Yağmuru sevene
şimşek engel olamaz.İceri geçtim,saat tam 13:04 yiyecek birşeyler hazırladım,yemeğimi yedikten sonra,kahve yaptım kendime,yağmurun dahada güçlü yağmasıysa,bulutlar simsiyah oldu, sanki İstanbul sokakları derin karanlıklara boğulmuştu,sert bir şimşek çaktı,o an etraf aydınlandı,ama gerçektende çok korktum.
Kapı çalındı,
Kapıya yaklaşdım ve kapıyı çalan kimmiş diye baktım,
Yine oydu,Doruk!
Kapıyı açtım.Efendim dedim
İyimisin Melis,korkmadın deyil mi?,dedi.
İyim Doruk,yo korkmadım, dedim,aslında birazcık korkmuşdum ve bunu ona söylemem komik ve saçma olurdu.
Şimşek çaktığında ilk sen geldin aklıma,
Kortun sandım ve koşarak aşağıya,yanına indim.Teşekkür ederim,korkmadım,dedim.
Peki beni neden düşünüyordu,neden umursuyordu,gerçekten bu kadar iyi kalpli birimiydi,dedim kendi kendime.
Bir şey değil,lafı bile olmaz,dedi yüzünde ufak bi tebessümle.
Bende tebessüm ederek,cevap vermiş oldum.
Şey,yanlış anlama ama numaramı verebilirmiyim?Gitdikten sonra aklım sende kalacak,bari numaramı al ve korkarsan beni ararsın,inerim aşağıya,dedi.
Olur,dedim
Dediğimden emin değildim, ama dedim.
ihtiyacım olmayacak,korkmadım ben zaten,dedim,
Doruk yinede olsun dedi ve numarası yazılı olan bir kağıt uzattı.Bu benim numaram,beni kırmayıp numaramı aldığın için teşekkür ederim, dedi.
Bişey değil,ben teşekkür ederim,zahmet edip buraya kadar inmişsin,nasıl olduğumu merak etmişsin.
Doruk,rica ederim,ne demek,komşuluk vazifemiz,diyerekden,gururla gülümsedi.
Sadece tebessüm ettim.
Hoşçakal,ben artık gideyim,numaram var sende,lazım olursa ararsın,bak sakın unutma,tamam
mı,dedi.Hoşçakal,tamam lazım olursa ararım,dedim.
Kapıyı kapattım ve içeriye geçtim.
Salonda biraz kitap okudum,ayağa kalkdım saat 18:08 kendime yiyecek bişeyler hazırladım,yemek yedikten sonra,yeniden balkona çıktım bulutlar azda olsa dağılmıştı,yağmur dinmişti,
geriye sadece ıslak bir şehir,toprak kokusu ve soğuk bir hava kalmıştı,
Biraz şehiri seyretdim, sonra balkonun kapısını kapatarak içeriye geçtim,bir süre sosyal medyada gezindim,yeni gelen takiplerin arasında Doruk'ta vardı, sanki ısrarla takip gönderiyordu,ama iyi kalpli biriydi,bu çok belliydi,yüzünden,duruşundan ve konuşma tarzından.
Takip isteğini kabul ettim ve bende ona takip isteği gönderdim,nedenini kendim bile biliyordum,sadece içimden öyle geldi.
Aslında nedeni onun iyi kalpli olmasıydı galiba,bilmiyorum,onu daha bugün tanımıştım,belki güvenmiyordum,çünkü güvenmek için bir zamana ihtiyacım vardı,zamana mı ihtiyacım var?zaten neden ona güvenmek için zaman harcayayım ki,
Sadece iyi kalpli biriydi o kadar.
Neyse saat 00:00 uyuyayım,
Yatak odama geçtim,yarının bana nasıl bir süpriz sunacağını bilmiyordum,bu düşünceler içerisinde uyuyakalmıştım.