İlk uyanan taraf Defne olmuştu. Sarılarak uyuduğu adama baktı. Gülümseyerek daha da sıkı sarıldı. İyice adamın kucağına sokuldu ve tekrardan uyumaya çalıştı.
Bu hareketlenmeden dolayı uykusu dağılmış olan Pelkas, kısık gözlerle kolları arasındaki minik bedene baktı. Kadının şakaklarına bir öpücük kondurduktan sonra güldü.
"Günaydın Laurel."
"Günaydın canım."
Pelkas konuşmaya devam etti.
"Biraz daha mı uyusak? Ben sanırım sana doyamadım."
"Bu harika teklife hayır diyemem."
Bu güzel anı bölen şey ise Dimitris'in çalan telefonuydu.
"Laurel'im, uzatabilir misin şunu?"
Defne gülümseyerek gece lambasının yanında olan telefonu ona uzattı. Dimitris doğrularak telefona baktı.
Bursa arıyor...
"Efendim Ozan, yani Bursa."
"Yunanistan bir şey soracağım."
Defne biraz yaramazlık yapmanın sorun olmayacağını düşündü. Doğruldu ve telefonla konuşan sevgilisinin boynuna bir öpücük kondurdu.
Pelkas kıkırdadı ve gülerek ona baktı.
"Ne gülüyorsun lan?"
"Yok bir şey abi."
Defne ise karşısındaki adama arkadan sarılmış, öpücükler kondurmaya devam ediyordu. Pelkas ise kendini tutamayıp buna göre reaksiyon veriyordu.
"Yunanistan, Mesut Abim'den aldığım imzalı Real Madrid formasını dolabıma koymuştum. Sen mi çaldın?"
"Cidden ben çalmadım ama sen bu Real Madrid'e otuz metreden atmıştın. Gol attığın takımlara hayranlık mı duruyorsun?"
Cümlenin aralarında Defne'nin hareketleri yüzünden kafasını geriye atsa da bir şekilde konuşabilmişti.
"Gol attığım takımlara hayranlık duysam Beşiktaş taraftarı olurdum."
Bunu duyan Defne kahkaha attı. Asıl sorun ise bunu Ozan'ın duymuş olmasıydı.
"Kimin sesiydi o?"
Pelkas tedirginlikle dudağını ısırdı.
"Abi dışarıdayım da şimdi ben, sonra konuşsak olur mu?"
Bir şekilde telefonu kapattığında gülerek kendisine bakan kadını kucağına çekti.
"Çok yaramaz bir kızsın biliyorsun değil mi?"
Defne dudağını ısırarak gülmeye devam etti.
"Çok tatlı konuşuyordun, dayanamadım öptüm.
"Ben seni her tatlılığında öpseydim neler olurdu biliyor musun küçük hanım?"
Güldüler. Defne bir anda ayaklandı.
"Benim ofise gitmem lazım."
"Ofis?"
"Avukatım ya ben."
Pelkas kaşlarını kaldırdı. Aşık olduğu kadının mesleğini bile bilmiyor olması ironikti.
"Tamam o zaman, akşam görüşürüz doğum günü kızı."
Evet, o gün gelmişti ve bu akşam Defne'nin doğum günü için toplanacaklardı. Pelkas tekrardan konuştu.
"Ben seni bırakacağım Laurel, itiraz yok."
"İtiraz ettiğimi kim söyledi?"
Pelkas yerdeki kıyafetlere baktı.
"Pantolonun yine iyi halde ama gömleğin dün yağmurda kaldığın için ıslanıp buruşmuş baya. Sana benim sweatshirtlerimden birini versem?"
"Hayır diyemem."
Dimitris dolabını açıp beyaz, üstünde hafif desenler olan bir sweatshirt çıkardı. Gülümseyerek karşısında ki kadına giydirdi.
"Bana bu kadar yakışmıyor. Biraz uzun olmuş ama sırıtmıyor."
"Çok güzel kokuyormuş."
Gülümseyerek evden çıkıp Dimitris'in arabasına bindiler. O arabayı kullanırken ofisin yerini bilmediğinden navigasyona bakıyordu. Defne ise hayranlıkla onu izliyordu, ilk defa planlamadan hareket ediyor ve duygularını dinliyordu. Mutluydu, çok mutluydu.
"Laurel, bana öyle bakmayı bırakacak mısın? Kaza yapmamızı istemezsin herhalde."
Defne omuz silkip pozisyonunu bozmadı. Kırmızı ışıkta durduklarında Pelkas yanındaki kadının dudaklarına bir öpücük kondurup geri çekildi.
Sonunda vardıklarında arabadan indiler. Ofisin bulunduğu binadan onlara doğru yakışıklı, esmer bir adam onlara yürümeye başladı.
O adamın Defne'ye sarılması ile Pelkas kaşlarını çattı ve sinirlerine hakim olmaya çalıştı. Kimdi bu adam? Neden bu kadar yakınlardı?
Defne geri çekildiğinde adam konuştu.
"Abim sonunda büyük arsayı almaktan vazgeçti."
"Cidden mi? Bu harika haber..."
Sonunda Dimitris'e döndü.
"Erdem Bey benim bir müvekkilim ve aynı zamanda komşum. Babasından kalan bir miras meselesi vardı da. Erdem, sen de Pelkas'ı tanıyorsundur zaten."
Erdem gıcıkça konuştu.
"Üzgünüm, çıkaramadım."
Dimitris gözlerini devirdi. Kıskanç bir insan değildi ama Erdem'in Defne'ye olan bakışları her şeyi anlatıyordu.
"Dimitris, Abimin takımdan bir futbolcu. Geçen sene kiralık olarak farklı bir takıma gitmişti ama şuan Fenerbahçe'de."
Pelkas sonunda olaya el atmanın zamanının geldiğini anlamıştı. Defne'nin elini tuttu.
"Aynı zamanda biz sevgilisiyiz."
**********
Selamlar. Maalesef taslakta bölüm bittiği için geç attım biraz.
Ve bundan önceki bölüme hiç yorum gelmemiş olması bir tık üzdü :( Zaten kısa kurgu, bir kaç bölüme bitirmeyi düşünüyorum.
Gizemli hediyemizi bir sonraki bölüm öğreniyoruzz.
Nasıldı?
Sizce ilişkilerini Emre'den saklayabilecekler mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘴𝘸𝘦𝘦𝘵 𝘣𝘶𝘵 𝘱𝘴𝘺𝘤𝘩𝘰, dimitris pelkas
Fiksi Penggemar↬tamamlandı "Eskiden bana Yunan Tanrısı derdiniz, şimdi ise sadece bir belirsizlikten ibaretim. Sence her şey eskiye dönebilir mi Laurel? " "Sen bir tanrı değilsin Dimitris, sen bir savaşçısın." ******* Dimitris, uzun süre sonra tekrardan kendisini...