"Biz karanlık olalım?"
Şarkı:Selena Gomez-The heart wants what is wants.
-
"Seni seviyorum Mia."
Söylediği cümle kalbimin derinliklerine işlerken elimdeki bıçağı yere atmıştım.
Bana 'Seni seviyorum' demişti. Hayran oldğuğum sesinden beni sevdiğini duymuştum. Papatyaların arasında olan siyah gülleri toplamaya çalışıyordum. O da bu halime gülüyordu. Son siyah gülü de kopardıktan sonra belimi dikleştirdim.
Beş veya altı adım uzağımdaydı. Gülümseyerek yanına doğru adım attım. Ardından kulağı sağır edicek bir ses. Silah sesiydi... Ve o karşımda cansız duruyordu. Koskoca papatya cennetinde kimse yoktu. Vurulmuştu.
Ellerimdeki çiçekler yere düştü. Hemen ardından ben de dizlerimin üstüne.
Daha doya doya sarılamadan ölmüştü.
Beni bırakmıştı."Mia, uyansan ne güzel olur dimi? Hani insanlar okula gider ya. Mia!"
Kafamı yastığın altına soktum.
"Ben de seni canım ben de seni."
Yüzüme atılan tokatla gözlerimi açtım. Aras! Hande'yi görmemle kendimi geriledim bedenim duvara çarpınca inledim. Sakar olmak kalıtsalmış diyorlar da annemi sakarlık yaparken görmedim. Saçmaladım susun. Hande tek ayağını sallarken gözlerimi ovuşturuyordum.
İçeri giren güneş bütün hevesimi alıp gidiyordu. Hande odadan çıkarken konuştu."On dakikaya hazır ol. Şu senin Bora mıdır nedir aşağıda sabahtan beri seni bekliyor."
Tamam anlamında başımı salladım. Beyaz dolabımın kapaklarını açtım.
Rafdan beyaz gömleğimi aldım. Diğer rafdan da pembe taytımı omzuma astım. Yatağıma oturup hepsini giydikten sonra çantamın içine gerekli malzemeleri koydum.Aşağıdan bağırma sesleri geliyordu. Hande! Kesin Bora'yla kavgaya girmişti. Merdivenlerden koşarak indim. Doğru tahmin Hande çocuğun üstüne çıkmış elindeki kremayı yüzüne sürüyordu. Herkesin aklındaki soru kremayı nerden buldu? Berkay da durmuş onları izliyordu. Kaş göz işareti yaptım. O da kaş göz işareti yaptı. Gözlerimi devirdim. O da devirdi.
"Yeter be! Kalkın yerden. Başka yerde şey yaparsınız. Hande! Kime diyorum ya ben!"
Hande'nin kollarından tutup kaldırdım. Bora halsiz kalmıştı ki yerden kalkamıyordu. Bu haline sonra gülmem gerekiyordu. Hande kollarımın arasından çıkmaya çalışıyordu ki babamın merdivenlerde olduğunu anlayınca sustu. Hah! Kalırsın böyle.
Küçük bir kızmış gibi gülümsemeye başladı. Babama dönüp gülümsedim.
Yerde ölü gibi yatan Bora'yı dürtükledikten sonra ayağa kalktı. Daha babamı görmemişti heralde ki Hande'ye el kol hareketleriyle 'bu iş burda bitmedi sıçan.' Diyordu.
Hande gözlerini devirdi. Bu kadar göz devirme yeter. Berkay'a dil çıkardım.
Evden çıkar çıkmaz ona döndüm.
Hande ve o ne halt yiyorsa anlatması gerekicekti. Beklermiş gibi gözlerimi ona diktim. Yanımızda duran taksiyle ofladım. Biner binmez hareket etmişti. Bora'ya döndüm."Seni dinliyorum."
"Ya bak Mia. Şimdi seninle okula gitmek için size geldim. Kapıyı bu yırtık yaratık açtı. Sonra sorular sormaya başladı. Ardından köpek gelince, o süs manyağı hayvana tekme attım. Ama hayvan yaşıyo merak etme."
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum. Benim yapamadığımı Bora yapmıştı. Yanağından öptüm anlamamış gözlerle bakmaya başladı. Ellerimi iki yana açıp sırıttım. Taksiden inerken parayı uzattım. Bora kolunu omzuma atınca gülümsedim. İyi arkadaş olmuştuk ve bu güzeldi... Kız arkadaş da bulmam gerekiyordu. Her ne kadar Bora ile iyi anlaşsamda kız dostunuzun olması farklıydı. Ayakkabımı yere sürte sürte yürüyordum. Bunu yapmayı küçüklüğümde huy edinmiştim ve hâlâ da yapıyordum. Bora işaret parmağıyla omzuma baskı uygulayınca yerde olan bakışlarımı ona çevirdim. Omzumda olmayan eliyle ileride yani çardakta oturan Aras'ı ve Buse'yi gösterdi. Aras ona yapışmış bir şekilde oturuyordu. Buse bir şeyler anlatıyor Aras da gülüyordu. Bora'nın dediğini unutma Mia. O sadece seni kıskandırmak için yapıyor. Ama ben okulda değildim ki.
Bora'nın kolunu itip çardağa doğru yürümeye başladım. Ki önüme geçen Mert'le durmak zorunda kaldım. Kaslarını belli eden tişörtüyle karşımdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzak Biri
Dragoste"İnsanlar bazen öyle şeyler yaşarlar ki acının derinliklerini hissederler. Bunları sana söylemek istemezdim emin ol. Ama ben sana bir şeyler hissetmeden önce açıklamam gerek. Evet. Senden uzak durmam imkansız. Bunu inkar edemem ama eğer beni istemez...