Bölüm-12:Yabancı deyilmiş gibi.

74 2 0
                                    

Bazen hiç tanımadığın insan kısa bir süre içerisinde herşeyin olur.

Yeni bir güne uyandım,üstüme siyah hırkamı geydim,altınada siyah bir eşofman seçerek,pijamalarımı değiştidim,ardından mutfağa geçip kendime kahvaltı hazırladım.
Kapı çaldı,gelen Doruktu,kapıyı açtım.
Günaydın,hoşgeldin,dedim.
Günaydın,hoşbuldum dedi,gülümseyerek...
Sıcak ekmek ve peynirli poğaça almıştımda,hem nasıl olduğunu öyrenmek,hemde beraber kahvaltı yapmak için geldim.

Ben iyim,teşekkür ederim,iyi yapmışsın,içeri geç,dışarda kaldın.

İyi yapmışsın?

Evet Uyuyan güzel ya ne deseydim,benim için bunca fedakarlık yapmışken,neden geldin,git mi deseydim?

Tabi,sende haklısın.

Haklıyım tabii.

Doruk onun için çıkardığım terlikleri giyerek,içeriye geçti sonra beraber mutfağa geçtik.
Fazladan bir yumurta kırmıştım,ama geleceyini bilmiyordum.

Demek ki geliceyimi hissetmişsin,diyerek gülümsedi Doruk.

Bende gülümsemesine eşlik ederek,omletleri tabaklayıp,sofraya koydum.
Doruğun getirdiyi dilim ekmekleri,ekmek sepetine dizdim,taze poğaçalarıda tabaklara aldım ve sofraya koydum.
Doruğa birkaç parça ekmek uzattım,nazikçe teşekkür etti,rica ederim dedim gülümseyerek.
Çaylarıda sofraya koyduktan sonra,sofraya geçtim.
Kahvaltımız bittikten sonra,kahve yaptım,kahvelerimizi alıp balkona geçtik.

Güneşli bir hava vardı dışarıda,hiç sonbahar havası deyildi sanki.

Dorukta benimle aynı fikirdeydi ki,hava güzel ama hiç sonbahar havası değil, dedi,gülümseyerek aynen,dedim.

Hava muhabbetimi,çok saçma deyil mi,başka konu yok mu,havayı konuşuyorsunuz?

Yok uyuyan güzel,susacakmısın?

Tabi sen nereden bile bilirsin ki,hava muhabbeti,bir konunun temel başlangıçlarından biridir.

Felsefeci Melis iş başında diyorsun yani?

Aynen öyle diyorum uyuyan güzel.

Tamam,tamam bişey demiycem,sustum.

İyi yaptın uyuyan güzel.

Dersler nasıl gidiyor?diye sordu Doruk.

Güzel dedim,başımı sallayarak.

Sevindim dedi Doruk,yüzünde tebbesümle.

Senin derslerin nasıl gidiyor dedim,tebessüm ederek.

Aynı şekilde,güzel,dedi,gülümseyerek.

Sevindim,dedim.

Kitabımı rafa kaldırdığıma emindim,nasıl olurda şimdi balkondaki masanın üzerinde duruyor?

Aklın nerede senin Melis?!

Susarmısın,benim kafam gayyette yerinde uyuyan güzel.

Ne bileyim artık,yanında ki yüzünden olma ihtimali ne kadar yüksek?

"0" tabiki,sus artık!

Tamam sustum.

Kitap mı okuyorsun?diye sordu Doruk,dikkatli bir şekilde masanın üzerinde ki kitaba bakarak.

Evet,dedim,en sevdiyim kitap,bu sonda ki sözü neden eklediysem artık.

Öyle mi?,bu kitabı daha önce hiç görmedim.

Bilinmeyen,daha önce hiç keşfedilmemiş şeyleri severim,bunlara okuduğum kitaplarda dahil.

Anladım,peki benim bu kitabı keşifh etmeme izinin varmıdır?

LaviniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin