chapter un.

274 42 97
                                    

Fransa'da herhangi bir gün. 

Soğuk, kaldırımların dahi buz tuttuğu bir akşam, görünürde hiçbir insan evladı olmazken küçük bir kız yürüyordu, bir kenara atılmış binaların arasında. 

Vücudu minicikti, hatta o kadar ufaktı ki gören herkes bir vuruşta iç organlarının fırlayacağını düşünebilirdi... lakin biri olsaydı.

Elinde kuzu oyuncağı vardı. Bir eliyle sıkı sıkıya kavrarken diğer bir eliyle de kuzucuğun kafasını okşuyordu. 

Küçüktü lakin gözlerinde hiçbir korku belirtisi görünmüyordu. Tek kelimeyle duygusuz denebilirdi bu bakışlara. Siyah, zifiri renkte olan saçları, düzdü. Beline kadar uzanıyor, karşıdan hışımla esmeye devam eden rüzgarın sayesinde dalgalanıyor. İpince, her an kırılabilecek parmaklarıyla yüzüne düşen saç tutamlarını, kulaklarının arasına itiyor. 

Beyaz tenine zıt, siyah saçları kadar simsiyah olan bir elbise giyinmiş. Epey incecik. 

Yavaşça yürüyor, her adımının arkasında çıkan tıkırtılar, birer çığlık misali dolanıyor.

"Opia... benim sevgili kuzucuğum." 

Kuru dudakları konuştu. Sesi boğuk çıkıyor lakin önemsemiyor küçük kız.

Kız devam etti yürümeye. Nereye gittiğini bilmiyordu. Her an soğuktan donup ölürdü de, yine de bunların hiçbiri umurunda değil.

Yürüdü.

Yürüdü.

Daha çok yürüdü.

Terk edilmiş binaların arasında yankı yapan minik topuk sesleri kulaklarda çınlıyordu.

Ve bir anda durdu kız.

Karşısında, devasa ve korkutucu görünen bir adam duruyordu. Bedeni uzun, ince ve korkulası.

Fakat kız korkmuyor.

Adam kaldırıma oturmuş. Adam simsiyah bir takım elbise giyiyor ve kızın geldiğini fark ediyor. Adam da kız kadar beyaz tenli lakin gözaltları çukurluktan dibe çökmüş halde. Kocaman bir şapkası var adamın, onun kadar ince ve uzun.  

Kız adamın yanına oturuyor, hiç de tereddüt etmiyor. Bir süre sessizce adamın yanında oturmaya devam ediyor.  Çocuk en sonunda, gözlerini adama dikiyor. İnceliyor adamı.

Adamın yanında kız oyuncak bebeği andırıyor.

Şayet biri bu sokaktan geçse, adamdan korkup tüyebilir de.

"Sen de mi unutuldun?" Konuşuyor adam, sesi boğuk.

"Kim için?"

"Tanrı için."

Minicik omuzlarını silkiyor kız kucağındaki kuzucuğu severken. "Büyük ihtimalle."

xx

saglicakla kalin<3
bisiler deniom ben

81221


ağlak soytarılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin