𝚎𝚕𝚎𝚟𝚎𝚗

515 27 30
                                    

"Aşığım mı dedin?"

"Sanırım, yani evet. Aşığım ben. O da bana aşık, biz birbirimize aşığız. Hatta birbirimiz için deli oluyoruz o derece."

Defne onun kulağına fısıldadı.

"Aşkım özür dilerim ama yaptın, sıvıyorsun."

Emre'nin onlara attığı adımla Dimitris Defne'yi arkasına aldı. Genç kadın gözlerini kapatmış olacakları bekliyordu.

"Sakinim, çok sakinim... Ne zamandan beri var bu mesele?"

Kadın çekingenlikle konuştu.

"Birkaç gündür birlikteyiz, daha çok yeni ama eminiz birbirimizden."

"Eminsiniz öyle mi?"

"Evet."

Emre sinirle gülerek Pelkas'a döndü.

"Senin o bahsettiğin kız Defne'ydi değil mi? Agresif abi de bendim."

Dimitris bir şey demedi.

"Ayırın o ellerinizi..."

Pelkas inatla daha sıkı tuttu. Emre ona baktı.

"...Dimitris, ben sana güveniyorum ama bu kızı üzersen neler yapabileceğimi tahmin bile edemezsin. Madem öyle büyük aşık oldunuz, istediğinizi yapın."

"Abi, sen ciddi misin?!"

"Ciddiyim tabi, dağ ayısı değiliz ya. Aranızdaki her ne haltsa ona saygı duyuyorum."

Dimitris sevinçle kadını kendine çekip saçlarını öptü.

"Ne öpüyorsun lan? Tamam izin verdim ama gözümün önünde de yapmayın. Bir sınırım var benim de."

Ayaklanarak ışığı kapattı.

"Bu aranızdakiler asla basına sızmayacak. Yoksa benim sana torpil yaptığım iddia edilir. Dikkatli olun. Şimdi de kendi odalarınıza geçip uyuyun, beraber uyumaya falan kalkmayın. Kapınızda nöbet tutarım."

Gülerek onayladılar ve iyi geceler dilediler. Tabi ki birlikte uyuyacaklardı!

İlk önce inandırıcı olsun diye Dimitris'in kapısını, Odaya geçtiklerinde de bulundukları odanın kapısını kilitlediler. Dimitris tişörtünü çıkarıp kendini yatağa attı.

"Giy o tişörtü! Hastasın sen."

"Ateşimin düşmesi lazım ama güzelim."

Defne gözlerini devirdi ve adamın yanına uzandı.

"Abim beklediğimden yumuşaktı."

"Çok seviyor seni."

Kadın, kafasını adamın göğüs kafesine yerleştirdi. Genç adam kolunu ona sarıp camdan dışarı baktı ve gülümsedi.

"Şu yıldız kümesini görüyor musun? Orion ismi. Hikayesini biliyor musun?"

"Anlatırsan dinlerim."

Pelkas gülerek anlatmaya başladı.

"Günün birinde Tanrıça Artemis, avlandığı sırada Orion'a rastlar. Orion, yakışıklılığı ve cazibesiyle güzel tanrıçayı kendine hayran bırakır. İlk görüşte aşık olmuş Artemis, kendine verdiği asla evlenmeme sözünü hiçe sayacak kadar bu adamın büyüsüne kapılmıştır... "

Defne ona pür dikkat bakarken devam etti.

"...Ancak Artemis'in kardeşi Apollon, kız kardeşinin bu iri yarı insan ile evlenmesini istemez. Çünkü Apollon'un gözünde bu adam, kardeşinin yakınına bile yaklaşamayacak kadar değersiz biridir. Fakat Apollon bir türlü Artemis'i ikna edemez ve son çare olarak Orion'u öldürmeye kalkışır."

Genç kadın atladı

"Vay şerefsiz. Allahtan Emre yapmadı böyle şeyler."

Gülüştüler.

"...Günlerden bir gün Orion, berrak bir denizde yüzüyordu. Fakat yüzerken kıyıdan o kadar uzaklaşmıştır ki, uzaktan başı küçük, kara bir nokta gibi görünür. Bu fırsatı kaçırmamaya kararlı olan Apollon ise, kız kardeşini yanına çağırır ve uzaktan kara bir nokta gibi görünen Orion'u işaret ederek, "Okunu oraya kadar fırlatabilir misin?" diye sorar. Heyecan ve hırs ile dolup taşan Artemis, o gördüğü kara noktanın sevdiği adam olduğundan habersiz yayıyla okunu hazırlayıp hedefi vurmuştur. Çok iyi bir nişancı olan Artemis, hedefi tam on ikiden isabet ettirir. Fakat Artemis, bilmeden sevdiği erkeğin ölümüne sebep olmuştur."

Derin bir nefes aldı ve hikayesine devam etti.

"...Orion'un ölümü, Artemis'i kahreder ve hayata küsmesine sebep olur. Hatta ay tanrıçası Artemis'in içindeki acı bu yüzden dinmediği için ayın bu kadar soğuk, kasvetli ve cansız bir yer olduğu rivayet edilir. Artemis, Orion'un cansız bedenini alır ve gümüşten yapılmış bir ay arabasına koyar. Sevdiğinin ölü bedenini bu arabayla, kendi elleriyle gökyüzüne taşır ve sevgilisinin gökyüzündeki en parlak yıldız olabilmesi için en karanlık yeri seçer. Onun bedenini yerleştirdikten sonra geceler boyu, parıl parıl parlayan Orion'u seyreder."

Sonunda hikayeyi bitirmesi ile hayranlıkla kendisine bakan Defne ile göz göze geldi.

Kadın bakışlarını kaçırmadan konuştu.

"Ölen kişilerin yıldız olduğu söylenir. Ben pek inanmam ama acaba Artemis sevgilisine gökyüzünde kavuşabilmiş midir?"

Dimitris cevapladı.

"Asıl olay kavuşmak değil ki. Eğer kavuştularsa mutlu olabildiler mi? Masallar her zaman prens ve prensesin evlenmesi ile biter, devamını asla öğrenemeyiz."

*********

Tekrardan selamlar efendim.

Orion ve Artemis'in hikayesini nasıl buldunuz?

Ben ilk okuduğumda çok hoşuma gitmişti. Yunan mitolojisi olduğu için Pelkas'a anlattırmak istedim :)

Umarım güzel bir bölüm olmuştur.

Görüşmek üzere!

𝘴𝘸𝘦𝘦𝘵 𝘣𝘶𝘵 𝘱𝘴𝘺𝘤𝘩𝘰, dimitris pelkasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin