16. Bölüm/Sezon FİNALİ

177 18 2
                                    

(Kişi ve yerler hayal unsurudur)

Şuan neredeyim derseniz; Amerikaya gelmiştik. Bende esneyerek uçaktan inmiş, Alp'in elimden tutarak beni yönlendirmesine izin vermiş, paytak adımlarımla peşinden ilerliyordum.

Etrafa bir göz gezdirdiğimde sabahın bu saatinde bile etrafın insan kaynıyor oluşu daha da esnenene sebep olmuştu.

"Cidden, akşam 12 de gitmek zorunda mıydık? Tamam gece geç saatte ayak kalmak benim için normal bir şey fakat.. uçakta da uyuyamadım" dedik huysuzca.

Alp durdu ve bana baktı. Bu halime gülerken eli ile havalı mani çıkışındaki bekleyen gri aracı işaret etmişti.

"Bak, bizi almaya gelen bir araç göndermişler. Bizi burda kalacağımız bir eve götürecek olmalılar"

"Hey! çifte kumrular bizi bekleyin!" diyen kişi ise arkamı dönmeme sebep olan Aslı idi.

Elinde yeşil valizi ile Yankı ile birlikte geliyorlardı. Aslıyı ben tanımıyordum fakat Yankı onu tanıyordu. Aslı onun üniversiteden eski bir arkadaşı idi.

"Almira ha daha doğrusu Lucia White ve Aiden Lion! güzel isimler" dedi eli ile beğendim işaretini yaparak.

Pekala Aslı'nın eğlenceli bir kişiliği olduğunu göz ardı edemezdim. Evet iyi bir dedektifti fakat aynı zamanda eğlenceli biriydi de.

"Hadi gidelim artık. Herkes yorgun olmalı. En azından bir-iki saat dinlenmeli sonrasında işe koyulmalıyız" diyen Richard Lion ismini taşıyan Yankıdan başkası değildi.

Alp ve ben önden arkamızdan da Yankı ve Aslı gelirken gelirken Alp valizimi bana yük olmaması için esir almış, elimi de valizimi kurtarmaya izin vermemek için tutmuştu.

Bahaneye bak! Sanki tutmak istediği için değildi de :D

Öhöm öhöm tabiki valizi tutmak için başka ne olabilir ki :D

Arabaya yaklaştığımız da elimi Alp'ten kurtarmış valizi de almıştım.
Gerçi pek anlamı kalmamıştı ama olsun.

Arabada yaşlanmış olan kahverengi saçlı genç ciddi yüz ifadesini bozarak gülümsemiş ve bize doğru yaklaşmıştı.

"Hoş geldiniz. Ben sizi almak için görevlendirilmiş olan Jake Wild." dedi elini bize uzatırken.

"Memnun olduk" dedi Yankı yani ingilizce ismi ile Richard.

Onlar daha önce de tıpkı benim gibi İngilizce isimlerini seçmişlerdi.
Hatta Alp daha önce hiç düşünmeden Aiden dediğini söylemişti. Bu isim onun için biçilmez kaptan olduğubu düşündüğünü, bu ismin sanki ona aitmiş gibi hissettirdiğini söylemişti.

Jake denen adam gülümseyerek birden bana baktığında elini uzattığını fark ettiğimde uzattığı eli tuttum.

"Lucia White olmalısınız... Memnun oldum.."

"Bende" dedim gözlerindeki ışığı garipseyerek.

Sonrasında Alp'in ve Aslı'nın elini tutmuş ve arabaya yerleşmiştik.

Aiden demeye alışmalıydım sanırım. Sürekli Alp diyesim geliyordu.

Aiden ve Richard yan yana oturmuş, Sue önde bende Aiden' ın yanında idim.

Arkada sıkış tıkış kalmıştık. Koskoca CIA bir tane mi araç göndermişti?
Aslında yabancı ortamda olmasak Aiden'a yaslanacaktım fakat şimdi ayıp olmasındı.

İş profesyonellik gerektirirdi.

Jake denen adam ise şüphemi çekmişti çünkü arabanın içindeki camdan sürekli arkaya bakıyordu.
Gözleri ise benim üzerimde gibiydi.
Bu da dolaylı olarak şüphemi çekmişti. Belki de benim kuruntumdu.

Dedektif Beyaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin