🌈18| "Eğlenceli Şeyler."

406 37 44
                                    

Bölüm şarkısı: Rose - On The Ground

Keyifli okumalar ay parçalarım 🌙

"Eve gidelim mi artık? Geç oldu." Bulunduğum deniz kıyısından gözlerimi kapatarak derin bir nefes çektim. "Sen bilirsin, bana fark etmez." gözlerim kapalıyken yanağıma bir öpücük konduğunu hissettim ve gülümsememi genişleterek gözlerimi açtım. Bana uzattığı elini tutarak ayaklandım ve ayakkabılarımızı giyerek birlikte arabaya doğru yürümeye başladık.

İçimdeki rahatlama hissi bana çok iyi gelmişti. Sanırım sonunda kendimi Jungkook'a açabildiğim için mutluydum.

Kısa bir araba yolculuğundan sonra arabayı park etti ve elimi tutarak evin kapısına kadar geldi. Kapıyı çalmadan önce yanağıma minik bir öpücük kondurdu. "Şimdi içeride Yoongi falan vardır, o yüzden erkenden öpmem en iyisi." Gülerek başımla bitişik olan ellerimizi gösterdim. "Peki Yoongi ellerimizi görünce anlamayacak mı?"

Tam cevap verecekken kapı aniden açıldı ve So Ra ile karşılaştık. İlk önce yüzümüze, daha sonra ellerimize baktı ve çığlık atarak evin içine doğru koşmaya başladı. Ben ise gülerek yanımdaki kaçak damada döndüm."Sanırım Yoongi evde değil."

İçeri girdiğimizde So Ra'ya yorgun olduğumu söyleyerek odama çekildim ve üzerimdeki fazlalıklardan kurtularak pijamalarımı giydim. Gerçekten sabah akşam giymek istediğim tek kıyafet, biricik pijamalarımdı.

Hızlıca dişlerimi fırçalayıp yüzüme bakım kremlerimi sürdükten sonra yatağıma girdim ve başımı yastığa koyarak bugünkü yaşadığım şeyleri göz önüne getirdim. Sanırım bu gece uyuyamayacaktım çünkü Tanrı aşkına, kaçak damadı öptüğüm an gözlerimin önünden gitmiyordu!

Bulunduğum konumda ne kadar süre geçirdiğimi ya da saatin kaç olduğunu bilmiyordum, yatakta sağa sola dönmekten yorulunca oturur pozisyona geldim ve su almak adına odadan çıktım.

Aşağı indiğimde evdeki ışıkların hepsinin kapalı olduğunu gördüm. Herkes uyumuş olmalıydı. Ben de vakit kaybetmeden suyumu içtim ve merdivenleri çıkarak tekrardan odama girdim. İşin kötüsü, hala uykum yoktu. Yatağımın yanındaki komodinin üzerinden telefonumu aldım ve sosyal medyada gezinmeye başladım. Zaten yarın iş yoktu, erken kalkmak gibi bir zorunluluğum olmadığı için istediğim kadar geç uyuyabilirdim.

Göz kapaklarım ağırlaşmaya başladığında telefonun üst kısmından saate baktım ve neredeyse 4'e geleceğini gördüğümde telefonu tekrardan komodinin koydum. Kafamı tekrardan yastığa koyar koymaz odamın kapısı çaldı. Sanırım So Ra benim uyumadığımı öğrenmişti. Eh, sanırım buraya kadar kaçabilecektim. "Girebilirsin."

Ardından açılan kapı ve uzatılan bir adet kafa ile gelenin So Ra olmadığını anlamıştım. Yattığım yatakta refleks olarak doğrularak karşımdaki Jungkook'a baktım. "Kaçak damat?" gülümseyerek sadece kafasını uzattığı kapıdan içeri girdi. "Buyurun benim?" anlaşılan bu gece yaşananları unutamayan tek kişi ben değildim. "Seni de mi uyku tutmadı?" elindeki yastığa iyice sarılarak omuz silkti. "Ben de sana bunun için gelmiştim. Aklımdan çıksan da bir an önce uyusam diyorum?" gülümseyerek söylediği şey karşısında tek kaşımı kaldırarak güldüm. "Aynı şeyi benim de sana söylemem gerekiyor." dedikten sonra yatakta hafifçe kenara kaydım.

Bakışları bir bana bir de yatakta açtığım boşluğa kaydı ve daha fazla vakit kaybetmeden yastığını yanıma koyarak uzandı. Elleri belimi bulduktan sonra burnunu saçlarıma yasladı ve oraya kokulu bir öpücük bıraktı. "Evet, şimdi her yer sen kokarken rahatça uyuyabilirim." Onun kafası benim saçlarımdayken ben de tam dibimdeki boynuna iyice yaklaştım ve burnumu oraya denk getirdikten sonra mırıldandım. "Sanırım ben de şimdi uyuyabilirim." Onun neşeli kıkırtısı kulaklarımı kutsarken ben de bana karşı koyan göz kapaklarıma daha fazla direnmeden gözlerimi kapattım.

𝐻𝑎𝑝𝑝𝑦 𝐸𝑛𝑑𝑙𝑒𝑠𝑠 🌈 𝐽𝑒𝑜𝑛 𝐽𝑢𝑛𝑔𝑘𝑜𝑜𝑘 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin