Not: [ Hikayeye dair açıklamaya bölümün sonunda devam edeceğim ancak uyarıyı başlangıçta yapmak istiuuorum.
8818, Jiyong ve Youngbae'yi konu alan bir kurgusal bir hikaye olacak.
Gerçeklikten tamamen bağımsız ve kurgulanan senaryo ile ilerleyecektir. ANCAK duygusal olarak kendini stabil ya da mental olarak iyi hissetmeyenlerden okumamalarını rica edeceğim. ]Youngbae: 8818.
Sana bir şarkı söyleyeceğim.
Jiyong: Ne?
Youngbae: İki kişi hakkında.
Jiyong: Kimsin?
Seni tanıyor muyum?Youngbae: Endişe etme, anonim tavırlar takınarak seni merakta bırakmayacağım.
Ben Youngbae ve hayır, beni tanımıyorsun.
Jiyong: Pekala Youngbae,
Sanırım şarkını yalnız söylemen gerekecek.Ben pek de kalıcı olmaya meyilli olanlardan değilim.
Youngbae: Biliyorum.
Aslına bakarsan ben ise seni olabildiğince kalıcı olanlardan yapmayı planlıyorum.Aklımda ve yanımda.
Jiyong: Dakikalar önce kendi hayatıyla vedalaşmış birine bunları yazıyorsun.
Planlarının bir parçası olamayacağım için üzgünüm.
Youngbae: Üzgün olma.
Hem madem öyle, o zaman benim planlarım senin bir parçan olacak.Jiyong: Gecenin bir saati tanımadığım numaradan gelen mucizevi mesajla yeniden hayata tutunacağımı mı düşünüyorsun cidden?
Youngbae: Sana hayata tutunmanı kim söyledi ki?
Sen sadece bana tutun.
Jiyong: Sana, yani adından başka hiçbir şeyini bilmediğim birine?
Peki hangi gerekçeyle?Youngbae: Sana karşı pişmanlıkları olan ve ne geçen zamana ne de yaşananlara rağmen bu yükten kurtulamayan biri olduğumu bil.
Senin okul duvarına yaslanıp saatlerce ağladığın o günden, yıllar sonraki bu güne kadar.
Ölümüne pişmanım.
Jiyong: Seni tanımadığımı söylememiş miydin az önce?
Youngbae: Senin beni tanımadığını söyledim Jiyong, kendimden bahsettiğimi hatırlamıyorum.
Jiyong: Tam olarak kimsin sen Youngbae?
Youngbae: Lise ikideydik.
O günü unutamıyorum ve biliyorum, sen de unutamıyorsun.Hiçbir açıklaması olmayan aptal bir şakaydı işte.
Jiyong: Hayır.
Youngbae: Üzgünüm Jiyong, tahmin edemedim. Yalnızca birkaç alt sınıfı kısa bir süre depoya kapatacaklarını sanıyordum.
Diyordum ki en fazla bir saat sonra kapıyı açmak için dönerler.
Ben, senin gece yarısına kadar o depoda tutulmanın pişmanlığını yaşıyorum.
Jiyong: Kes sesini.
Sakın devam etme.
Youngbae: Eğer o gece erken gidebilseydin eve...
Eğer ben sana olan hislerimi itiraf edebilmiş olsaydım ve okuldan eve döndüğün her gün bir korkak gibi arkandan değil, hislerimin gerektirdiği gibi yanından yürüyebilseydim...
Eğer senin de o depoda olduğunu bilseydim Jiyong, yemin ederim ki izin vermezdim.
Ve ben izin vermeseydim,
Jiyong: Bana bunu neden yapıyorsun?
Neden unutmama izin vermiyorsun?
Youngbae: Unutamıyorsun.
Bileklerindeki her bir iz ve kabuslarını misafir ettiğin her bir gecen sana yine o anı hatırlatıyor.
Biliyorum, çünkü ben de unutamıyorum.
Unutamıyorum Jiyong.
Evinin sokağına döndüğün an yüzündeki o ifadeyi unutamıyorum.
Binanızın önünde bekleyen polis aracını ve ambulansı.
Bileğindeki kelepçelerle polisler tarafından arabaya bindirilen babanı ve sen sırf bir depoda kapalı kalmak zorunda bırakıldığın için, yaşarken son bir kez sarılamadığın annenin arkasın attığın çığlığı unutamıyorum.
Pişmanlığı yaşıyorum Jiyong.
Babanın, annenin katili olduğunu bir sokak ortasında öğrendiğin için pişmanım.
O anda dahi yanına gelemeyecek kadar korkak olduğum için pişmanım.
Yılların pişmanlığını yaşıyorum ve biliyor musun? Tüm bunlara rağmen sana gelmeyi kendimde hak görebiliyorum.
Jiyong: Günah çıkarmak için çok yanlış yere gelmişsin. Pişmanlıkların ve omzundaki yükle bir ömür geçir o halde.
Ha bir de, tekrar bana yazmayı aklından bile geçirme.
Youngbae: Sana bir şarkı söyleyeceğim,
İki kişi hakkında.Jiyong: Siktir git.
🌼☀️
Merhaba, yine ben.
Sıkılanlarınız veya öylesine bir göz atmak için gelenleriniz olabilir bu yüzden ufak birkaç not düşmek için geldim.Çok uzun tutmamak kaydıyla bir kısmı texting, bir kısmı düz yazı olacak şekilde ilerleyip son birkaç bölüme kadar, farklı karakterler dahil etmeden (finale doğru diğer üyeler de dahil olabilir) bitirme taraftarıyım.
Şimdiden 8818'i okuduğunuz için teşekkürler. Hikaye boyunca bir şarkı duyacaksınız, bir kişi hakkında.
Şarkıyı dinleyin ve eğer isterseniz söyleyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
8818 |GDYB|
FanfictionJiyong: Artık, pes etmeyecek misin? Youngbae: Benden her kaçışında, senin gittiğin yolları ben de yürüyeceğim elimde bir papatyayla. Jiyong: Senden kaçışlarımın sonu yok. Youngbae: Yolların da bir sonu yok Jiyong. Ve tabi papatyaların da.