¬ Lütfen hayalet okuyucu olmayın
¬ Keyifli okumalar ✨
"Gelir gelmez bu kadar bunaltmayın hayvanı zaten yol sevmiyor."
Jungkook, bunalan Kookoo'yu çocuklardan kurtaracak o cümleyi kurduğunda Jimin gülümsemişti. Henüz birkaç gün olsa da arkadaşlarını çok özlemişti.
Gözleri Jejoon'u ararken Namjoon bunu fark edip ona konuştu.
" Mutfakta."
Jimin ona gülümseyerek karşılık verdikten sonra kalkıp mutfağa gitti. Jejoon çilek doğruyor gibi görünse de duraksamış ve düşünmeye başlamıştı. Jimin derin bir nefes alıp ona yaklaştığında bunu hissetmiş ve onun tarafına dönmüştü.
İkisininde anında gözleri dolarken birlerine bakmış ve sonra dayanamayıp sarılmışlardı. Jejoon, kırgın olsa da arkadaşından uzak durmayı beceremiyordu. O sadece iyiliğini istiyor ve kendince doğru olan şeyleri yapıyordu. Jimin ise tabi ki onu kırmak istememişti fakat kendisinin adına kararlar verilmesini sevmiyordu.
"Özür dilerim çiçeğim sen benim için en iyisini isterken ben seni kırdım."
Jejoon geri çekilip göz yaşlarını silmiş ve gülümsemişti.
"Seni çok seviyorum Jimin. Sen benim hiç olmayan kardeşimsin. Ailemsin. Sen beni kırsan da her zaman senin için en iyisini yapmaya devam edeceğim. Üzgünüm ilkelerine aykırı olsa da."
"Ben de seni çok seviyorum Joon. Sen de benim ailemsin. Sana bir daha seni asla kırmayacağıma dair söz veremem. Bunu tabi ki isteyerek yapmam ama insanız ve bazen fark etmeden kırabiliyoruz. Sadece özür dilerim işte."
"Pekala kabul ettim ama sana küsüm."
"Ne? Kabul ettiysen neden küssün?"
"Çünkü bana hiçbir şey anlatmadın. Hani söz vermiştik küs bile olsak her şeyi birbirimize anlatacağız diye?"
Jimin karşısında mızmızlanarak söylenen kıza gülmeden edememişti. Birkaç saniye dayanabilen Jejoon da ona eşlik ettiğinde beraber gülmeye başlamışlardı.
" Ah o mesele. Her şeyi anlatacağım merak etme bu gece uyumak yok. "
" Ayy çok heyecanlı. "
Jejoon sevinçle ellerini birbirine çarparken içeriye Namjoon girmiş kız arkadaşını mutlu gördüğünde genişçe gülümsemişti. Jimin ile kavgasından beri yüzü düzgün gülmediği için bu durum haliyle onu da üzmüştü. Şu an ikisini de mutlu görmek ona da iyi geldi. Jejoon'a yaklaşıp arkasından sarıldıktan sonra boynuna küçük bir öpücük kondurdu.
"Yüzünüz gülüyor çok sevindim."
"Evet barıştık. Gerçi küs değildik ama."
Başını sevgilisine çevirip konuştuğunda Namjoon ufak bir öpücük çalmıştı mutluluğundan.
"Hey hey ben hala buradayım. Bari çıksaydım."
Jejoon ve Namjoon gülmeye başladığında Jimin göz devirmişti.
"Ee çık o zaman."
Namjoon'un cevabıyla bir kez daha göz devirip dil çıkardıktan sonra mutfaktan çıkmış ve diğerlerinin yanına oturma odasına geçmişti.
Gözlerini salonda gezdirirken Jungkook'un yanının boş olduğunu fark etmiş ve oraya geçmişti. Sırtını hafifçe Jungkook'un kaslı göğüsüne yasladığında o da kolunu Jimin'in göğüsüne doğru atmıştı.
Jimin başını geriye doğru yatırıp gözlerini kapatarak anın tadını çıkarmaya çalışıyordu. Jungkook, başını, omzunda huzur bulan çocuğa döndürüp bir süre güzelliğini izledi. Kalbinin hızlandığının farkındaydı ve Jimin'in de farketmiş olabileceğini düşünmüştü fakat çekinmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1:23 | Jikook Au
Fanfiction- Tamamlandı - Yıllardır karşılıksız aşkını içinde yaşayan Jimin, bir gün Jungkook'un öleceğini bilemezdi.