🌈21| "Yarın Televizyona Çıkmayı Dört Gözle Bekliyorum."

375 31 85
                                    

Bölüm şarkısı: (G)-IDLE - Oh My God

İyi okumalar güzellerim 💃🏻💃🏻

Güneş ışıklarının uyanmam için extra çaba sarfettiği bir güne daha gözlerimi araladım. Yaklaşık bir haftadır Jungkook ile iş yerine gitme gibi bir derdimiz yoktu. Yıl boyunca restoran çok fazla işçi çalıştırdığı için yazın çalışanlar tamamiyle değişiyordu.

Eh, yaz tatilimiz de bize kalıyordu yani. Bu da öğlene kadar uyumaya aşık biri için mükemmel bir olaydı.

Elimi yatağın sağ tarafına attığımda hissettiğim boşlukla doğruldum. Jungkook yine ne işler peşindeydi acaba?

"Sevgilim?"

Başımı kapıya doğru çevirdiğimde elindeki kahvaltı tepsisiyle bana doğru yaklaşan Jungkook'u görmüştüm. Yüzündeki gülümseme bir saniye bile eksilmiyordu. "Günaydın."

Yatakta karşıma oturdu ve tepsiyi bağdaş yaptığım dizlerimin üstüne bıraktı. Ben de yaşadığım şoktan sıyrılarak gülümsedim ama şaşkınlığımın sesime yansımasını engelleyememiştim tabii ki. "Günaydın sevgilim de, hayırdır?"

Omuzlarını silerek tatlı tatlı gülümsedi. "Hiç, içimden geldi sadece." uzanarak yüzünü ellerim arasına aldım ve dudaklarına uzun bir öpücük bıraktım. "Senin içini yerim ben." öpücüğümün ardından yüzündeki gülümseme büyüdü ve burnuma yumuşak bir öpücük bıraktıktan sonra arkama doğru geçti. Sırtımı göğsüne yaslayıp tepsideki ekmeği böldükten sonra yemem için ağzıma doğru uzattı.

Resmen o ana avrat sövdüğün vıcık vıcık ilişkiyi yaşıyorsun hayatım ya, tükürdüğünü yalamak dediğin şey bu olsa gerek!

Düşüncelerime suratımı buruşturdum ve geri çekildim. İç sesim gerçekten şu durumda çok haklıydı.

Tam itiraz etmek için ağzımı açmışken Jungkook hemen lafa girdi. "Biliyorum, şu an o iğrendiğin romantik dizilerdeki başroller gibiyiz ama unuttun mu? Sen Min Yoona'sın. Kimse sana benzeyemez güzelim. Hadi bakalım, aç ağzını."

Kızım, senin bu sevgilin işini biliyor. Yani ben tav oldum şahsen.

Sırıttığımı fark ettiğimde yavaşça dudaklarımı araladım ve Jungkook'un elindeki ekmeği kabul ettim. Ben de ona vermek için tepsideki ekmeğe uzanırken de konuşmayı ihmal etmedim. "So Ra nerede?"

Elimdeki lokmayı ağzına attıktan sonra boynuma kokulu bir öpücük bıraktı. "Sabah iş yerinden aradılar, erken çıktı. Oradan da Yoongi ile takılacaklarmış herhalde. Amazon kızı şimdi alınma ama abin sanki bu aralar çıtayı yükseltmiyor mu sence de?" hafifçe kıkırdayarak onu onayladım. "E yani. Her ne kadar odun bir insan olsa da hayatında ilk defa evleneceği için böyle pamuk gibi biri oldu yüksek ihtimal."

O sırada aklına bir şey gelmiş gibi başını kaldırdı. "Siz gelinlik bakmaya ne zaman gideceksiniz peki?"

Sevgili abim ve So Ra evliliğin uzamamasını düşündükleri için 1 aya kalmadan evleneceklerdi. Dolayısıyla kaçak damadın da dediği gibi bir an önce gelinlik işini halletmek gerekiyordu. "Of ya, haklısın. Daha bunun mekan ayarlaması var, davetiye bastırması ve dağıtması var, akrabaları çağırması var.. Bok var da bu kadar erken evleniyorlar anasını satayım." sıkıntılı bir nefes vererek cümleme devam ettim. "Hazır benim de boş günümken bugün ya da yarın hep birlikte gideriz. Abimin kıyafetini de aradan çıkaralım ki son günlerde tepemize çıkmasın."

Huzur dolu geçen kahvaltımızı bitirip odayı toparladıktan sonra Jungkook tepsiyi alarak mutfağa geçti. Her ne kadar ısrar etsem de yardım etmeme izin vermediği için ben de adımlarımı salona doğru yönlendirdim. Bir magazin arası iyi gelebilirdi.

𝐻𝑎𝑝𝑝𝑦 𝐸𝑛𝑑𝑙𝑒𝑠𝑠 🌈 𝐽𝑒𝑜𝑛 𝐽𝑢𝑛𝑔𝑘𝑜𝑜𝑘 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin