alıntı sevmediğinizi biliyorum, ama hazır bir şeyler karalamışken paylaşmadan edemezdim. :)) Hem bence seveceksiniz :))
Şimdiden çook teşekkürler. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin...
&&&
Serkan ve Melisa mikrofonu elleriyle kavramış sırıtarak şarkı söylüyorlardı. Serkan'ın kalın ve çirkin sesini bastırmaya, arkadaşının tatlı tınısı bile yetmiyordu. Özellikle 'bebek' sözcüğünü bağırarak dile getirse de, Serkan ondan baskın çıkıyordu.
Melisa kaşlarını çatarak şarkıyı yarıda kesti. “Sesimi bastırmaya çalışma!”
Sesi mikrofonla tüm salona doluştu. Şarkı söylemeyince sesinin etrafa yayılmadığını sanarak küçük bir şapşallık etti. Ama utanmasına gerek yoktu, çünkü kocası yine onu bastırdı... “Bastırmıyorum! Şarkı söylerken sesim kalınlaşıyor!”
“Hayır, kargalaşıyor!”
Müzik o denli yüksekti ki, sahnedeki güzel çift insanların kıkırdayışlarını fark edemedi.
“Hakaretlerden hoşlanmadığını sanırdım,” diyerek homurdandı adam.
“Bana edilenden hoşlanmıyorum.” Durup kocasının asılan suratına baktı. “Bunu hakaret olarak algılamamalısın.”
“Kalbimi kırıyorsun,” Şakayla karışık yüzünü büzen Serkan'ı gören karısının gözleri dolmuştu bile. Her zaman hepsinden daha duygusal olan Melisa'nın hamileliği ona her huyunun fazlasını da armağan ediyordu.
“Şaka yapmıştım!” diyerek kollarını ona sarınca, herkes bir film izliyorcasına onlara odaklanmıştı.
Murat ve Selin masanın üzerinden el ele tutuşmuş, şaşkınlıklarını gizleyememişlerdi. Genç adam yavaşça kadına yaklaşıp gözlerini arkadaşlarından ayırmadan sordu. “Şaka yapıyorlar değil mi?”
Selin dönüp ona baktığında kahkaha atmadan durmayı başardı. “Öyle mi görünüyor?”
Murat bir süre daha sahneye bakarak, aşık, evli ve hamile bir kadının ne denli zor olduğunu seyretti ve ürperdi.
“Titredin.” diyen kadına döndü. “İyi misin?”
Kendini toparlayan genç adam, “İyiyim. Sadece şaşırdım.” dedi. Sonra aşık olduğu kadının meraklı çimenliklerine baktı. “Onlar senin arkadaşların. Sence aralarındaki ilişki mi böyle, yoksa Melisa mı değişti?”
Onun bu denli sarsılmasını anlaşılmaz gözlerle seyretti Selin ve eğlenerek cevapladı. “İnan bana ne ilişkileri böyle ne de Melisa değişti diyebilirim. Onlar-” diyerek sahneye baktı ve Serkan'ın şefkatle mikrofonu karısına uzatmaya çalıştığını gördü. “her zaman tuhaflar...”
Murat sertçe yutkundu ve parmaklarına değen minik ellerin üzerindeki tüyleri çekiştirerek hareketlendi. Selin hafif bir acıyla ona baktı.
“Bu bir genelleme değil öyleyse?”
“Her ilişkide genelleme vardır, farklılıkların olduğu gibi...”
Murat onun yüzünü seyrederken, “Bir hovarda olsam da benden daha çok şey bilmeyi başarmışsın,” dedi.
Selin'in gözleri önüne Yiğit geldi ve hafifçe gerileyip anıları sildi. Murat'ın bir yanıt istediğini duruşundan anlayabiliyordu, ama henüz hazır değildi. Bekliyordu. Murat'ı. Adamın içinde oluşan bahçeden bir gül istiyordu. Sadece bir tanesini, ama en büyüğünü...
Onun ne düşündüğünden habersiz olan Murat, “Sence bizim ilişkimiz nasıl?” diye sormadan edemedi.
Selin sıcacık gülümsedi ve taburesinde sağa dönüp eteğinin açıkta bıraktığı dizlerini onun kotla sarılmış bacaklarına değdirdi. Bir eli istemsizce kalktı ve onun sert ve etkileyici üst kolunu yakaladı. Konuşurken sesi boğuk, ama adamı sarsan derecede içinden geliyordu.
“Bizim ilişkimiz de çok farklı. Görünen her neyse o. Şu an sana nasıl dokunuyorsam, sana nasıl bakıyorsam öyle gerçek bence. Hayatın ta kendisi belki de... Sen ve ben gibi...” Selin onu cesaretlendirmeye çabalıyordu. Adamın kendi içinde yaşadığı ikilemlerin artık farkına varıyordu. Çekinceleri her neyse boş verip ona yaslansın istiyordu. Murat çok güçlü ya da olgun olabilirdi, ama sıra aşka geldiğinde Selin ondan daha yukarıdaydı. O an ona bakarken ve onunla konuşurken tek yaptığı ona cesaret aşılamaktı.
Murat'ın midesinin ve kalbinin üzerinde kıvranan hisler onu ezdi. Zamanı gelmişti belki de... En güzel anı beklemeyi dilese de, Selin'in yanında o anları ayırt edemiyordu; çünkü her an ona güzel geliyordu...
Onu seviyordu.
Belki çılgınca ya da efsanevi şekilde değildi, ama seviyordu. Onu istiyordu. Bir adım atmayı, onu teninde hissederken, kalbinin üzerine oturup orada kalmasını istiyordu.
Bedenini hafifçe çevirdi ve boşta kalan elini kaldırıp, kolunun üzerindeki kadının eline koydu. Olabildiğince etkili bakmayı istiyordu, sanki mümkünmüş gibi... Murat'a biri söylemeliydi. Selin'e bakarken, dünyadaki en güzel erkeğin gözlerine sahip olduğunu biri ona dile getirmeliydi. İşte o zaman kendini güzel kalmak için zorlamazdı.
“Selin...” dedi tek solukta. “Ben...”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Güven - KİTAP OLDU!ZOR KADIN-2
ChickLitTUTKULU AŞK 1.KİTAP :) AŞKA GÜVEN 2.KİTAP :) YALANCI AŞK 3.KİTAP :) PAROLA YAYINLARI FARKIYLA KİTAP OLUYOR! ARKA KAPAK YAZISI Tutkulu Aşk'taki Selin ve Murat'ın yarım kalan hikâyesi devam ediyor... Hangi bilge dile getirmiş ya da hangi y...