Merhaba, bölüm hayli gecikti biliyorum, ama bu sıralar üzerimde bir yoğunluk var maalesef :( Ama en kısa zamanda size onları geri getireceğim :)
Tutkulu Aşk düzenlenirken, Selin ve Murat için de bir alıntı olmazsa olmaz dedim :) Yorumlarınızı eksik etmeyin <3
************
“Bu minicik etekle bence bacak bacak üstüne atmamalısın. Buradaki birçok erkeğe eziyet ettiğinin farkında mısın?”
Kadın dönüp baktığında, Murat ona gülümsüyordu. Birden tüm yaşam fonksiyonları durup tekrar çalıştı. Bu durum başını döndürüp boynundan alnına kadar kızarmasına sebep oldu. Dün Melisa-Serkan-Eda üçlüsü ortadan kaybolunca keyifli vakit geçirmişlerdi. Erkeklerden başlayan konuşma, işten, havanın sıcaklığından, İstanbul'un hareketli yaşamından devam etmişti. Etkileyici bakışlarını onun üzerinden hiç çekmemişti ve Selin başta hissettiği o kaçma hissinden kurtulmuş, adamın tatlı varlığına alışmıştı.
Ve tam o anda kadının güzel olduğunu yüzüne vurguluyordu. Selin şansının açıldığını düşünerek baktı. Bu adamı az da olsa tanıyordu. Onu zorlayan bir kadın istiyordu. Etrafındaki süslü ve yapmacık bebeklerden sıkıldığını gözlerine bakınca anlayabiliyordu. Gerçekçi bir kadın görmeyi diliyordu. Selin bardağını elinde sıkı sıkıya tutarken ona gülümsedi.
“Bilseydim bugün bu eteği giymezdim, demeyeceğim. İnan bana onlara işkence etmek bana zevk veriyor.” deyince Murat seslice güldü.
“Ben de bir erkeğim ama, telaşlanıyorum.” dediğinde Selin'in bayılmış yeşil gözleri utançla açılıp kapandı. Hala mantıklı düşünmesine neden olan birkaç beyin hücresi neyse ki yerinde duruyordu. Onun sessizliği uzadığından, genç adam konuyu başka yöne çekti. “Çok cani olduğunu mu düşünmeliyim?”
Selin, küçük dudaklarını hafifçe araladı ve sıradan bir konuşma olduğunu kendine inandırdı. “Sen benim cani halimi henüz görmedin bence. Görsen bunu söylemezdin.”
“Öyle mi küçük hanım? Mesela cani olunca neler yapıyorsunuz?”
Selin başını yana doğru eğince, dağınık topuzundan fırlamış birkaç sarı tel açık omzuna doğru düştü. Buna iştahlıca bakan Murat'ı fark etmeden gözlerini tavana dikti. “Mesela benim dilim fazla sivri.”
Genç adam bar tezgahına biraz daha yaklaşıp elini mermere dayadı. Diğer elinin işaret ve orta parmağını da ceketinin yakasını kavradı. Onun bahsettiği şu sivri dilini görmek istedi.
“Sivri derken, kalp mi kırıyorsun?”
Selin yeşilliklerini çevirip başını salladı. “Pek öyle sayılmaz. Yani durduk yere değil.. Hak ediyorsa,” deyip işaret parmağını kaldırdı ve bir yılan gibi kıvırarak adamın kolunun üzerine bastırdı. “Onları sokuyorum.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Güven - KİTAP OLDU!ZOR KADIN-2
Literatura KobiecaTUTKULU AŞK 1.KİTAP :) AŞKA GÜVEN 2.KİTAP :) YALANCI AŞK 3.KİTAP :) PAROLA YAYINLARI FARKIYLA KİTAP OLUYOR! ARKA KAPAK YAZISI Tutkulu Aşk'taki Selin ve Murat'ın yarım kalan hikâyesi devam ediyor... Hangi bilge dile getirmiş ya da hangi y...