Benim ben! Nyx!
3 ay önce bir bölüm atıp 1 ay içinde bölüm atacağı sözü veren ve ancak bölüm yayınlayabilen Nyx'im hem de...
Bu sefer suçlu ben değilim gerçekten. Gireceğim sınavdan kurtuldum, artık istediğim kadar yazı yazabilirim derken telefonum kafayı yedi ve Wattpad ile anlaşamaz oldum. Bölüme her girdiğimde halen daha hata veriyor, yazdıklarımı kafasına göre siliyor ve değiştiriyor, koyduğum resimleri kaldırıyor. Beni o kadar çıldırttı ki platform değiştirmeyi düşündüm artık.
Yani bölümde absürt bir yazım hatası görürseniz suç Wattpad ya da telefonuma ait, bunun için çok üzgünüm. Yazım hatası düzeltirken de çileden çıktım çünkü. Bölümü yayınlamak da bir saatten fazla vaktimi aldı :( Bir türlü yüklemedi.
Bir diğer gecikme sebebi bu kez tembelliğim değil, bölümün uzadıkça uzaması. Yazmayı planladıklarımı bölüm boyutu artmasın diye anlatmamazlık edemezdim. Bu yüzden her bölüm başında dediğim gibi rekor kırıp beynimi yakan 17.500 kelimelik bir bölüm yazdım. Umarım üşenmeden sonuna kadar okur ve beğenirsiniz, yorsa da eğlenerek yazdığım ve yayınlamak için can attığım bir bölümdü.
Oy verip yorum yapmayı ihmal etmeyin, sandığınızdan çok daha yardımı dokunuyor ve motive ediyor.
Şimdi sizi rahat bırakıyorum, iyi okumalar!
¿?
¿?
713. Gün
Annmarie, iğrenme yetisini kaybedecek kadar ceset gördüğünü sanıyordu ancak yanılıyordu ve bunu morgda gördüğü cesedi görünce anlamıştı. Birisi çıtayı o kadar yükseklere yerleştirmişti ki Annmarie gördüğü manzarayı aklından ömrü boyunca çıkartamayacaktı.
221B Baker Caddesi'nin üç silahşörü, Lestrade'ın acil çağrısı üzerine morga damlamıştı ve yeni vakaları gerçekten acil bir çağrıya yakışır bir davaydı.
Karnı kasıklarına kadar deşilerek katledilmiş yetişkin erkek bedeni bir insanın duyabileceği en berbat kokuyu üreterek morgda çürümekteydi.
Yüzünü duvara, sırtını cesede dönerek konuşurken John'un sesi, burnuna siper ettiği peçeteden dolayı boğuk geliyordu:
"Kendimi 'Burnuma kötü kokular geliyor.' esprisini yapmamak için zor tutuyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obsidyen | Holmes
FanfictionSarı yağmurluklu, ağzı bozuk genç bir kadın dairesinde belirdiğinde John Watson'ın düşündüğü tek şey kız arkadaşı ile yaşayamadığı romantik anlardı; o genç kadının peşine takılmış belalardan da kendi ve en iyi arkadaşının hayatını nasıl etkileyeceği...