama gelen küçük kağıt parçasıyla sağıma döndüm. Ordaydı! Hedef belirlendi.Yine herzaman ki gibi Useın bold hızıyla koşmaya başladım. Hiç hareket etmeden bana baktı. Koşmama kalmadı yere düştüm.
Nerde alkış? Elimle başımı ovaladıktan sonra sinirle ayağa kalktım."Hemen evimden defol git!"
Gözlerini devirdi. Çok tatlıs-
Havalar diyorum millet. Nasıl sizce? Bence az güneş açsa sorun çıkmaz.
Her neyse. Şimdi biraz susun."Mia Sonel."
He gülüm? Diyemedim.
"Bana muhtaç olucağın günlerde gelicek. Kendini fazla yorma, bana aşık olman için uğraşmama gerek kalmıycak gibi ne dersin?"
Bu sefer ben gözlerimi devirdim. Hayal aleminde yaşayan bir çocukla iletişime girmek doğru değil.
Dilimi şaklattım. Çok fazla dizi mi izliyordu?"Artık gitsen? Ve bir daha karşıma çıkmasan?"
Siyah deri ceketinin yakasını çok cool bir şekilde düzelttikten sonra kapıya yöneldi. Ardından elini kapıya koydu.
"Senden kaçamam Mia. Her seferinde yanında olmak istiyorum. Senden uzaklaşmam intihar gibi bir şey olur. Şu büyük kız egolarını bir kenara bırak. Ve şunu söylemek istiyorum. Mavi gibi gülüyorsun."
Kapı sertçe kapanınca bir kaç adım geriledim. Mavi gibi gülüyorsun.
Fazla mı şiir okuyordu? Odama girip kapıyı kapattıkdan sonra yatağımda duran kulaklığımı aldım. Şarkı dinlemek iyi hissettiriyordu. Kendimi buluyordum adeta. Egolu olarak görüyordu. Kaçamam dedi ama daha tanımıyor bile? Tamam fazla düşünmek yok. Yok. Yok.Kapı öküz gibi açılınca kulaklığımı çıkardım. Kafasını uzatan Berkay'a gülümsedim. Dün çok tatlıydık. Kuzenime yavşamıyorum yanlış anlaşılmasın lütfen.
"Mia. Okul için Hande alışverişe gidiyormuş. Sen de gidicek misin?"
"Hayır Berkay. Hande gidince çıkmak bilmiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzak Biri
Romance"İnsanlar bazen öyle şeyler yaşarlar ki acının derinliklerini hissederler. Bunları sana söylemek istemezdim emin ol. Ama ben sana bir şeyler hissetmeden önce açıklamam gerek. Evet. Senden uzak durmam imkansız. Bunu inkar edemem ama eğer beni istemez...