Her alışkanlık,
mutlaka bir gün üstesinden gelebileceğin zor bir sınavdır.Salona geçtiyimde,bu gün neler yaşandı böyle dedim kendi-kendime ve ardından dona kaldım.
Neden,neden peki?
Hiçbir cevabım yoktu bu olanlara,kafamın içindeki sorulara.Kalktım ve mutfağa geçtim.
Bulaşıkları,bulaşık makinesine dizdim.
Kendime bir kahve yaptım ve balkona geçtim.Kahvemi yudumlarken,bir yandanda sosyal medyada geziniyordum.
Kahvem bittikten sonra,kitap rafıma yaklaştım.
Yine kapağında gül resmi olan kitabımı elime aldım ve salona geçtim,kitabımdan beş sayfa okudum ve kitabımı rafa geri koydum.O an telefonuma mesaj geldi.
Mesaj Doruktandı.Gönderen:Doruk.
Alıcı:Melis.
Melis selam,bana gelebilirmisin?Gönderen:Melis.
Alıcı:Doruk.
Selam Doruk,olur gelirim,noldu?İyisin,birşeyin yok öyle değil mi?Gönderen:Doruk.
Alıcı:Melis.
İyim ben,çok teşekkür ederim,bir şeyim yok,hatta çok iyim,sadece bana gelmeni istedim.Gönderen:Melis.
Alıcı:Doruk.
Sen öyle diyorsan öyledir,iyi olmana sevindim,tamam,birazdan gelirim.Gönderen:Doruk.
Alıcı:Melis.
Tamam,bekliyorum)Benimi cağırmıştı?gidecekmiydim?
Gidecektim,az önce benim yüzümden ölebilirdi,gitmezsem olmaz.Telefonu masanın üzerine bıraktım,
Odama gitdim,beyaz hırkamı ve siyah kot pantalonumu giydim.
En sevdiyim parfümü sıktım,telefonumu da alıp dışarıya çıktım,anahtarla evi kilitledim,merdivenlerden yukarıya çıktım ve kapıyı çaldım.
Kapı hemen açıldı,sanki Doruk beni kapıda bekliyordu,bu düşüncede neydi,çok saçma,Doruk neden beni kapıda beklesin ki?Neyse.Doruk,hoş geldin,içeriye geçmeyecekmisin diye sordu.
Gülümsedim ve Hoş buldum,diyerek,içeriye geçtim.
Evi sade ve şıktı,salona doğru ilerledik ve ardından balkona geçtik.
Gelmelimiydim gerçekten,biraz tedirgindim ama Doruğu tanıyor olmam beni birazda olsa rahatlatıyordu,aslında bu zamana kadar hiç kimsenin evine bir misafir olarak gitmemişdim.
Sonra gözüm balkonda ki şık masaya takıldı,
Çok güzel mumla aydınlatılmış bir masaydı.Doruk bu arada beyaz sana çok yakışmış,dedi.
Teşekkür ederim,
Aslında en sevdiyim hırkam bu dedim,gülümseyerek.Bu yüzden galiba bu kadar çok yakışmış sana,dedi,tebessüm ederek.
Galiba,dedim,tebessüm ederek.
Yemeye başladık,
Masa çok şık gözüküyor,dedim.
Teşekkür ederim,dedi Doruk.
Yemeyimizi bitirdik.
Ellerine sağlık herşey çok güzel olmuş,dedim.
Teşekkürler,dedi Doruk.
Sofrayı kaldırdık,itiraz etmesine rağmen,yardımcı oldum sofrayı kaldırmasında.
Kahvelerimizi aldık ve balkona geçtik.
Bu kat benim evimin bir üstüydü ama o kadar güzel manzarası vardı ki,benim dairemden farklıydı,bir başkaydı sanki manzara.Evinin manzarası çok güzelmiş,dedim.
Çok saçma bir cümleydi ve ben bunun farkındaydım.Teşekkür ederim,dedi Doruk.
Peki beni neden cağırdın?,dedim.
Arkadaş olmamızı kutlamak istedim sadece,bu yüzden seni yemeye cağırdım,dedi Doruk.
Çok güzel düşünmüşsün,teşekkür ederim,dedim.
Bişey değil,asıl geldiyin için ben sana teşekkür ederim,dedi Doruk tebessüm ederek.
Gülümsedim,artık ben kalkayım,herşey için çok teşekkür ederim tekrardan,dedim.
Yeniden birşeydeyil,dedi Doruk,tebessüm ederek.
Kapıya doğru ilerledik,ayakabılarımı giydim ve dışarıya çıktım.
Hoşçakal,dedim.
Hoşçakal,yine beklerim,dedi Doruk.
Gelirim,dedim.
Merdivenlerden aşağı inerken,gelirim mi?yine saçma bir cümle,"arkadaşız" diyerek geçiştirdim kendi-kendimi.Evin kapısını açtım ve içeriye geçtim.
Kahve yaptım kendime,balkona geçtim,sosyal medyada gezindim,kahvem bitirdim,saat 00:31'di.
Odama geçtim ve uyudum.
![](https://img.wattpad.com/cover/292680926-288-k173374.jpg)