Henüz tamamlamamış olsam da, size bir alıntı getirmeden yapamadım :)) Gelecek bölüm buzlar eriyor galiba :)
Şimdiden okuyan gözlerinize sağlık <3
Bir de taclikiz nickli tatlı arkadaşımızın hikayesine de bir göz atmak istersiniz belki :)
&&&
“İçin rahatladı mı?” derken gömleğinin boğuculuğundan kurtulmak isteyip hızla düğmelerini çözdü ve dolabından bir tişört çıkardı. “Elif'i tanıdın ve gördün. Yanıldığını anladın değil mi?”
Selin kapının pervazına yaslanıp kollarını göğsünün üzerinde birleştirdi. Saçlarını arkaya savurarak adamın giyinişi izledi. “Evet, yanıldığımı anladım Murat. Bunun için özür dilerim. Elif beklediğimden de aptalmış!”
Genç adamın kaşları endişe ve şaşkınlıkla çatılırken kadını buldu. Ona takılıp takılmadığını çözmek amaçlı yüzünü incelerken, ardından daha ne geleceğini de merak ediyordu.
“Senin için sıkıntı yok gibi gelmişti.”
Selin doğruldu ve dolabının yanında dimdik durup gözlerini hiç ayırmayan erkeğin kara bakışlarına odaklandı. “Sıkıntı olan tek şey, büyük olduğunu sandığı şu aklı.”
“Peki sorun olmayan şey nedir?” Onun yüzünü incelerken, “Yani bunun olduğunu duymak istiyorum.” dedi.
Genç kadın bulunduğu kapı aralığından içeriye doğru girdi ve adamla aralarında birkaç adım mesafe varken, onun irdeleyen bakışları altında durdu. “Onun aptallığının zararsız olduğunu görebiliyorum.” demesiyle Murat sertçe yutkundu.
“Ya-yani?”
Selin'in buğulanmış bakışları altındaki dudakları iki yana kıvrılırken, Murat Yıldırım'ın kekeleyişine keyiflenmeden edemedi. Artık sözcüklerin sona erdiği yere gelmelilerdi. Onlar birbirini tam anlamıyla tanımayan, ama dokunuşlarda var olan bir sevgiye sürüklenmişlerdi. Hangi yemeği sevdiğini, hangi tür insandan nefret ettiğini ya da günün hangi saattinden hoşlandığını bilmiyordu. Ya da hala ulaşmak istediği bir hayalinin olup olmadığını... Onunla ilgili çok az özel bilgilere sahipti. Bunları yaşayarak öğreneceklerine inandı. En sevdiği yemeği tadarken, hoşlanmadığı insanı gördüklerinde ya da el ele tutuştukları günün o saatinde öğrenecekti.
Çünkü bu sefer inanıyordu ki, Murat ona sırt çeviremeyecekti. Bir çünkü daha şu ki; Selin ona isteğini verecekti. O aptal kadınla artık çalışabilirlerdi. Nasılsa onu aradığında Elif yanında olduğunda telefonunun açılacağını biliyordu. Ve...
Ellerini ensesine götürüp, elbisesinin fermuarının yarıya inmesine yardımcı oldu. Sonra iki yandan çekti ve kıyafetini omuzlarından kurtarıp bedeninden ayaklarının dibine düşmesine müsaade etti. İç çamaşırlarıyla kalınca başını kaldırıp adama baktı.
Murat hayatında ilk kez yarı çıplak kadın görmüş biri gibi kilitlenip kaldı. Halbuki birkaç gece öncesinde, battal boy yatağında onlar sevişmemişler miydi? Hem de birden fazla... Ama o zaman duygularına dem vuramamış, mantığa ulaşamamışlardı. Şimdiyse Selin tamamen ayık kafayla sıcak bedeninde onun için yer açıyordu.
“Cid-ciddi misin sen? Yani geçenki gibi olmayacak? Yani sabah uyandığımda-”
“Burada olacağım.” dediğinde Murat giydiği tişörtü hızla başından çıkarıp attıktan sonra Selin'i kucaklayıp sarıldı. İlk hareketinin ateşli bir öpücük ya da dokunuş içermiyor oluşu onu da şaşırttı. Elleri sarı saçlarda dolaşırken, kalbinin etrafında bulunan bir tabaka sanki yavaşça tamamlanıyordu.
Geri çekilip, mutlu yeşil gözlere baktığında, yüreğinin oraya sıkışıp kalmasından endişe duydu. Yine de dudaklarını işkenceden kurtarıp kadınınkilere bastırdı. Gözleri sıkıca kapanırken, anlamsız bir acı sarmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Güven - KİTAP OLDU!ZOR KADIN-2
Chick-LitTUTKULU AŞK 1.KİTAP :) AŞKA GÜVEN 2.KİTAP :) YALANCI AŞK 3.KİTAP :) PAROLA YAYINLARI FARKIYLA KİTAP OLUYOR! ARKA KAPAK YAZISI Tutkulu Aşk'taki Selin ve Murat'ın yarım kalan hikâyesi devam ediyor... Hangi bilge dile getirmiş ya da hangi y...